talya'da toplanan Cittaslow Uluslararası Koordinasyon
Komitesi toplantısında sakin şehir olarak tescillenen İzmir'in
Seferihisar ilçesinin Belediye Başkanı Tunç
Soyer, adaylık sonrası ilçede Cittaslow kriterlerini yerine getirmek
üzere çalışma başlattıklarını söyledi. Küreselleşmenin, kentlerin kimliğini,
kültürünü ve farklılığını yok etmesine bir tepki olarak ortaya çıkan hareketin
Türkiye'deki ilk uygulamasının Seferihisar'da yapılacağını belirten Soyer,
kentin insani zenginliği ve fiziki altyapısının yeni bir anlayışla ele
alınacağını dile getirdi.
Bu kapsamda ilk olarak küçük esnafın korunması
ve teşvik edilmesi çalışmaları çerçevesinde esnaf eğitimlerine başladıklarını,
Yaşar Üniversitesi'nin ilçede tüm yıl boyunca esnafa eğitim vereceğini bildiren
Soyer, kentin kaybolan gelenekleri, yemekleri ve ritüellerini yeniden
hatırlayabilmek ve yaşatmak için ilçede ''75 Yaş Üstü'' toplantısı
düzenlediklerini kaydetti.
Bu toplantıdan ilçenin kaybolan hafızasına
ilişkin çok ilginç veriler ortaya çıktığını anlatan Tunç Soyer, ''Mesela,
Seferihisar'daki eski düğünlerde genç kızlar alınlarına zeytin dalı çizilerek
gelin oluyormuş. Bu geleneği tekrar yaşatmak istiyoruz. Ayrıca eskilerin bizlere
anlattığı birçok yemek tarifi oldu. Bunları yeniden yaşatarak misafirlerimize
tattırmak istiyoruz'' dedi.
Siyaset kültürü
konusunda da örnek olmayı istiyor
Cittaslow'un 6 başlık altında
52 kriteri bulunduğunu, bunlardan fiziki altyapıya ilişkin olarak kentin trafik
altyapısının daha az araç kullanılacak şekilde düzenlenmesini öngördüğünü ifade
eden Soyer, ilçede bisiklet kullanımını artıracak projeler hazırladıklarını
vurguladı. Kriterler arasında çöp ayrıştırma sisteminin kurulması, jeotermal,
güneş ve rüzgar enerjisinin kullanımı, yerel üreticinin pazara ulaşımının
sağlanması gibi maddeler de bulunduğunu ifade eden Belediye Başkanı Soyer, şöyle
konuştu:
''Bu kapsamda yapılacak olan her şey hakkında kentlinin bilgisi
ve desteği gerekiyor. Bu amaçla kahve toplantıları düzenledik. Şu anda okulları
geziyoruz. Önceki gün AK Parti ilçe teşkilatına giderek bir sunum yaptık.
Onların bu projeyi sahiplendiğini, hiç tereddütsüz desteklediğini gördük. CHP'li
bir belediye başkanı olarak AK Partili kardeşlerimin gözlerindeki ışıltı ve
motivasyon beni çok umutlandırdı. Ülkemizin bunca sıkıntı yaşadığı bir dönemde
farklılıklarımızı değil benzerliklerimizi ön plana çıkarmak zorundayız.
Seferihisar siyaset kültürü konusunda da örnek olmayı istiyor. Bir 'sakin
siyaset' kültürünü yerleştirmek neden olmasın?''
İmece
usülü
Soyer, Cittaslow kriterlerini yakalamak için çok para
harcamak gerekmediğini, istenen yaşam kalitesini yakalamanın farklı bir düşünce
yapısı ve halkın desteğiyle de yakalanabileceğini ifade etti. Kent güzelleştirme
çalışmalarına göze hoş görünmeyen bir caddeyle başladıklarını belirten Tunç
Soyer, ''Sokağın üzerinde bitişik halde farklı yüksekliklerde betonarme binalar
bulunuyor. 25 ressamla bir araya gelerek bu sokağı nasıl estetik hale
getirebileceğimizi konuştuk. Onlar bir plan çıkardı. Oradaki halkın da
katılımıyla bir gönüllü boyacı ordusuyla işe başlıyoruz. DYO ile konuştuk, onlar
bizim sponsorumuz oldu. 4-5 ay sonra çok farklı bir sokak doğmuş olacak. Tüm
projelerimizde aynı felsefeyle hareket edeceğiz'' şeklinde
konuştu.
Seferihisar'ın sakin şehir olduğunu duyan birçok vatandaşın
merakını gidermek için ilçeye geldiğini dile getiren Soyer, ''Aslında henüz
yaptığımız bir şey yok. Ama bahar aylarından itibaren değişim gözle görülür bir
hale gelecek. İlkbaharla birlikte yurt içi ve yurt dışından çok sayıda misafirin
Seferihisar'a gelmesini bekliyoruz. Bu konu bizim üzerimizde baskı oluşturuyor.
Kendimizi görücüye çıkacak gibi hissediyoruz'' ifadelerini
kullandı.
Türkiye'de birçok kentin çok az bir çabayla bu kriterleri
yakalayabilecek özellikte olduğunu, bu konuda büyük bir bilinçlenmenin
yaşandığını aktaran Soyer, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Ben, Cittaslow'a
başvurmak üzere İtalya'ya giderken Kültür ve Turizm Bakanlığı'nda bir toplantı
yaptık. Orada Cittaslow için Türkiye genelinde 60 belediyenin daha sakin şehir
olabilmek için çalışma yapmaya başladığını öğrendim. Bu sayının yüzü geçmesinin
beklendiğini ifade ettiler. Eğer biz başarılı olursak, Türkiye'nin dört bir
yanında çiçek gibi kentler oluşacak. Yeni bir yaşam standardı ve turizm
potansiyeli oluşacak. Cittaslow tüzüğüne göre bir ülkede ilk sakin kent aynı
zamanda o ülkenin sakin kent başkenti oluyor. Sakin kent olmak isteyen diğer
kentler başkentin referansını kullanıyor. Bu konu da bizim üzerimize ayrı bir
sorumluluk veriyor.''
Cittaslow
nedir?
İtalyanca Citta (şehir) ve İngilizce slow (yavaş)
kelimelerinden oluşan Cittaslow, ''yavaş şehir'' anlamına geliyor.
1986 yılında Amerikan tarzı hızlı yiyecek (fast food) zincirine karşı
çıkılarak, İtalya'nın Barolo kentinde ''Yavaş Yiyecek Birliği'' oluşturuldu.
1989'da Paris'te uluslararası boyut alan birliğin, bugün 100'den fazla ülke
temsilcisinden oluşan 80 bin üyesi bulunuyor. Yavaş Yiyecek kavramından
esinlenen ''Yavaş Şehir Hareketi''nin temeliyse 1999 yılında İtalya'nın Chianti
bölgesindeki Greve kentinde, 30 kadar Yavaş Yiyecek kentinin katılımıyla
atıldı.
İlk bildirgede, küreselleşmenin insanlar arasındaki iletişimi,
kaynaşmayı ve değişimi kolaylaştırmasına karşılık farklılıkların törpülenerek,
tek bir model insan oluşturmaya doğru gittiği ve sonunda sıradanlığın hakim
olacağı bir düzenin yaratılacağı konusunda endişeler bulunduğu dile getirildi.
Bu muhtemel sonuçların engellenmesi, yerel değerlere sahip çıkılması, bu
değerlerin korunması ve geliştirilmesi amacıyla Yavaş Şehirler kavramı
çerçevesinde bir ağ oluşturuldu.
Yavaş Şehir olabilmek için çevre
politikaları, altyapı, kentin dokusunun kalitesi, yerel üretim ve ürünlerin
desteklenmesi, konukseverlik gibi kriterler gerekiyor. Bu şehirlerin logosu olan
salyangozu kullanabilmeye hak kazanan merkezler, düzenli olarak denetimden
geçiriliyor.
|