Ocak 2015 itibariyle çalışmalarına başlayan ve Alman Yapı Biyolojisi Enstitüsü'nün resmi partneri olan Türkiye Yapı Biyolojisi ve Ekolojisi Enstitüsü'nün (YBE) ilgilendiği alanlar, sürdürülebilir mimarlıktan inovatif yapı malzemelerine, tıp, sosyoloji ve biyoteknolojilere kadar uzanıyor. Odağı doğrultusunda bu alanlar arasında ilişkiler kuran enstitü, bütüncül çözümlere ulaşmada katkı sağlamayı amaçlıyor.
Bilimsel ve tarafsız bilgi paylaşımı, uzmanlaşma ve uygulamaların artmasına yönelik farkındalık faaliyetleri; eğitim, seminer, konferans ile danışmanlık ve analiz faaliyetlerini yürüten YBE, Türkiye'de yapı biyolojisi alanındaki bilgi paylaşım düzeyini geliştirmek üzere, uluslararası gündemdeki sektörel haberleri ve gelişmeleri aktarıp, değerlendirecek.
YBE'nin amaçları
• Yapıyı ve yerleşim olgusunu, hastalıklara neden olan ve çevreyi tahrip eden bir faktör olarak ortaya koymak, • Yapısal çevrenin, global çevrecilik hareketleri içerisindeki temel önemini aktarmak, • "Yapı ve yerleşim" ile, "sağlık, refah ve hastalık" arasındaki yakın ilişkiyi vurgulamak, • Ekonomik, politik, idari, sağlık, eğitim ve bilim kurum ve organlarının konuya yönelik sorumluluklarına dikkatlerini çekmek, • Yapı-biyolojik bilgilerin tabana yayılmasını sağlamak, • Konuya duyarlı, açık görüşlü kişileri dayanışmaya çağırmak, • İnşaat piyasasında tüketicilere yapı malzemeleri ve uygulamaları konularında objektif bir danışman olmak, • Yerleşim ve imar alanlarının yoğunlaştığı bölgelerdeki kümelenme sorunlarının çözümüne katkıda bulunmak, • Biyoloji ile ekolojinin biçimlendirdiği gerçek bir yapı kültürünün, aynı zamanda toplumsal bir eğitim olarak gelişmesi için fikir vermek, • Yaşamayı ve yerleşmeyi daha insancıl kılmak için, yaşam koşullarının düzelmesine yardımcı olmak ve insanı yapı olgusunun odağına yerleştirmek, • Araştırmalar ile uygulamalar arasında aracı olmak
Yapı Biyolojisinin önemi
Yapı biyolojisi; yapısal çevrenin insan sağlığına olan etkilerini inceleyen bilim dalıdır. 1960’lı yıllarda tıp doktoru Hubert Palm tarafından Almanya’da kuramsallaştırıldı. Ekolojik mimarlığın da gelişmesini tetikleyen Yapı Biyolojisi bilim dalı, yapı malzemelerinin toksik değerlerinden, gaz salımına, nem tutma kapasitelerine, iklimlendirme sistemlerinin hava kalitesine etkisinden, radyoaktivite ile elektrosmog ve yapıların enerji etkin, bütüncül tasarımına kadar yapısal çevremizin iyileştirilmesi odağında birçok başlığı içeriyor. Bu nedenle özellikle Avrupa’da yapı sektörünün geleceği olarak görülen sürdürülebilir inovasyonun temelini oluşturuyor.
Ayrıntılı bilgi için tıklayınız
|