"İstanbuluşmaları 09"un ikinci gününde (20
Ekim) Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanı Erdoğan Bayraktar’a tepki
vardı.
Davetli konuşmacı olarak etkiliğin ilk gününde konuşan
Bayraktar’ın, Küçükçekmece’yi kastederek söylemiş olduğu "Gecekonduları yıkıp
yeni rant alanları yarattık" sözleri Doç. Dr. Fatma Ünsal tarafından "Umarım
başkanın söylediklerini yanlış anlamışımdır, ama TOKİ’nin rant yaratmak gibi bir
misyonu vardı da bizim mi haberimiz olmadı?" şeklinde karşılık buldu.
Ayrıca Bayraktar’ın değindiği Sulukule’deki hak sahipliği sorunu
ise Ünsal’ın eleştirdiği diğer konular arasındaydı. Bayraktar "Sulukule’de hak
sahibi olan herkese yerinden yer verdik. Zaten Sulukule’nin yüzde 40’ı
kiracıydı. Kiracılara da Gaziosmanpaşa Taşoluk’tan ev verdik, peşinatsız,
taşındıktan sonra ayda 180 ile 220 lira olmak üzere taksit ödeyeceklerdi.
Gitmediler. Kültürleri oraya müsait değil, çoğu 30-40 bin lira devir parası
alarak Sulukule’ye geri döndü" demişti.
TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi, İstanbul Teknik
Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü, Yıldız Teknik Üniversitesi Şehir ve
Bölge Planlama Bölümü ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Şehir ve Bölge
Planlama Bölümü işbirliği ile düzenlenen "İstanbuluşmaları", Taşkışla’da bu yıl
"Kriz ve İstanbul" teması altında gerçekleştirildi.
TOKİ’ye eleştiriler
"İstanbuluşmalar"ının ikinci gününün ilk konuşmacısı olan Prof.
Dr. Ülkü Azrak TOKİ tarafından yapılan binaları "insan siloları" şeklinde
tanımlayarak, ancak üçte birinin müşteri bulduğu bu konutları yapmayı Batı’nın
50 yıl önce terk ettiğini söyledi.
Prof. Dr. Çağlar Keyder ise TOKİ’nin “dikta rejimi” kurduğunu
ifade ederek şöyle konuştu:
"İstanbul ne kadar başarılı olursa, neoliberalizm o kadar
başarılı olarak algılanır’ zihniyetiyle, Ankara da İstanbul’u iteledi. TOKİ
vasıtasıyla da İstanbul mekansal olarak yayıldı. İstanbul ile ilgisi olmayan
yerlerde TOKİ konutları var. Bunun nedenlerinden biri TOKİ’nin bir dikta rejimi
kurmuş olması ve istediğini yapması. Aynı şey kentsel dönüşüm projeleri için de
geçerli."
Şehir Plancısı Özgür Temiz ise krizin yoksulları daha çok
vurduğunu ifade ederek, "Kriz sonrası Galatasaray’ın Seyrantepe’deki yeni
stadını yapan Eren Talu için TOKİ, ödeme planını değiştirirken aynı TOKİ,
kendisine borçlarını ödemekte zorlanan ya da ödeyemeyenler için de ödeme planını
değiştirmiyor" şeklinde konuştu.
Bayraktar: "Çok yanlış da yapıyoruz"
Erdoğan Bayraktar, bugüne kadar 30 milyar lira tutarında 3 bin
500 ihale yaptıklarını belirterek "Ama yanlış yapmıyor muyuz? Çok yanlış da
yapıyoruz. Bilimsel kriterler, şehircilik kriterleri manasında, mimari tarzda
çok yanlışlarımız, eksiklerimiz var" diye konuşmuştu. Bayraktar, İstanbul’u
geliştirmeden Türkiye’nin ekonomisini kurtarmanın mümkün olmadığını vurgulayarak
İzmir, Bursa, Bandırma ve Çorlu başta olmak üzere başka çekim merkezleri
oluşturmak, sanayii İstanbul’un dışına çıkararak, kenti turizm, sağlık ve eğitim
kenti olarak yapılandırmak ve İstanbul’un ulaşımını yer altına alarak ulaşım
sorununu çözmek gerektiğini ifade etmişti.
3 milyonun üzerinde konut bulunan İstanbul’da, bu konutların
yüzde 70’inin yaşanamayacak durumda olduğunu belirten Bayraktar, şöyle
konuşmuştu:
"Belki yüzde 80’e yakını ya temel ruhsatı, inşaat başlama
ruhsatı ve iskân müsaadesinden yoksun ama daha vahimi mühendislik, mimarlık
bilimine, şehir planlama kriterlerine uygun olmadan yapılaşmış yapılar. Bu
yapılar İstanbul’un tarihi dokusunu, SİT alanlarını, yeşil alanlarını, dere
yataklarını ciddi manada tahrip edip şehrin gelişmesini tıkadı ve bu alanlar
şehrin ortasında kalmaya başladılar. Bunda eğitimli, kültürlü, diplomalı
insanların daha çok sorumluluğu var. Bunu mutlaka engellememiz lazım. Türkiye’de
gerçek manada kentsel dönüşüm sağlanmadan, insanlarımız salaş, kaçak yapılardan,
depreme dayanıksız evlerden kurtulmadıkça gerçek kalkınmadan, refahtan söz
edemeyiz. Bunu hep birlikte halletmemiz lazım. Kentsel dönüşümleri de
üniversitelerle, akademisyenlerle, mimarla, mühendis şehir plancıları odalarıyla
tartışarak yapmalıyız. İmar planlarının halkın katılımıyla yapılması gerek. Ama
o duruma gelemedik biz henüz. O duruma gelebilmemiz için bilimsellik, kültür,
eğitim bakımından görmemiz gereken merhaleler, maddi bakımdan ulaşmamız gereken
yer var. Derler ya ‘aç fare fırın deler’. O bakımdan bizim İstanbul’a göçü
engellememiz lazım. Türkiye ekonomisine katkı ağlamak için İstanbul’a 40 bin
turist getirmemiz lazım. Çanakkale’den Ege sahillerine geçiş için imkân
sağlamamız lazım. Altınova’da şehir kurmamız lazım. Karasu’da mutlaka bir liman
kenti kurmamız lazım. Düzce’deki sanayiyi artırmamız lazım. Bandırma’yı
İstanbul’un yükünü alacak tarzda çok daha geliştirmemiz lazım. Biz bu işe kafa
yoruyoruz ama herkesin kafa yorması lazım. İzmir’i, Bursa’yı geliştirmeden
İstanbul’u kurtaramayız. İstanbul’u kurtarmadan Türkiye’nin ekonomisini
geliştiremeyiz."
|