ULI Türkiye’nin 4. Gezisi...
ULI Türkiye Forum: Tesis Yönetimi
ULI Türkiye Saha Gezileri...
ULI Türkiye MIPIM’de Belediye...
ULI Türkiye, Belediye Başkanları...
ULI Türkiye, Teknik Geziler'in İlkini Bomonti'de Gerçekleştirdi
ULI Türkiye’nin, Yapı-Endüstri Merkezi organizasyonuyla düzenlediği “Teknik Geziler”in ilki Tekfen Bomonti Apartmanları’nda yapıldı. Arazi geliştirme, yapı tasarımı ve inşası konusunda Türkiye’den “örnek projeler”i işaret etmek amacıyla düzenlenen gezinin içeriği, ULI’nin “Case Study” formatına uygun biçimde kurgulandı.
Gezi kapsamında proje yatırımcısı, geliştiricisi ve mimarı; geliştirme sürecinden başlayarak mimari tasarımın ve yerleşimin yatırıma kattığı değeri, tercih edilen malzeme ve sistem çözümlerinin nedenlerini, bina uygulaması sürecini, konutların pazarlama ve satışında izlenen yaklaşımı ve bunun sonuçlarını, profesyonel izleyici grubuna aktararak, deneyimlerini paylaştılar. Proje gezisi başlamadan önce konuşma yapan ULI Türkiye Başkanı Ayşe Hasol Erktin, ULI Türkiye olarak konferanslar ve eğitimler düzenlediklerini ancak ilk kez bir proje gezisi planladıklarını belirterek, "Bundan sonra da projeleri gezmeye devam edeceğiz. Bu gezinin bir özelliği daha var; ULI'nin "Case Study" formatı için bir kütüphanesi var ama Türkiye'den hiç örnek yok. Tekfen Emlak bunlardan ilkini hazırlayacak ve buradaki tartışmalar da bu çalışmaya eklenecek. Dolayısıyla ilk vaka analizi yayınlanması amacıyla ULI'ye gönderilecek. Bu gelişme gayrimenkul sektörü açısından güzel bir haber oldu" dedi. Geziyi ULI Türkiye "Case Study" formatında teknik gezi olarak yapmak istediklerini vurgulayan Yapı Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Yasemin Keskin Enginöz ise, "Tekfen Bomonti Apartmanları iyi örneklerden biri. Katılımcıların da yönlendirmesiyle başka gezilerimiz de olacak" dedi. Bomonti bölgesinin tarihiyle ilgili kısa bir bilgi veren Enginöz, şunları söyledi: "Burası 1850'li yıllardan itibaren gelişen bir bölge. Şişli'nin gelişimine paralel ilerlemiş ama ağırlıklı olarak Bomonti'nin gelişimi plansız bir biçimde sanayi bölgesi olarak gelişmesiyle başlamış. 1800'lerin sonunda Bomonti kardeşler önce Feriköy'de kurdukları bira fabrikasını, 1900'lerin başında buraya getirdiler. 1910'da Şişli'deki apartmanlaşmayla birlikte, Bomonti'de de 1920'lerde konutlaşma başlamış. 1950'lerde ise burası her ne kadar sanayi bölgesi olması için planlansa da, bu gelişme gecekondulaşmayı beraberinde getirmiş. Sonrasında 1970'ler Boğaz Köprüsü'yle beraber Şişli'nin önemli bir aks haline gelmesiyle, tüm bölgenin hem konut hem de iş bölgesi olarak önemi artmış." 1990'larda yapılan plan çalışmalarının ardından bölgenin hem merkezi iş alanı plan fonksiyonuna sahip olacağı hem konut yerleşim bölgesi olacağının öngörüldüğünü vurgulayan Enginöz, "1990'ların sonunda ise sanayi bölgesi olmaktan uzaklaştı ve onun yerine yönetim binaları yapılmaya başladı. 1998'de Bomonti, turizm merkezi ilan edildi. 2005'teki plan kararları da yoğunluğu artıracak şekilde gerçekleşti. Yani burası şu anda hem merkezi iş alanı, hem konut bölgesi hem de turizm odaklı gelişime açılan bir bölge" diye konuştu. Emre Ülger Tekfen Emlak Geliştirme A.Ş. Geliştirme, Satış ve Pazarlama Direktörü Emre Ülger de, ULI'ın öncülük ettiği etkinlikte ilk ev sahibi olmanın mutluluğunu ve onurunu yaşadıklarını dile getirerek, katılımcılara Tekfen Bomonti Apartmanları ile ilgili detaylı bilgi aktardı. Bomonti'nin 2005 planlarıyla merkezi iş alanı ve turizm merkezi olmasıyla bölgedeki araştırmalarına başladıklarını ifade eden Ülger, "Bu projeyle 2006'dan beri ilgileniyoruz. Arsa sahibi olan Gürcü Katolik Vakfı idi. Zaten projenin yan tarafında da Gürcü Katolik Kilisesi bulunuyor. 1861'de inşa edilmiş bir kilise. Burası genel olarak 1825'lerden beri Gürcüler ve Ermenilerin yoğun yaşadığı bir bölge" dedi. Arsayla ilgilendikleri dönemde arsanın devamında olan alanları da kapsayan toplamda 15 dönümlük bir alan üzerinde proje geliştirmek için Vakıf ile görüşmeleri sürdürdüklerini anlatan Ülger, "Başlangıç olarak Tekfen Bomonti Apartmanları’nın bulunduğu alanı seçtik çünkü imarı vardı. Bitişik nizam, yükseklik sınırı 15.50 olan bir imar durumu mevcuttu. Buna göre bir proje geliştirdik ama bunu yaparken diğer parselleri de düşündük ve burada bir mahalle tasarlamayı amaçladık. Bunu yaparken tasarımda Bünyamin Derman'la yola çıktık. Buradaki apartman dokusunu modernize ederek, güncel yorumuyla, abartıdan uzak, yaşama dönük bir proje tasarladık. "Şehrin içinde karmaşanın dışında" sloganlarımızdan biriydi" diye konuştu. Ayrıca DB Mimarlık'tan Saro Dionyan da proje gezisi sırasında katılımcılara eşlik etti. Proje süreciyle ilgili bilgi veren Ülger, "2008 yılında değişen kanun sonrası vakıfların kendi gayrimenkullerini değerlendirmesine olanak sağlayan yasayla birlikte projenin geliştirilmesinin önü açıldı. Bu çerçevede proje aşamasında hem Vakıflar Müdürlüğü hem de Anıtlar Kurulu dahil oldu. Proje geliştirme safhasında Vakıf ile kat karşılığı anlaşması yaptık. Zaten bu tek anlaşma yöntemi çünkü vakıflar kendi gayrimenkullerini satamıyor sadece kiralayabiliyor. 2008'den 2010'a kadar süren bir onay ve geliştirme süreci yaşandı. İnşaat izninin alınmasıyla birlikte 2010 Eylül ayında projenin hem inşaatına hem de satışına başlandı. 2012 Eylülde ise projede hayat başladı" dedi. Konuşmasının ardından projeyle ilgili soruları yanıtlayan Ülger, daha sonra katılımcılara projeyi gezdirdi. |