u yıl 8'incisi düzenlenen Europan, Avrupa mimarlık dünyasının yakından takip ettiği ve kentsel dönüşüm projelerine 40 yaş altı genç mimarlarca daha yenilikçi çözümler üretilmesini amaçlayan bir yarışma. Mimarları, 'geleceğin Avrupa kenti üzerine stratejik projeler' geliştirmeye davet eden yarışma, 1988'den beri iki yılda bir Avrupa çapında yaklaşık 20 ülkede ortak tema ve organizasyon ağı içerisinde paralel olarak düzenleniyor. Türkiye, Europan kapsamına ilk kez bu yıl Arkitera Mimarlık Merkezi'nin girişimiyle dahil edildi. Europan Türkiye için iki farklı proje konusu belirlendi: İstanbul'dan Zeytinburnu, Antalya'dan Kepez olmak üzere iki farklı proje konusuyla Avrupalı ve Türk mimarlar, Türkiye'nin kentleşme problemleri üzerine düşünmeye davet edildi.
Yarışma süreci 7 Mart'da başladı ama bugüne dek kayıt olanların sayısına bakılacak olursa, Türkiye'nin iki arazisine Türk mimarlardan çok Avrupalı mimarlar ilgi gösteriyor. Başvuranların sadece yüzde 20'si Türk mimarlara ait. Buna yurtdışında yaşayan Türk mimarlar da dahil. Arkitera Mimarlık Merkezi'nden mimar Ömer Yılmaz, bu durumun düşündürücü olduğunu söylüyor:
"Temmuz başında İstanbul, 22. Dünya Mimarlık Kongresi'ne ev sahipliği yaptı. Kongre vesilesiyle mimarlık ve kentleşme sorunları hiçbir zaman olmadığı kadar gündeme geldi. Böyle bir dönemde dahi, Türk mimarların kendi kentlerinin sorunlarını çözmek, öneriler getirmek yerine topu yine başkalarına atıyor oluşu hayli düşündürücü. Oysa Türk mimarlar yaşadıkları kentlerin gerçeklerini Avrupalı meslektaşlarından çok daha iyi bilir."
Bir fikir projesi yarışması olmasına rağmen sonuç ürünün uygulanmasına büyük önem verilen Europan, Türkiye'de Antalya, İstanbul ve Zeytinburnu Belediyesi'nin işbirliğiyle yürütülüyor. Europan'da, yerel yönetimlerle ilişkiye oldukça önem veriliyor. Yarışma arazisinin seçiminden, alınan her türlü karara, jüriyi yerel yönetimle buluşturmaya ve bunu Avrupa çapında toplantılarda, farklı ülkelerin birbirlerinin deneyimlerinden faydalanmalarını sağlayacak şekilde gerçekleştirmeye kadar her adımda yerel yönetim inisiyatifi ön planda tutuluyor. Yarışma sonuçlanmadan önce, yarışmacılar, yerel yönetimler, jüri üyeleri bir araya geliyor ve en doğru çözümü bulmak için tartışıyor. Bu da, sonuç ürünün her kesimi tatmin edecek şekilde şekillenmesine yardımcı oluyor. Sadece bu özelliğiyle dahi, proje üretim safhasındaki eksikleri mimarlara gösterebilmek adına çok doğru ve alternatif bir model Europan yarışması.
Yarışmaya katılım süresi 26 Eylül'de bitiyor, dolayısıyla mimarların mevcut kentleşmeyi eleştirebilmek, kendi önerilerini sunabilmeleri için iki aydan az bir süre kaldı. Ama henüz geç sayılmaz...
Jüride Fuksas da var
Europan Türkiye yarışmasında jürinin değerlendirmesi sonucunda her arazi için ayrı birincilik ve mansiyon ödülleri verilecek. Ayrıca kazanan ekip 12 bin avro, mansiyon alan ekip de 6 bin avro para ödülüne sahip olacak. Ödül alan projelerin uygulanmasının amaçlanması ise Europan'ın en önemli özelliği. Europan Türkiye'nin jürisi ise Massimiliano Fuksas, Gerhard Fehl, Francine Houben, İlhan Tekeli, Dr. Süha Özkan, Han Tümertekin, Emre Arolat, Sefer Kocabaş ile Hakan Kodal'dan oluşuyor. Ulusal jüri ilk toplantısını Kasım-Aralık 2005 tarihinde gerçekleştirecek. İlk aşamada seçilen projelerin genel komite tarafından karşılaştırmalı bir analizi yapılacak. Ocak 2006'da ödülleri belirlemek üzere ulusal jüriler ikinci kez toplanacak.
Europan yarışmasıyla ilgili daha detaylı bilgi için tıklayınız:
|