İtibar Atölyesi adına uluslararası
araştırma şirketi Xsights tarafından gıda, alkolsüz içecek,
otomotiv, banka ve sigorta, konfeksiyon ve tekstil, enerji, beyaz eşya,
elektronik, holdingler, iletişim, inşaat ve perakende olmak üzere 12
sektörde 26 ilde gerçekleştirilen Türkiye İtibar Endeksi (TİE)
araştırması sonuçları, 'Türkiye İtibar Zirvesi'nde
açıklandı. Endekste ölçümlenen 12 sektörün itibar puanı ortalaması 78,3 olurken,
endeksin 2011 sonuçlarında, Türk halkının itibarlı gördüğü markalara gönülden
bağlı olduğunu söylemesi en dikkati çeken sonuç oldu.
Türkiye İtibar Endeksi 2011 sonuçlarına göre
Koç Holding yüzde 24,3, Turkcell yüzde 13,1 ve
Sabancı Holding yüzde 10 ile Türkiye'nin en itibarlı üç markası
oldu. Bu şirketleri yüzde 9,4 ile Ülker, yüzde 8,3 ile
Arçelik, yüzde 6,6 ile Ağaoğlu, yüzde 4,5 ile
Coca Cola, yüzde 4,4 ile İş Bankası, yüzde 2,8
ile BİM, yüzde 2,3 ile LCW, yüzde 2,2 ile
Tedaş ve yüzde 1,6 ile Renault izledi. Endekse
göre kamuoyu nezdinde en itibarlı üç sektör ise gıda, elektronik ve perakende
olarak sıralandı. Türkiye İtibar Endeksi'nde
kendi sektöründe birinciliği göğüsleyen markalar alfabetik sıraya göre alkolsüz
içecekte Coca Cola, bankacılık ve sigortada İş Bankası, beyaz eşyada Arçelik,
elektronikte Arçelik, enerjide Aygaz, gıdada Ülker, GSM-telekom alanında
Turkcell, holdinglerde Koç Holding, inşaatta Ağaoğlu, otomotivde Mercedes,
perakendede BİM, tekstil ve konfeksiyonda Adidas markaları oldu.
Bu arada, TİE Platformu Yürütme Kurulu, İcra
Komitesi Başkanı Can Çağdaş, İcra Komitesi Başkan Yardımcısı Fatma Çelenk ile
üyeler Günseli Özen, Ertan Acar, Çiğdem Penn, Prof. Dr. Halim Zaim, Prof. Dr.
Münevver Turanlı ve Doç. Dr. Ebru Güzelcik Ural'dan oluştu. TİE Akademik Danışma
Kurulu'nda ise İstanbu Ticaret Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazım Ekren,
London School of Economics'ten Prof. Patrick Humphreys ile Teksas
Üniversitesi'nden Prof. Dr. Tevfik Dalgıç yer aldı.
Türkiye İtibar Endeksi
Türkiye İtibar Endeksi, 12 farklı sektörde hizmet veren çok sayıda markanın
'itibarının' ne olduğunu ortaya koyarken, araştırma kapsamında Devlet Planlama
Teşkilatı ve Türkiye İstatistik Enstitüsü'nün oluşturduğu Türkiye istatistiki
bölge birimleri sınıflandırması doğrultusunda, 26 alt bölgedeki illerde tesadüfi
seçim ve yüz yüze görüşme yöntemiyle 2 bin 54 kişiyle anket yapıldı.
Araştırmanın saha çalışmasına 15 Aralık 2011'de başlandı ve 12 Ocak 2012
tarihinde bitirildi. Katılımcıların yüzde 51'ini erkekler, yüzde 49'unu ise
kadınlar oluşturdu. İtibar radarında 371 şirketin bulunduğu araştırmada,
elektronik sektörü, 85,2 ile en yüksek itibarlı sektörlerden oldu.
Gıda sektöründe itibar endeksi puanı 87,4,
otomotiv sektörü itibar endeks puanı 54,8, bankacılık ve sigorta sektörü itibar
endeks puanı ile 72,5 düzeyinde gerçekleşti. Endeksin ölçüldüğü sektörlerden
tekstil ve konfeksiyon sektörü itibar endeks değeri 82,9 olurken, bu değer
inşaat sektöründe 42,6, perakende sektöründe 84,5, alkolsüz içecek sektöründe
84,1, enerji sektöründe 69,3, GSM-telekom sektöründe 80,8, beyaz eşyada 84,2,
holdinglerde ise 68,1 oldu. Türkiye İtibar Endeksi itibar parametrelerini ise
tanıma, beğeni, güven, ilişki, memnuniyet, sadakat, elçilik ve gönüldaşlık
oluşturdu. Prof. Dr. Nazım Ekren:
Endeks, Türkiye'nin itibar piramidini ve haritasını oluşturmada önemli işlev
görecek
İstanbul Ticaret Üniversitesi Eminönü Kampüsü'nde yapılan Türkiye İtibar
Endeksi 2011 Sonuçları Değerlendirme Zirvesi'nde konuşan İstanbul Ticaret
Üniversitesi (İTİCÜ) Rektörü Prof. Dr. Nazım Ekren, itibarın
kişi veya kuruluşun belirlenen kriterler seti çerçevesinde oluşan sosyal
değerlendirmesini yansıtan kanaat olduğunu, itibarın diğer kişi ve kurumlar
tarafından tanımlanan kimliğin bir bileşeni olarak ön plana çıktığını, bu
nedenle toplumun her kesimiyle ilgili oldukça etkili sosyal kontrol ve işbirliği
mekanizması olarak da ele alındığını kaydetti.
İtibarın bireyler, kurumlar,
kuruluşlar ve organizasyonlar açısından en değerli sermaye olduğunu, bu nedenle
itibarın oluşturulması korunması ve yönetilmesinin de özel önem taşıdığını dile
getiren Ekren, itibar endeksinin birçok bileşene sahip endeks olduğunu, bu
endeksin zaman içinde 5 ana bileşeni ve alt endeksinin de oluşturulması
gerektiğini kaydetti. Ekren, ekonomik ve finansal, sosyal ve kültürel, siyasal
ve hukuksal, güvenlik, merkezi ve yerel yönetimler alan alt endekslerinin bu
çalışmalar üzerinde durulacak nihai noktalar olacağını, ayrıca bu endeksin
birey, şirket ve kamuyu içerecek şekilde de hazırlanması gerektiğini söyledi.
Daha sonra aynı alanlarda uluslararası
endekslerin de üretileceğini ifade eden Ekren, ''İtibar endeksi, Türkiye'nin
itibar piramidini ve haritasını oluşturmada önemli işlev görecektir.
Üniversitemiz her süreçte yer alacaktır. Amacımız ülkemizin makro ve mikro
alanlarda itibar düzeyini artırmak, itibar gelişmesini izlemek, itibarın
yükselmesi için gerekli politika ve stratejileri oluşturmak, bu konularda
işbirliği yapmaktır. Bu amaç doğrultusunda üniversitede ilk aşamada rektörlüğe
bağlı İtibar Araştırma ve Uygulama Ofisi veya koordinatörlüğünü hemen uygulamaya
geçireceğiz. İkinci aşamada ise rektörlüğe bağlı İtibar Araştırma ve Uygulama
Merkezi'ni de kuracağız. Söz konusu ofis koordinatörlük, merkez de bu tür
çalışmalarda akademik destek isteyenlere yardımcı olacak'' şeklinde konuştu.
Türkiye 2011 İtibar Endeksi'nin İTÜCÜ'nün akademik desteğinde İtibar
Atölyesi adına uluslararası araştırma şirketi Xsights tarafından 26 ilde
gerçekleştirilen bir çalışma olduğunu anlatan Ekren, endeksin 12 sektörde 10'ar
şirketi ele aldığını bildirdi. İtibar Atölyesi
Başkanı Ertan Acar da Türk ekonomisinin aktörlerinin uzun
yıllardır gereksinim duyduğu bu araştırmada 12 büyük sektörü ölçümlediklerini ve
hedeflerinin yüzde 98-99 güven aralığını yakalamak olduğunu belirterek,
''Çalışmalarımız bunu yakaladığımızı gösterdi'' dedi.
Londan School of Economics'ten davranış
bilimleri uzmanı Prof. Patrick Hamphreys de itibarın ciddi
ekonomik değer olduğunu, yeni fikri mülkiyet olarak görüldüğünü söyledi.
Şirketin itibarının fikri sermayesine bağlı olduğunu, fikri sermayenin
insanların zihinlerini ve toplumsal etkileşimlerini belirlediğini anlatan
Hamphreys, bunun sadece şirket içinde değil şirketin dışındaki insanların
bakışlarını da değiştirdiğini kaydetti.
|