Dünya İnsan Hakları Günü’nde
Tokludede Mahalle halkı ‘barınma hakkı’ için sokağa çıktı.
İstanbul Fatih’e bağlı tarihi mahallede yaşayan yurttaşlar
evlerinin yıkılmasını protesto etmek ve yaşadıklarını anlatmak için sokakta
‘serbest kürsü’ kurdu. Bir Gün Gazetesi'nden
Serbay Mansuroğlu'nun haberine göre, CHP Genel Başkan
Yardımcısı Gürsel Tekin, CHP İstanbul Milletvekili
Melda Onur, EMO İstanbul Şube Başkanı Erhan
Karaçay, çok sayıda dernek ve insan hakları aktivistinin destek verdiği
eylemde, kürsüden, ‘Tokludede yıkılmasın, İstanbul Tarihsiz kalmasın’ mesajı
verildi.
Yoksullar kent dışına
İstanbul SOS Grubu ve Kent Hareketleri adına konuşan Çiğdem
Şahin, Ayvansaray’da çok şirin bir mahallede, her
tarafı tarihi ahşap evlerle dolu, Osmanlı Türk Mahallesi olarak bilinen
bir mahallenin başına neler geldiğini anlattı. Çiğdem Şahin konuşmasında, “Son
günlerde hiç ziyaret ettiniz mi Tokludede’yi? Evler boşaltılmış, camlar
kırılmış, mahallenin elektriği, suyu kesilmiş, sokak lambaları yanmıyor, geceler
zifir karanlık Tokludede…” dedi. Tokludedeyi yıktırmamak adına her türlü
mücadeleyi yürüttüklerini ve yürüteceklerini belirten Şahin, küresel kent
kavramıyla birlikte, Türkiye’nin küresel kenti İstanbul’da başlayan yıkımlarla
birlikte, yoksulların kent dışına itilerek, evlerinden çıkarılmaya çalışıldığını
kaydetti. Mülkiyet ve barınma hakkının güvencesizleştirildiğini de ifade
eden Şahin, artık kent merkezlerine hizmet ve finans sektörleriyle meşgul olan
yeni bir sınıfın yerleştirilmek istendiğini ifade etti. Küresel kapitalizmin
motorunun inşaat sektörü olduğuna dikkat çeken Şahin, Van depremiyle birlikte
kentsel dönüşümü iyi niyetle arzulamayanların ekmeğine yağ sürüldüğünün altını
çizdi.
‘Dönüşüm sürgüne dönmesin’
Mahalleli’nin ‘serbest kürsü’de mahallede yaşadıklarına atıf yaparak,
evlerini ve mahallerini terk etmek istemediklerine dair yapılan konuşmalardan
sonra CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, kentsel
dönüşüme karşı olmadıklarını, ancak hedeflenen dönüşümün bir yerde yaşayanları
oradan uzaklaştırmadan yapılması gerektiğini söyledi. Tekin, kentsel dönüşümün
rant amaçlı yapılmak istendiğini belirterek, tapuların nasıl ve kimler için el
değiştirtirdiğini bildiklerini ifade etti. CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin,
uzun yıllar boyunca ev sahibi olmak için yurttaşların nasıl da alınteri
döktüğünü hatırlatarak, manzaranın İstanbul’un farklı semtleri için de geçerli
olduğunu belirtti. İstanbul’da piyasa değeri yükselen her alanın giderek peşkeş
çekildiğini kaydeden Gürsel Tekin, bu şekilde gerçekleşen rantsal dönüşüme karşı
olduklarını vurguladı. Barınma hakkının, insan hakkının önemli haklarından biri
olduğunu söyleyen Gürsel Tekin, yurttaşı gözetmeyen vurduymaz yaklaşımın
iktidara zarar vereceğini söyledi.
Gürsel Tekin’in ardından söz alarak konuşan CHP İstanbul Milletvekili
Melda Onur, dünya insan hakları gününde insan hakkları
ihlalinin psikolojik bir işkenceye dönüştüğünü söyledi. Serbest Kürsü de söz
alanlardan biri de Fatih Belediyesi CHP Meclis Üyesi mimar Gülay Yedekçi
Arslan oldu. Mimar Arslan, "Fatih’te imar planları yok. Bölge, yenileme
yapmak adı altında betonarme binalardan oluşan bir yer haline geldi. Bu rant
kentsel dönüşümü kendi lehine çeviriyor. Ezilen, mağdur olan halkın yanında
durmaya gayret ediyoruz" dedi
Birleşmiş Milletler Barınma Hakkı Uzmanlar Listesi üyelerinden Cihan
Baysal, kullanım hakkının mülkiyetten bağımsız olduğunu belirterek,
"Barınma yeriniz yoksa insan olarak hiçbir hakkınız yoktur. Barınma hakkı için
yasaların daha geliştirilerek çıkarılması gerekir. Van depremiyle depremin
altında kalan devlet, vazifesini yapamamıştır. Deprem dönüşümünü kentsel dönüşüm
olarak değiştirdiler. Dönüşüm yerinde dönüşüm olmalıdır" şeklinde konuştu.
İstanbul S.O.S. adına konuşan bir diğer kent için mücadele eden isimlerden Hande
Akarcı harekete geçmek gerektiğini, kentsel dönüşüm çilesinden kurtulmak
gerektiğini anlattı. Tokludede’lilerin barınma hakkına sahip çıkmak için
kurdukları, ‘serbest kürsü’ye desteğe gelenler arasında yer alan İstanbul
Üniversitesi öğrencileri, "Bu yıkıma kentsel dönüşüm denemez. Burada
yaşayan insanlara destek verilmelidir. Biz bunun için buradayız. Bu çok insani
bir duygu. Biz bu şekilde hayatımıza anlam katıyoruz. Ve pek çok insanın bu
şekilde bu insanların yanında olması gerekiyor. Dayanışma duygusunu herkesin
yaşamasını istiyoruz" dediler.
Sorunlarını dile getirmek isteyen herkesin sözünü söylediği ‘serbest
kürsü’nün ardından Çiğdem Şahin, öğrencileriyle birlikte aylar
önce evi elinden alınmak istendiği için intihar girişiminde bulunan İsmet
Hezer’i ziyaretiyle eylem son buldu.
Yeni sınıf, kent merkezine taşınıyor
Çiğdem Şahin’e kentsel dönüşümü sorduk. İstanbul S.O.S Grobu’ndan Şahin,
BirGün’e süreci anlattı: Fener, Ayvansaray ve Balat’ta yapılacak dönüşümü
ihaleye açma gereği bile duymadılar. Özel davetle iki firma davet edildi. İhale,
davetiye usulüyle çağrı alan iki firmadan Çalık Holding’e verildi. Kamuoyu
baskısını engellemek için merkez medya zaten tembihli. Birçoğu burada bu
insanların gerçekte ne yaşadığını yazmıyor. Zaten çoğu da inşaat firmalarının
reklamlarını alıyorlar. Biz o nedenle zaten merkez medyadan beklenti içinde
değiliz. Sosyal medyayı kullanmayı ve alternatif medyayı tercih etmeyi, bu
şekilde buranın sesini duyurmak için mücadele ediyoruz. Fordizmle birlikte
sanayi kentinin tamamı yıkılıp, eski sahiplerinin kenti terk etmeleri isteniyor.
Hizmet sanayinde çalışan, daha ayrıcalıklı bir sınıfı burada oturtmak
istiyorlar. Lüks içinde bir yaşamda, AVM’ler, rezidanslar, yaşam ve eğlence
merkezleri, spor ve yeşil alanlar kentin merkezine taşınacak. Üst sınıfın
ihtiyaçlarının karşılanacağı her türlü ayrıntı mevcut. Bunun yasal altyapısı da
oluşturuldu. Ve işte bunlar yapılırken de yandaşlar zengin ediliyor. Normalde
burada Sur dibine çivi bile çakamazsınız. 1.Derece Sit Alanı. Ama bu ülkede
hukuk işlemiyor.
|