‘Dünyanın En İyi Köyleri’nden...
Şarhöyük Kazılarında Geç Frig...
Çatalhöyük'te 8 Bin 200 Yıllık...
Çayönü Höyüğü'nde 3 Mezar Daha Bulundu
Kınık Höyük'te Demir Çağı'na...
Metropolis'te 1800 Yıllık...
Sırçalıtepe'de 9 Bin Yıl Önceki...
Çayönü Höyüğü'nde Deprem ve...
Aççana Höyük’te 3 Bin 500...
Moğolistan’da İlteriş Kağan’ın...
Temel Kazısında Rastlanılan...
Kütahya'da 4 Bin 200 Yıllık...
Küllüoba Höyüğü'nde 100'den...
Alacahöyük’te 87 Yıl Önce...
Yassı Höyük'te Kazı Çalışmaları Başladı
Arslantepe Höyüğü'nde Arkeolojik...
Gre Fılla Höyüğü'nde 2 Bin...
UNESCO Listesine Alınan 'Arslantepe...
Seyitömer Höyüğü'nde 4 Bin...
Dara Antik Kenti’nde Yeni Höyük Bulundu
Seyitömer Höyüğü'nde 5 Bin...
Baraj Suları Çekilince 4 Bin...
Tozkoparan Höyüğü’nde Mimari Kalıntılar Bulundu
Tunceli'nin Pertek ilçesi Tozkoparan köyündeki höyükte devam eden kurtarma kazılarında mimari kalıntılar ile çanak ve çömlek parçaları ortaya çıkarıldı.
Kültür ve Turizm Bakanlığının izniyle geçen yıl Tozkoparan köyündeki höyükte başlatılan arkeolojik kazılar, bu yıl da yeni buluntulara ulaşılması amacıyla devam ediyor. Tunceli Müzesi Müdürü Kenan Öncel'in başkanlığında yürütülen kazı çalışmalarına Düzce, Erzurum, Diyarbakır ve Çorum illerindeki çeşitli üniversitelerden akademisyenler danışmanlık yapıyor. Haftanın belirli günlerinde yapılan çalışmalarda müze personeli arkeolog Özgür Şahin ve beraberindeki sanat tarihçisi, mimar, stajyer öğrenci ve yöre sakinlerinden oluşan 15 kişilik ekip görev alıyor. Kentte 1968 yılından sonra ilk defa bilimsel metotlar kullanılarak geçen yıl başlatılan kazıda görevli ekipler, tarihi dokuya zarar vermemek için çalışmalarını titizlikle yürütüyor. Fırça, çapa ve çeşitli aletler yardımıyla çalışan kazı ekibi, Tozkoparan Höyüğü'nde binlerce yıllık olduğu değerlendirilen mimari kalıntıların yanı sıra obsidiyen ve hayvan kemikleri ile çanak ve çömlek parçalarına ulaştı. "Höyükte hangi kültürlerin temsil edildiğini belirlemeye çalışıyoruz" Kentte yaptıkları yüzey araştırmaları sırasında Tozkoparan Höyüğü'nü tespit ettiklerini dile getiren Yılmaz, höyüğün birinci derece arkeolojik sit alanı ilan edildiğini ve korunmaya alındığını belirtti. Höyüğün tahribata uğraması nedeniyle 2021'de kurtarma kazısına başladıklarını hatırlatan Yılmaz, şöyle konuştu: "Hedefimiz genellikle höyüğün sınırlarını belirlemek üzerine kuruluyor ve stratigrafi olarak bu höyükte hangi kültürlerin temsil edildiğini belirlemeye çalışıyoruz. Yüzey araştırmalarından aslında bu höyüğün az miktarda paleolitik olabilecek kalıntılar vardı ama çok emin değiliz. Onun dışında neolitik, kalkolitik dönem ve İlk Tunç Çağı'na ait kalıntılar olduğuna dair izler bulmuştuk ama tabii ki yüzey araştırmaları her zaman bizim için bir soru işareti, o yüzden mutlaka kazı yapılması gerekiyor." Yılmaz, höyükte yapılan kazıların bölge için önemine değinerek, "Doğu Anadolu Bölgesi'nde özellikle yazı öncesi dönemlere ait kazı sayısı çok az. Burası Mezopotamya ve Kafkasya kültürleriyle bağlantılı geçiş noktası ve çalışmalarımızda bu bağlantıyı da kurmayı hedefliyoruz." ifadelerini kullandı. "Kalın duvarlar olması bize anıtsal yapı olduğunu düşündürüyor" Kazı heyeti üyesi olan Hitit Üniversitesi Dr. Arş. Gör. Mehmet Ozan Özbudak da höyükte İlk Tunç Çağı dönemine ait olduğunu düşündükleri verirlerle karşılaştıklarını dile getirdi. Höyükte buldukları çanak ve çömlek parçalarının Karaz kültürüyle paralellik gösterdiğine işaret eden Özbudak, "Bununla birlikte Mezopotamya kültürlerinin de burayı etkilediğini çanak ve çömlek verileri üzerinden okuyabiliyoruz. Ayrıca höyükte çok sayıda hayvan kemikleri, çakmak taşı ve obsidyenden yapılmış alet artıklarıyla karşılaştık. Çanak ve çömleklerde bizi en çok şaşırtan şey peynir kabı adını verdiğimiz ve üzerinde çokça delik bulunan kapların varlığı oldu." diye konuştu. |