Kopenhag’da devam eden Birleşmiş Milletler Küresel
İklim Değişikliği zirvesinde Türkiye istediğini elde etti.
Türkiye, kendi özel şartlarını (gelişmekte olan ülkeler statüsüne
girerek, kendisine finans ve teknoloji transferinin yapılması) zirve
sonunda ortaya çıkacak ‘final dokümanı’ için hazırlanan taslak metne yazdırmayı
başardı. Türkiye adına kapalı görüşmelere katılan Büyükelçi
Mithat Rende, “Konferans Başkanı Connie Hedegaard’la yapılan görüşmede
derdimizi anlattık. Buradan bağlayıcı bir belge de ortaya çıkmayacağına göre,
Türkiye’nin bir rakam telaffuz etmesine gerek yok” dedi.
‘Hopenhagen’ işe yaramadı
Kentin İngilizce adı
‘Copenhagen’, Çevreciler İngilizce’de ‘umut’ anlamanı gelen ‘Hope’
kelimesiyle küçük bir oynama yaparak kentin duvarlarını ‘Hopenhagen’ adıyla
donatmış, isim zirvenin sloganı haline gelmişti. Ancak zirvede sona
yaklaşılırken bu umutlar iyice tükendi. Konferans sonunda
hukuki bağlayıcı bir metin yerine siyasi içerikte bir belge
hazırlanacağına kesin gözüyle bakılıyor. Bu da şöyle yorumlanıyor: ‘Ey
dünyanın 192 ülkesi! Bu metni iyi oku. Tanı. Düşün. Seneye görüştüğümüzde hukuki
bir anlaşma imzalayalım.’ Bir sonraki COP16 - Taraflar Toplantısı -
2010’da Meksika’da yapılacak.
Kopenhag’daki Türk heyeti, iki
haftalık iklim zirvesinde birçok toplantıya katıldı. Kapalı kapılar ardından
azarlıklarda bulundu, derdini anlattı. Ve sonuçta hazırlanan ‘taslak metinde’
Türkiye istediği yazdırdı. Eğer umut edilen olur da, yeni bir protokol
taslak metne göre hazırlanırsa, Türkiye istediği özel şartları garanti altına
almış olacak.
Taslak metinde ‘pazar ekonomisine geçiş
sürecindeki ülkelerin özel ulusal şartlarının tanındığı’na dair bir ifade
geçiyor. Türkiye’nin bu özel şartları şöyle: ‘Gelişmekte olan ülkeler sınıfında
yer alarak, sürecin getirilerinden faydalanıp, finansal ve teknoloji desteği
almak, tüm bunları yaparken de herhangi bir taahhüt altına girmemek.’
Türkiye’de çevreciler, Türkiye’nin karbon salımı konusunda mutlaka bir
azaltım yapması gerektiğini söyleyerek ‘İklimle Değişiklik Strateji
Belgesi’ni eleştirmişti. Çevre Bakanı Bakan Veysel
Eroğlu ise hedef indirimi konusunda son sözlerini 17’sinde
söyleyeceklerini bildirmişti.
Rakam söylemeye gerek
yok
Dışişleri Bakanlığı’ndan merkez Büyükelçisi Mithat
Rende, Türkiye’nin zirve sürecini şöyle anlattı: “Ayın 15’inde
zirvede tıkanma yaşandı. Kriz, ABD, Çin ve Hindistan gibi büyük ekonomilerin
ciddi taahhüt altına girmek istememesinden kaynaklandı. Gelişmekte olan
ülkelerse en çok kirletici olan ABD’nin hukuki bağlayıcılığı olan bir taahhüde
girmesini istiyor. Aynı zamanda gelişmekte olan ülkeler, iklim değişikliğinde
tarihi sorumluluğu olan ülkelerin kendilerine para ve teknoloji transferi
yapmalarını istiyor. Çok farklı çıkarlar söz konusu. Tüm bunların bir
konferansta ortak paydada buluşması çok güç.”
|