erel yönetimlerin ulaşılabilirlik konusunda bilgilendirilmesi ve
bilinçlendirilmesi amacıyla Aile ve Sosyal
Politikalar Bakanlığı Özürlü ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü ile
Çayırova Belediyesi işbirliğinde düzenlenen 'Yerelden
Genele 1. Engelsiz Hizmet Sempozyumu', Çayırovası'nda gerçekleştirildi.
Sempozyumun kapanış konuşmasını yapan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı
Fatma Şahin, “Ulaşılabilirlik konusunda standartlara göre
herkes görevini yerine getirmelidir, ulaşılabilir Türkiye için kalan 7 aylık
süre uzatılmayacak” dedi. 26 Aralık’ta başlayan sempozyumun ilk
gününde katılımcılara engelsiz yapılı çevrenin ve kentsel hizmetlerin
özellikleri (açık alanlar, binalar ve toplu ulaşım) konusunda teknik bilgi
verildi, ulaşılabilirlik tespit formları alanda uygulamalı olarak dolduruldu.
İkinci gün ise istihdam, eğitim, sağlık, rehabilitasyon gibi konularda yerel
yönetimlerce yürütülen özürlü hizmetleri ele alındı, yereldeki örnekler başta
olmak üzere ülkemizde yürütülen öncü çalışmalara yer verildi. Sempozyumun son
günü ise Marmara Bölgesindeki büyükşehir, il ve ilçe belediye başkanları
ulaşılabilirlik konusundaki çalışmalarını anlatarak iyi örnekleri sundular.
"Ulaşılabilirlik konusunda kaybedilecek zaman
kalmadı" Sempozyumun kapanışında konuşan Aile ve Sosyal
Politikalar Bakanı Fatma Şahin, üç gündür devam eden
toplantılar zincirine ilk olarak Marmara Bölgesinden başlandığını, özellikle de
yereldeki yöneticilerin, büyükşehir, il ve ilçe belediyelerinin,
üniversitelerin, kamu kurum ve kuruluşlarının ilgili teknik personelinin ve
sivil toplum kuruluşlarının davet edildiğini, yerelde hizmet üreten kurum ve
kuruluş yetkililerinin konunun önemini kavraması, teknik detaylara sahip olması
ve iyi örnekleri model alarak hizmet standartlarını yükseltmesini istediklerini
bildirdi. Şahin, yerel yönetimlerin en önemli aktörlerinden olan belediyelerin
bizzat yöneticileri tarafından yapılan ulaşılabilirlik çalışmalarının
anlatılmasını arzu ettiklerini belirterek, ulaşılabilirlik konusunda
kaybedilecek zamanın kalmadığını hatırlattı. Aile ve Sosyal
Politikalar Bakanlığı olarak her şeyden önce insan haklarına dayalı ve
ayrımcılıkla mücadele eksenli bir özürlüler politikası izlediklerini, bu
çerçevede bugüne kadar evrensel kriterler doğrultusunda ve özrün türü ve
derecesi ne olursa olsun, özürlü vatandaşların da diğer vatandaşlar gibi insan
onuruna yakışır bir hayat sürdürmeleri için çalışmalar sürdürmekte olduklarını
kaydeden Şahin, “Özürlüler politikamız; özürlü vatandaşlarımızın toplumsal
yaşama tam katılımını sağlamak amacıyla, ayrımcılığa maruz kalmadan fırsat
eşitliğinden yararlanan, haklarını kullanabilen kişiler olarak
bağımsızlaşmalarına destek verecek imkânlardan yararlandırma hedefi çerçevesinde
şekillenmiştir” dedi. Özürlülerin bağımsız yaşaması ve yaşamın tüm
alanlarına etkin katılımın sağlanması için fiziki çevreye, bilgiye ve hizmetlere
engelsiz erişimi sağlanması amacıyla 5378 sayılı Özürlüler Kanunu’nda ve İmar
Mevzuatında düzenlemeler yapıldığını, Özürlüler Kanunu'nun geçici 2'nci ve
3'üncü maddelerinde kamu kullanımına açık her türlü yapının, sosyal ve kültürel
alanların ve belediyelerin kendilerinin sunduğu ya da denetimlerinde bulunan
toplu taşıma hizmetlerinin, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi yıl
içinde özürlüler için ulaşılabilir duruma getirilmesi hükümlerinin yer aldığını
bildiren Şahin, bu sürenin 7 Temmuz 2012 tarihinde dolacağını, görevi ve
sorumluluğu bulunan tüm kurum ve kuruluşların ulaşılabilirliği sağlamaları için
yaklaşık 7 aylık bir süresi kaldığını ve bu sürenin uzatılmayacağını hatırlattı.
|