'Çatıdaki Suyu Bile İsraf...
“Belediyelerimiz İklim Değişikliği...
Su Fakiri Olmamak için 'Sünger...
Türkiye 'Su Fakiri' Sınırının Altında
Dünya Su Günü Etkinliğinde...
Büyükşehirlerde Su Kaybının...
Türkiye İMSAD’dan Dünya Su...
Komşu Mahallelere Su Sağlayacak...
2020 Su ve Atıksu İstatistikleri...
Türkiye 2023’te Su Fakiri Olacak
Depolanan Su Miktarı 200 Milyar...
“Türkiye 'Su Stresi' Yaşayan Ülkeler Arasında”
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Kurum, Türkiye'nin tatlı su kaynakları bakımından "su stresi" yaşayan ülkeler arasında olduğunu belirterek, "Kişi başına düşen yıllık su miktarımız 1340 metreküplere kadar düştü." dedi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, 22 Mart Dünya Su Günü dolayısıyla Beyoğlu Belediyesince Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Haliç Yerleşkesi'nde düzenlenen "Su ve Sürdürülebilirlik İlk Çağrı" programına katıldı. Programa Beyoğlu'nun ev sahipliği yapmasını tarihi açıdan anlamlı bulduğunu belirten Kurum, Taksim'in İstanbul'un bütün sularının toplanıp, şehre ve vatandaşa dağıtıldığı tarihi bir merkez olduğunu anlattı. Geçmişte Taksim'den Kağıthane'ye kadar her sokak başında bir çeşme bulunduğunu ifade eden Kurum, "Ne yazık ki bu çeşmelerin büyük çoğunluğu yeni imar planları nedeniyle 1950'lere kadar kaldırılmıştır." dedi. Kurum, son 60 yılda 3 milyardan 8 milyara ulaşan dünya nüfusu nedeniyle suya ihtiyacın her geçen gün arttığını, vahşi tarım uygulamaları, bilinçsiz su kullanımı ve küresel israf nedeniyle su kaynaklarının giderek azaldığını bildirdi. Çevre kirliliği nedeniyle temiz su kaynaklarının kullanılamaz hale geleceğini dile getiren Kurum, şu değerlendirmelerde bulundu: "Çok acı bir tabloyu sizlerle üzülerek paylaşmak istiyorum: Bugün dünyada 3 milyardan fazla insanın suya doğrudan erişimi yok. Orta Doğu'da nüfusun yüzde 85'inden fazlası kıtlık koşullarında yaşıyor. 2030 yılına kadar su kıtlığı yüzde 40 seviyesine kadar yükselecek. Önümüzdeki 10 yıl içerisinde insanlık alemi küresel su kıtlığı ve su savaşlarıyla karşı karşıya kalabilir. Gençlerimizi ve çocuklarımızın hayatlarındaki en önemli gündemlerinden biri su olacak. Tam bu noktada bir parantez açmak istiyorum. UNESCO raporlarına göre 140 ülkenin suya erişebilmesi için yıllık 114 milyar dolar harcama yapılması gerekiyor. Gururla ifade ediyorum ki Türkiye, kamu kurumlarıyla sivil toplum kuruluşlarıyla yardım örgütleriyle üniversiteleriyle gönül elçilerimizle bugün Afrika'da yaklaşık 10 milyon kişiye, her gün kesintisiz temiz içme suyu sağlayan tek ülke olmuştur. Ülke olarak her alanda olduğu gibi bu alanda da insanlığın, mazlumların, kardeşlerimizin derdine derman olacak, yaralarını saracak adımları medeniyetimizden gelen bir vazife şuuruyla atıyoruz, atmaya da hep birlikte devam edeceğiz." "Tasarruf mekanizmalarını daha etkin hale getirmeliyiz" Kurum, Bakanlık olarak geri kazanılan suları sadece peyzaj alanlarında değil, içme suyu olarak da kullanmayı sağlayacak teknolojileri desteklediklerini ve tesisler kurduklarını anlattı. Tüm tesisleri, yeşil teknoloji ürünü olan biyorafineri tesislerine dönüştürdüklerini belirten Kurum, şunları kaydetti: "Bunlarla da yetinmeyip, atık sudan hidrolik enerji, arıtma çamurundan biyogaz elde ediyor ve vatandaşımızın hizmetine sunuyoruz. Bugün, arıtılarak kullanılan atık suların oranını yüzde 3,5'e çıkardık. Şimdi atık su arıtma, biyolojik arıtma ve membran teknolojilerini daha da yaygınlaştırıyoruz. Bu oranı inşallah 2023 yılında yüzde 5'e, 2030 yılında ise yüzde 15'e çıkaracağız. Sulak alanlar ve ormanlar gibi suyumuzu doğal olarak toplayan, filtreleyen, depolayan ekosistemleri de korumak için yoğun bir gayret içerisindeyiz. Bu kapsamda, 2018 yılında ülkemizin yüzölçümünün yüzde 9'u seviyesinde olan korunan alan büyüklüğümüzü yüzde 11,9'a ulaştırdık." Kurum, Türkiye'nin Paris İklim Anlaşması'na taraf olma kararını tüm dünyaya duyurmasıyla ülkede tarihi bir süreci başlattıklarını ifade ederek Yeşil Kalkınma Devrimi ve Net Sıfır Emisyon 2053 hedefleri doğrultusunda çok önemli adımlar attıklarını vurguladı. İklim dostu yeşil binaların yapımına öncelik Kurum, bilinçli su kullanımına da dikkati çekerek şunları kaydetti: "Doğal su kaynaklarının korunması amacıyla 2 bin metrekarenin üzerindeki parsellere yapılacak binalarda yağmur suyu toplama sistemini zorunlu hale getirdik. Bu değişiklikle artık suyu ziyan etmeyeceğiz, depolayacağız. Yağışların az olduğu dönemlerde, binalarımızda depolanan bu suyu kullanacağız. Yapılarda suyun daha tasarruflu tüketilebilmesi için, sıhhi tesisat projelerinde lavabo musluk debilerini dakikada 6 litre, duşlarda da dakikada 8 litre ile sınırlandırıyoruz. Buradan 85 milyon vatandaşımıza ve yapı sektörümüze bir çağrıda bulunmak istiyorum: Biz Bakanlık olarak binalarımızda su israfını engellemeye yönelik gerekli düzenlemeleri yaptık. Yapı sektörümüz projelerini su depolama ve debi kontrolüne dair yaptığımız bu değişikliklere uygun bir şekilde tasarlamalıdır." |