"Türkiye İçin Yeni Bir Büyüme Modeli Üzerinde Çalışmalıyız"
Dünya ve Türkiye ekonomisinin inşaat sektörüne yansımaları, TOBB Plaza'da yapılan İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) Üye Toplantısı'nda masaya yatırıldı. Yöneticiliğini İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan'ın yaptığı, İMSAD Ekonomi Danışmanı Prof. Dr. Kerem Alkin'in ve İş Yatırım Genel Müdürü İlhami Koç'un konuşmacı olarak katıldığı
Dünya ve Türkiye ekonomisinin inşaat sektörüne yansımaları, TOBB Plaza’da yapılan İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) Üye Toplantısı’nda masaya yatırıldı. Yöneticiliğini İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan’ın yaptığı, İMSAD Ekonomi Danışmanı Prof. Dr. Kerem Alkin’in ve İş Yatırım Genel Müdürü İlhami Koç’un konuşmacı olarak katıldığı toplantıda inşaat sektörünün önde gelen isimleri bir araya geldi. Toplantıda ekonomik krizin portresini ortaya koyan Prof. Dr. Kerem Alkin, yaşanan küresel kriz ortamından en erken 2010 yılının ilk çeyreğinde çıkılabileceğini; bu dönemin iyi değerlendirerek Türkiye için yeni bir büyüme modeli üzerinde çalışılması gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Alkin toplantıda yaptığı konuşmada, tüm dünyayı etkisi altına alan ekonomik krizin nedenleri arasında "Sovyetler Birliği’nin erken dağılması, haberleşme teknolojisindeki gelişmeler, 1990’lı yıllarda hızla büyüyen ABD ekonomisi ve güçlenen dolar, 1990’lı yılların sonunda şişen ve ardından patlayan internet balonu, 1980–2000 arası kamu açığı finansmanı için borçlanmak zorunda kalan gelişmekte olan ekonomilerin neden olduğu parasal genişleme"yi saydı. Krizi gelişmekte olan ülkeler tetikledi Gelişmekte olan ülkelerin küresel türbülansı tetiklediklerini belirten Prof. Dr. Alkin, "2000'li yılların başına kadar, dünya bankacılık endüstrisi için en önemli müşteriler, ciddi boyutlarda kamu açığı veren gelişmekte olan ekonomilerdi. Bu ekonomiler, verdikleri kamu açıkları ve yaşadıkları ağır enflasyonla krize yenik düştüler ve 2000'li yılların başından itibaren, gelişmekte olan ekonomiler kamu açıklarını azaltmak ve enflasyonla mücadele konusunda önemli reformlara imza attılar. Bu nedenle Türkiye, Arjantin, Brezilya, Güney Afrika ve Rusya gibi önde gelen gelişmekte olan ekonomiler için uluslararası piyasalardan borçlanma eğilimi zayıfladı. 1980'lerden, 90'ların sonuna kadar, gelişmekte olan ekonomilere büyük miktarda para satmaya ve yüksek faiz geliri elde etmeye alışmış olan uluslararası finans kurumları, kendilerine en fazla para kazandıran müşteri grubunu kaybettiler" diye konuştu. Dünya devletlerinin küresel krizin ağır bir resesyona dönüşmemesi için bugüne kadar kamuoyuna açıkladıkları paketlerin toplam değerinin 8 trilyon doları geçtiğini vurgulayan Prof. Dr. Alkin, yeni ABD Başkanı Obama’nın Kongre’de bekleyen yeni paketi onaylamasıyla yardım ve destek paketlerinin toplam değerinin 10 trilyon dolara ulaşmış olacağını söyledi. Küresel krizi iki yıl önceden öngörerek 'kriz kahini' unvanına layık görülen ABD'li ünlü ekonomist Nouriel Roubini’nin kriz döneminde "Merkez Bankalarının faizleri düşürmesi, mevduata tam güvence verilmesi, reel sektöre yönelik hacizlerin askıya alınması" gibi önerileri olduğunu belirten Prof. Dr. Alkin sözlerine şöyle devam etti: "Türk ekonomisinin 2009 yılındaki performansına ilişkin beklentiler resesyonu işaret ediyor. Kamuda ve özel sektörde potansiyelin altında bir büyüme bekleniyor. Bu büyüme de tasarruf tedbirlerinden ve iç talepten kaynaklı olacak. Hükümetin bu yıl fiyat istikrarını 'ana öncelik' olarak belirlemesini bekliyoruz. 1980’li yıllardan bugüne izlenen politikalar gözden geçirildiğinde yeni bir büyüme modeline ihtiyaç duyulduğu göze çarpıyor." Prof. Dr. Alkin’den iş dünyasına kriz tavsiyeleri Krizle mücadelenin, beklentilerin iyi yönetilmesi ile mümkün olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Alkin, İMSAD üyelerine şu tavsiyelerde bulundu: • Krizle yüzleşin, paydaşlarınızla konuşun. Toplantıda ayrıca İş Yatırım Genel Müdürü İlhami Koç da küresel krizin piyasalar ve mali sektöre etkisi ve konut sektöründeki gelişmeler hakkında bilgi verdi. |