İstanbul'un 2010 Kültür Başkentliği'ne ev sahiplierinden
biri olmaya hazırlanan Topkapı Sarayı'nda hummalı bir çalışma
sürüyor. Şantiyeye dönen sarayın pek çok bölümü
yenileniyor, yıllardır ziyarete açılmamış olan bölümler, gün ışığına
hiç çıkmamış koleksiyonlara ev sahipliği yapmak için müthiş bir hızla restore
ediliyor.
Bunlardan en önemlisi ise mutfaklar bölümü. Günışığına
çıkmamış bir koleksiyon, dünyanın en önemli mutfaklarından biri olan
Osmanlı Mutfağı'nın sırları, yenilenen saray mutfağında görücüye
çıkacak. Restorasyonlar nedeniyle heyecanını saklayamayan
Topkapı Sarayı Müzesi Müdür Vekili Ayşe Erdoğdu, "Benim
asıl hayalim Topkapı Sarayı'nın 700 bin metrekarelik toplam
alanını, yani Sur-i Sultani'nin tamamını bir müze-park haline
getirmek, sarayı eski sınırlarına taşıyabilmek. Eski
bostanları ve bahçeleriyle bu ihtişamlı saray eski günlerine dönecek ve bu
dünyada bir ilk olacak. Umarım Cumhuriyet'in 100'üncü yılına yetişir" diyor.
Saray şantiye gibi
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ile bir protokol imzalayan
Topkapı Sarayı Müzesi, 20 yeni proje ile eski ihtişamını geri
kazanıyor. 10 projenin tamamlandığını belirten Ajans Genel
Sekreteri Yılmaz Kurt, "Belirlediğimiz 3 stratejik alandan biri olan
tarihi mirasımızın restorasyonuna bütçemizin yüzde
70'ini ayırdık. Restorasyon projelerimiz uzman ekiplerin destek ve
denetiminde sürüyor" diyor. İlk projenin 'Has Ahırlar'
bölümünün restorasyonu olduğuna dikkat çeken Müze Müdür Vekili Ayşe
Erdoğdu da şöyle konuşuyor:
"Restorasyonlar nedeniyle bir çok bölümü kapattık, iskeleler kurduk. Ama
ziyaretçilerimizden hiç şikâyet almadık. Çalışmaları görenler mutlu oluyor."
Restorasyonu tamamlanan Has Ahırlar bölümü ile seçkin bir sergi alanına
kavuştuklarını anlatan Erdoğdu, "Şu anda burası "İran Medeniyeti"
sergisine ev sahipliği yapıyor. Bu yıl içinde önemli bir sergi daha
burada olacak" diyor. Topkapı Sarayı'nın müzelik görevini yerine getirebilmesi
için saray içindeki depoların boşaltılması gerektiğini vurgulayan
Erdoğdu, şunları söyledi:
"Eser çok, yer yok"
"En büyük sıkıntımız depo sorunu. Harem bölümü depolardan
arındırılarak tamamen ziyaretçiye açılmalı. Yerimiz olsa, hiç sergileme imkânı
bulamadığımız birbirinden değerli parçalar da gün yüzüne çıkacak." Saray
işlemelerine ait bir sergi salonu bulunmadığını, dev saat koleksiyonunun
görücüye çıkmadığını belirten Erdoğdu, "Yeni depolar bu sorunu çözer"diyor.
|