br />
Bodur: Kızlarımız cesaretle
konuşuyor
TÜSİAD’ın 12 kişilik kurucu üyelesinden biri
olan İbrahim Bodur, “Dünya gözüyle hepinizi göreyim
istedim. Değneğe zorla dayanarak geldim” diyerek, kürsüye çıktı. TÜSİAD’ın
kuruluşuna dair hatıralarını aktardığı konuşması, TÜSİAD’ın salonunda da
duygusal hava yarattı.
İbrahim Bodur, “1960’ların sonu ve 70’li yıllarda hemen
hemen birçok basın sabah akşam komprador diye, bize küfür
ediyordu. ‘Ne yapalım, ne edelim’ dedik, o zaman Cumhuriyet gazetesini
10 bin liraya almak mümkündü. Vehbi Bey (Vehbi Koç) buna karşı
çıktı. ‘Biz gazetecilik yapamayız’ dedi. Ne yapacağız? O yıllar sanayiciler
gazetelere ilan veriyor. Boyuna para verip kendimize küfrettiriyoruz. Vehbi bey,
Nejat bey (Nejat Eczacıbaşı), Sakıp bey (Sakıp
Sabancı), Feyyaz (Feyyaz Berker) ve ben, bir dernek
kuralım, bu dernek vasıtasıyla ilan verelim, tek ses olalım dedik. O zamanlar
bizi savunmaya çalışan tek Bedii Faik ve Dünya
gazetesiydi. Ama onun da giderek tirajı düşüyor. Neredeyse resmi ilan
da alamayacak tirajın altına düşüyordu. İşte Vehbi Bey, Nejat Bey, ben, Feyyaz
(Berker) buna abone olduk. Onun tirajını resmi ilanın üstünde tutmaya çalıştık.
Vehbi Bey, Nejat Bey, Sakıp Bey, Feyyaz Bey, ben ve Adana’dan Ahmet
Sapmaz’la 6 kişi, ondan sonra tabii 12 kişi olduk, kurucu üye... TÜSİAD’ın ilk
kurucuları 12 kişiydi.”
Sakıp ağa izin
vermedi
İbrahim Bodur kendisinden sonraki neslin isimlerini
anımsamakta zorlanarak, bizleri gülümseten şunları anlattı:
“Feyyaz
Berker TÜSİAD’a hanım üye alınmasını istiyordu. İlk defa Sakıp ağanın yeğenini
üye aldık. (Güler Sabancı’dan söz ediyor.)
Onu başkan yapacaktık, Sakıp Ağa müsaade etmedi, ‘Yeğenim holdinge başkan
olacak’ dedi. Yalçındağ (Arzuhan Doğan Yalçındağ) başkan oldu. Değil Türkiye’nin
dünyanın dalgalandığı bir dönemdi. TÜSİAD gemisini de fevkalade götürdü. Feyyaz
ısrarında haklı çıktı. Hanımlar, çocuklarımız, torunlarımız hakikaten
başardı.” İbrahim Bodur, Ümit Boyner ile ilgili de şunu
söylüyordu:
“Ümit Boyner hanımefendi kızımız ikinci
hanım başkan olacak. TÜSİAD’da hanımlar başkanlığı dönemi başladı. Osman’ın
gelini (Osman Boyner) Cem’in hanımı (Cem Boyner) bayrağı göklerde yükseltecek.
Yalçındağ, fevkalade başarıyla bayrağı devrediyor. Kızlarımız cesaretle
konuşuyor. Hanımlar TÜSİAD’ın itibarını, gururunu, onurunu, ülkeye nasıl hizmet
edileceğini pek de güzel gösteriyor.”
‘Gökyiğit en
vatansever Türk’
TÜSİAD üyesi, TEMA Vakfı Kurucu Onursal
Başkanı Nihat Gökyiğit kürsüye çıktığında “Benim ne söyleyeceğimi
aslında biliyorsunuz” diye söze başladı ve devrimden söz etti. Çevre
devriminden.
“İnsanoğlu, doğa ile çok fazla uğraşmamalı. Dinozorlar,
oburlukları yüzünden yok edilmeye mahkum edildi. Sümerler toprağı, suyu yanlış
kullandığı için tarihten silindi. Doğa ile şakaya gelmez” diyordu, Nihat
Gökyiğit.
Çevre devrimine ihtiyaç var
Dünyanın
çevre devrimini birkaç asır değil, birkaç yıl içerisinde yapması gerektiğini
vurgulayan Nihat Gökyiğit, artık ekolojiyi göz ardı eden bir dünyadan kimseye
hayır gelmeyeceğini söylüyordu. Şunlara dikkat çekti Nihat Gökyiğit:
“Bu
yeni çevre devriminde aşırı tüketim ve israf yok. Hızlı nüfus artışı yok. Bu
çevre devrimi içerisinde ekonomiyi yeniden planlamaya mecburuz. Fiyatlar
vergiler, maliyetler teşvikler her şeyin yeniden düzenlenemeye ihtiyacı var.
Ekolojinin göz ardı edildiği bir dünyadan da hayır gelmez. 16. yüzyıla
kadar güneşin, dünyanın etrafında döndüğünü sanıyordu, insanoğlu. Aynı şekilde
ekonomi, ekolojiye göre daha öncelikli görülüyor. Ekolojinin, ekonominin
etrafında döndüğü değil, ekolojinin, ekonominin merkezinde olduğu bir çevre
devrimine ihtiyaç var.”
Nihat Gökyiğit, kürsüden inerken bir TÜSİAD
üyesinin şu sözünü duydum: “Nihat beyden daha vatansever kim var, bu
ülkede?”
Nitekim TÜSİAD 40’ıncı genel kurulunu yöneten Sedat
Aloğlu da “Bu vatan toprağına gönül vermiş bir büyüğümüzsünüz”
diyordu.
|