Ulaştırma Bakanlığı'na 'Ders'

lkede ''ulaştırma''nın yüzde 95'i karayolu ile yapılırken Karayolları Genel Müdürlüğü'nün neden ''Ulaştırma Bakanlığı''na bağlanmadığını merak etmiştik... Demiryolunu terk edip karayolu politikasına geçilmesinin ''güvence''si için karayollarının Ulaştırma Bakanlığı dışında tutulmasını öneren 1948 tarihli ''Amerikan Yol Heyeti'' raporuna ''uygun'' düzenlenmiş 1950 tarihli Karayolları Genel Müdürlüğü Kuruluş Kanunu'nun neden hâlâ değiştirilmediğini de...

Bunları ise bir gazete haberi nedeniyle sormuştuk... Boğaziçi'nden tasarlanan ''karayolu geçişi''nin gerçekleştirilmesi için Ulaştırma Bakanlığı'na ''yetki'' verilmesinin, bakanlığın ''adı''na bakıldığında ne kadar saçma olduğunu; çünkü zaten ''görev''i olması gerektiğini belirtmiştik... (28 Mayıs 2006-Cumhuriyet)

Böylesine bir çelişkinin temelindeki 56 yıllık ''ABD dayatması''nın da sorgulanması umuduyla bir açıklama beklerken Prof. Dr. Zerrin Bayraktar'dan bir ''yanıt'' aldık... Daha doğrusu, hocamız, aynı gazete haberi nedeniyle gönderdiği sorularına Ulaştırma Bakanlığı'ndan gelen ''resmi yanıt''ları iletti... Okuyunca kavradık ki bakanlıktan bize de açıklama gelse bile merakımızı asla gidermeyecek... Neden mi?

İşte ''Bilgi Edinme Hakkı Yasası'' gereğince gerçekleşen yazışma... Hoca, bakanlığın resmi soru formuna 6 Haziran 2006'da şunları yazmış:

''1- Tüm ulaştırma yatırımları mı, yoksa sadece İstanbul Boğazı'na karayolu tüneli mi bakanlığınızca yapılacaktır?

2- Marmaray yapım aşamasında iken ve kentlerin ulaştırma planlaması araçların değil, insanların ulaşımını sağlama prensibine dayanırken Boğaza karayolu tüneli yapma gerekçesi nedir ve İstanbul'da hangi planlama aşamasında yeri vardır?'' Bakanlığın yanıtında ise karayolu tüneli için ''yetki'' lendirmeyi yapan yasaya uzun uzun yer verildikten sonra deniyor ki: ''İstanbul'da özellikle doruk saatlerde, mevcut köprülerin yetersiz kaldığı bilinen bir gerçektir. İstanbul Boğazı üzerinde karayolu kapasitesini artırmak üzere, öngörülen demiryolu tüneline (Marmaray) ek olarak, yeni bir bağlantının denizaltından oluşturulmasına karar verilmesi durumunda, bu bağlantıyı gerçekleştirmeye yetkili kurum Ulaştırma Bakanlığı'dır.''

Gördünüz mü ''bilgi''lendirmeyi!

Prof. Dr. Zerrin Bayraktar'ın, gülümseyip arkasına yaslanacağı yerde, üşenmeden gönderdiği ''uyarı''yı da okuyalım:

''Sayın Yetkili,

Sizden istediğim 2. sorumun cevabını vermediğiniz gibi, bence hatalı bir bilgi olarak cevabınızda yer alan '...İstanbul Boğazı üzerinde karayolu kapasitesini artırmak üzere...' ifadesini üzülerek okudum. Zira İstanbul Boğazı üzerinde karayolu kapasitesini arttırmanın mantığını, değil benim gibi bir ulaştırma uzmanına, sıradan bir İstanbulluya bile anlatamazsınız.

İstanbul Boğaz köprülerindeki özel araçların toplam trafik içindeki payının yüzde 80-85 civarında olduğunu, toplu taşımanın geliştirilmesiyle bu oranın azalmasına yönelik tedbirlerin alınması gerektiğini bilmiyor musunuz?

Dolayısıyla kentiçi ulaşımda toplu taşımacılığın gelişimini sağlayacak Marmaray projesi ve ona bağlantılı olarak yapılacak raylı sistemler devreye girdiğinde, kişileri toplu taşımayı kullanmaya zorlayıcı tedbirler yerine, bireysel ulaşımı teşvik edici yatırımlara kaynak ayıranları; kenti otomobilin baskısından kurtarıcı çözümler yerine bunu teşvik edenleri, bir vatandaş olarak kınıyor ve bir an önce kentin ve ülkenin çıkarı doğrultusunda akıl ve izan sahibi olmalarını diliyorum...''

Evet... Karayolları Genel Müdürlüğü neden Ulaştırma Bakanlığı'na bağlanmıyor? Biz de yanıt bekliyoruz... Ne yazarlarsa yazsınlar, yeter ki susmasınlar...