A href="http://www.imsad.org" target=_blank>İnşaat Malzemesi
Sanayicileri Derneği (İMSAD) tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen
Uluslararası İnşaatta
Kalite Zirvesi, dün (02 Kasım Salı) Four Seasons Hotel Bosphorus'da
gerçekleştirildi. Zirvenin açılış konuşmasını yapan İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı
Orhan Turan, 2007 yılından bu yana 8 çeyrektir üst üste küçülen
Türk inşaat sektörünün, 2010'un ikinci çeyreğinde yüzde 15,1 büyümeye
ulaşmasının umut verici olduğunu, bu olumlu seyrin yılın ikinci yarısında da
devam edeceğini ve 2011 - 2012 yıllarında bu oranın yüzde 7 - 8 civarına
yükseleceğini öngördüklerini ifade etti. Türkiye ekonomisinin büyümesi ile
Türkiye'de inşaat sektörünün büyümesinin paralellik gösterdiğine işaret eden
Turan, ''Siz Türkiye ekonomisinin sürekli yüzde 5 büyümesini istiyorsanız inşaat
sektörünün yüzde 10 büyümesine destek olmalısınız'' dedi.
Turan,
orta vadeli programı, bölgesel teşvikleri irdelediklerinde inşaat sektörüne
gereken önemin verilmediğini gördüklerini söyledi. Geçen yıl düzenledikleri
zirvede Cumhuriyetin 100. yılı olan 2023'te Türkiye'ye 100 milyar dolar yurt
dışı müteahhitlik geliri, 100 milyar dolar iç pazar büyüklüğü, 100 milyar dolar
inşaat malzemeleri ihracatı olmak üzere üç tane 100 hediye edeceklerini
açıkladıklarını anımsatan Turan, 2009 yılında küresel ekonomik krize rağmen
dünyada en fazla inşaat malzemesi ihracatı gerçekleştiren 8. ülkenin Türkiye
olduğunu, 2008 yılında yüzde 3,7 civarında olan dünya inşaat malzemesi
ihracatındaki paylarını orta vadede yüzde 7-8'e çıkarmak istediklerini kaydetti.
İnşaat dünyasında bir Türk
ekolü Orhan Turan, ''Hedefimiz
Türkiye'yi 2023'te dünya inşaat malzemesi ihracatında 100 milyar dolarla dünyada
ilk üç ülke arasına yükseltmektir. Artık inşaat dünyasına bir Türk ekolü
geliyor. Türk inşaat sektörü önümüzdeki dönemde adından çok söz ettirecek''
dedi. Türkiye'nin inşaat malzemeleri sektöründe marka yaratması ve bu konudaki
becerisini artırmak kadar önemli bir konunun da yurt dışında yatırım yapması
olduğuna işaret eden Turan, ''Öncelikle Türk inşaat sektörünün marka
bilinirliğini artırmak için, Türk firmalarının yurt dışında firma satın
almalarının, joint venture yapmalarının teşvik edilmesi gerekiyor. Türkiye dünya
markası yaratacaksa, inşaat malzemeleri sanayi bunun en iyi çıkış noktalarından
biri olacaktır. Kanımca, sektörümüzün geleceği için böyle bir vizyon
çizmeliyiz'' dedi. ''Ortak
hipermarketler hayata geçirmeyi düşünmeliyiz''
Türk müteahhitlerinin yurt dışındaki
projelerinde Türk malı inşaat malzemesi kullanmalarının özendirilmesi ve bunun
önündeki engelleri aşmaları gerektiğini ifade eden Turan, Suriye, Cezayir, İran,
Irak, Kuveyt, Katar, Orta Asya Türk Cumhuriyetleri gibi ülkelere inşaat
malzemesi ihracatını artırmanın yanı sıra, daha önce bazı diğer sektörlerde de
denenen ortak hipermarketler projesini hayata geçirmeyi ciddi ciddi
düşünmeliyiz'' dedi. Turan, yine bu ve benzeri ülkelerde Türk malı algısını
güçlendirecek stratejiler uygulamak gerektiğini kaydetti.
''Navlun,
sektörümüz için ciddi bir maliyet''
Türkiye'nin üretim açısından ele alındığında ithalata bağlı olmadığı tek
sektörün, inşaat olduğuna dikkati çeken Turan, ''Rekabetçi Türk inşaat
malzemeleri sektörü hükümetimiz tarafından stratejik sektör olarak kabul
edilmeli ve önündeki dikenli teller temizlenmelidir'' diye konuştu. Orhan Turan,
kısa-orta vadede ihracat için yol haritasının oluşturulması, uzun vadede de
ihracatın ara malı ithalatına bağımlılığını azaltıcı politikalar geliştirilmesi
gerektiğini, bu çerçevede ''girdi tedarik stratejisi'' oluşturmak üzere
başlatılan çalışmaları çok olumlu bulduklarını ve yakından takip ettiklerini
belirterek şunları kaydetti.
''Öncelikle Türkiye'nin dört bir yanında
üretim gerçekleştirilmesi teşvik edilmeli. Navlun sektörümüz için ciddi bir
maliyet. Teşviklerin bölgesel anlamda dengesiz bir şekilde dağıtılması navlun
yükümüzü daha da artırıyor. Oysa inşaat malzemeleri sektörü tüm sektörler içinde
Türkiye genelinde teşviki hak eden bir sektör. Özellikle sınır komşumuz olan
ülkelerde iddialı olabilmemiz için Türkiye genelinde üretimin teşvik edilmesi
şart.'' ''Sektör, istihdamla ilgili tüm
destekleri hak ediyor'' İnşaat sektörü
olarak yan sektörlerle birlikte sağlanan 3 milyon istihdamla toplam istihdamın
yüzde 10'undan fazlasını sağladıklarına da dikkati çeken Turan, istihdamla
ilgili tüm destekleri bu sektörün hak ettiğini, eğer istihdam problemi
çözülecekse anahtar sektörlerin başında geldiklerini vurguladı. Artık
tüketicilerin gözünde yerli-yabancı diye bir ayrım kalmadığını gözlemlediğini,
günümüz tüketicisinin tercihini uygun maliyetli ama kaliteli olandan yana
kullandığını söyleyen Turan, iç pazarda rekabet edebilenlerin dış pazarda da
rekabet edebileceğini, artık daha cesur olmaları gerektiğini kaydetti. Turan,
''İnşaat dünyasında Türk ekolünü yaratırken sizlerle bir kısmını paylaştığım,
sektöre ilişkin değerlendirmelerimizi, önerilerimizi ekonomi yönetimine de
anlatmak, paylaşmak istiyoruz. Ancak beklediğimiz ilgiyi yeterince göremiyoruz.
Ankara'nın kapılarının bizlere daha açık olmasını istiyoruz'' dedi.
|