Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği, İTÜ’de "Beton Yolları" Anlattı

CivilCon Konferansı’nda Beton Yol ve Beton Bariyerler oturumunun moderatörlüğünü yapan Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği (TÇMB) CEO’su İsmail Bulut, "Beton Yollar Yaşam Döngüsü Maliyeti” konusunda sunum yaptı. ODTÜ İnşaat Müh. Öğretim üyesi Prof. Dr. Özgür Yaman, "Neden Beton Yol" sorusunun yanıtıyla ilgili detaylı bilgilendirme yaparken TÇMB Teknik Asistanı Barış Akbelen, "Geçirimli Beton Uygulamalarını", İTÜ İnşaat Müh. Öğretim Üyesi Ali Osman Atahan "Beton Bariyerlerle ilgili uygulamaları" aktardı. TÇMB İletişim Uzmanı Gülce Yazıcı, "Beton Plus Beton ve Ötesi Mobil Uygulama" tanıtımını yaptı. TÇMB adına yapılan sunumlar 400’ün üzerinde öğrenci tarafından ilgiyle dinlendi.

Beton Yol uygulamaları konusunda uzmanlardan ve akademisyenlerden oluşan TÇMB ekibi tarafından yapılan sunumlarda, dünyada en fazla bitüm üretimine sahip olan ABD’de beton yol kullanım oranının ağır taşıtların olduğu otoyollarda yüzde 50, bitüm kaynağı sınırlı olan Avrupa’da ise yüzde 40 seviyelerinde olduğu dile getirildi. Sadece otoyollarda değil Avrupa örneğinde olduğu gibi köy-kasaba ve şehir içi yollarda yüzde 60’a varan seviyelerde Beton Yolların yaygın olarak kullanıldığını; ancak buna rağmen ülkemizde tercih edilmemesinin ana nedenlerinin yeterli bilgi birikiminin oluşmaması, tecrübe eksikliği ve bazı doğru bilinen yanlışlar olduğu belirtildi.

Silindirle Sıkıştırılmış Beton Yol uygulamalarının avantajlarının aktarılmasıyla devam eden seminerde Silindirle Sıkıştırılmış Beton Yolların mevcut yollara göre aynı trafik, çevre-iklim ve zemin koşullarında ortalama %40 daha ekonomik olduğu; bunun yanı sıra hızlı servise açılabilmesi, yapım hızının yüksek olması, bakım-onarım gerektirmemesi ve uzun ömürlü olması gibi teknik üstünlükleriyle de ön plana çıktığı vurgulandı.

Konferansta yapılan sunumda ayrıca Avrupa’da giderek yaygınlaşan Geçirimli beton teknolojisinin, özellikle park alanları, kaldırım ve yürüyüş yollarının vazgeçilmezi olduğu belirtildi. Geçirimli betonun, klasik kaplama yüzeylerin aksine yağmur suyunu geçirimli yüzeyi sayesinde kirletmeden yer altı kaynaklarımızla buluşturma imkanı verdiği, bu beton tipiyle hem sel felaketlerinin önlenebildiği hem de yeraltı sularını besleyerek çevremizin korunmasına katkı sağlanabildiği belirtildi.