br />
Zirve boyunca görüşmelerde Türkiye’nin farklı bir ülke olduğunu
anlattıklarını söyleyen Rende, “Kopenhag’da tıpkı Kyoto’da olduğu gibi
Türkiye’nin ayrı bir statüde değerlendirilmesi gerektiğini söyledik. Konferans
Başkanı Connie Hedegaard’la yapılan kapalı görüşmede de bunu aktardık. Ülkeler
Türkiye’nin özel konumunu bilmiyor. Gelişmekte olan bir ülke olmamız nedeniyle
önemli bir taahhüt altına giremeyiz. Hukuki bir bağlayıcılığı olan bir belge
ortaya çıkmadı. Bu nedenle bizim bu noktada herhangi bir rakam telaffuz
etmemizi gerektirecek bir durum yok.”
Zirvenin yapıldığı Bella Center’ın
içinde yaşanan hareketliliğin dışında dışarıda da ayrı olaylar yaşanıyor.
Bakanların toplandığı önceki gün sivil toplum örgütleri Bella Center’a alınmadı.
Bella Center’ın önündeki eylemler üzerine kent yönetimi adeta kısa
süreli sıkıyönetim ilan etti. İki helikopter Bella Center’ın üzerinde uçtu.
Onlarca polis araçları sirenler çalarak Bella Center’a yönlendirildi. Hatta
makinisti olmadan otomatik olarak çalışan metrolar dahi Bella Center durağında
durmadı. Binlerce insan Bella Center’a yürüyerek ulaşmak zorunda kaldı. Zirvenin
yapıldığı merkezde de mini bir oturma eylemi yaşandı. Uluslararası Gençlik
Hareketi ve birçok sivil toplum kuruluşundan çevreci gençler Bella Center’ın
göbeğinde oturma eylemi yaptı.
‘Banka olsa
kurtarılırdı’
Konferansın son gününde tüm dünyadan liderlerin
Kopenhag’a akını beklenirken önceki güne damgasını vuran lider
Venezüella Devlet Başkanı Hugo Chavez oldu. Beş dakika yerine
tam 26 dakika konuşan Chavez, kuraklığın sebebini kapitalizm olarak açıkladı.
Chavez’in küresel iklim değişikliğine sunduğu şu çözümse dakikalarca alkışlandı:
‘Sosyalizm’. Chavez dün konferansa hitaben konuşurken de, “İklim büyük bir
kapitalist banka olsaydı zengin ülkeler onu çoktan
kurtarmışlardı...”
‘Türkiye mali destek
almalı’
Kopenhag İklim Değişikliği Zirvesi’nde
konuşan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye’nin zengin ülkelerden mali
ve teknolojik yardım alması gerektiğini söyledi, “Türkiye 2012 sonrası adil,
eşitlikçi, tarafsız, şeffaf ve başarılabilir iklim rejiminde yer almaya
isteklidir” dedi.
Kopenhag’da iki haftadır devam eden zirvenin
bitimine bir gün kala konuşan Cumhurbaşkanı Gül, sera gazı emisyonun azıltımı
konusunda herhangi bir hedef açıklamadı. Zirvenin yapıldığı Bella
Center’da yaklaşık altı dakika konuşan Gül, “Bütün ülkeler olanakları
doğrultusunda üstlerine düşen sorumluluğu almalı. Diğer bir deyişle, bedel
ödemeyen kalmamalı” dedi. Gül, Türkiye’nin hızlı gelişme olan bir ülke
olduğuna işaret ederek, şunları söyledi: “Son 20 yılda yüksek
büyüme oranları elde etti. Ancak kişi başına gelir, kişi başına enerji tüketimi
ve sera gazı emisyonları Türkiye ’yi orta derecede gelişmekte olan ülke
kategorisinde gösteriyor. Bu da diğer EK1 sınıfındaki (Gelişmekte olan ülkelerin
bulunduğu liste) ülkelerden farklı bir durumumuz olduğu anlamına gelir. Bütün
EK1 ülkelerini gelişmiş olarak tanımlamak yanlış olacaktır. Türkiye bu bağlamda
adaptasyon ve azatlım objektiflerini gerçekleştirebilmek için teknoloji ve mali
destek almalıdır ” dedi.
|