Toplu Konut İdaresi Başkanı (TOKİ) Erdoğan Bayraktar,
depremden evi hasar gören vatandaşların evini peşinata sayarak 15 yıla varan
vadelerle yeni evler verdiklerini, ama hiç kimsenin yaşadığı bölgeden ayrılmak
istemediğini söyledi. Bayraktar, müeyyideleri ve zorlayıcı şartları olmazsa,
deprem dönüşümünde istenilen sonuç alınamayacağını vurguladı.
TOKİ'nin 2008'de Kayabaşı'nda
uyguladığı deprem dönüşüm projesinden yararlanmak için sadece 24 vatandaşın
başvurduğunu ve bunlardan sadece 13 kişinin konut aldığını hatırlatan Bayraktar,
''TOKİ olarak depremden evi hasar gören vatandaşların evini peşinata sayarak 15
yıla varan vadelerle yeni evler veriyoruz. Bir apartmandan 3-4 daire yerine
komple apartman bize başvurursa, daha büyük indirimler yapabiliriz. Hiç kimse
yaşadığı bölgeden ayrılmak istemediği için, deprem konusu biraz zorlama isteyen
bir alan. Müeyyideleri ve zorlayıcı şartları olmazsa istenilen sonuç alınamaz''
dedi. Deprem dönüşüm çalışmaları hakkında bilgi
veren Bayraktar, Türkiye'de 14 milyon konut bulunduğunu, bu yapılardan yarısının
depreme karşı dayanıklı olmadığını belirterek, kaçak ve salaş yapıların
yenilenmesi konusunda TOKİ'nin tek başına sorunun altından kalkamayacağını,
belediyeler, özel sektör ve vatandaşın kendi yapacağı konutlarla depreme karşı
hazırlıkların sürdürülmesi gerektiğini kaydetti.
Öncelik, depreme dayanıksız 7 milyon konutun
yenilenmesi İstanbul başta olmak üzere
Kocaeli, Düzce, Bolu, Bursa, Tekirdağ ve Balıkesir'i etkilemesi beklenen Marmara
Depremine de işaret eden Bayraktar, uzmanlar tarafından ortaya konulan 40 yıllık
sürenin hızla tükendiğini, şimdiden alınacak önlemlerle olası bir depremde can
ve mal kaybının en aza indirilebileceğini söyledi. TOKİ'nin 500 bin konut
hedefini yakalamak üzere olduğunu, bundan sonra depreme dayanıksız 7 milyon
konutun yenilenmesi için ellerinden gelen katkıyı sağlamayı hedeflediklerini
vurgulayan Erdoğan Bayraktar, şöyle konuştu:
''Yaygın olan anlayış, 'afet meydana geldikten sonra önlem alma' yönünde.
Ancak, yapılacak deprem konutlarıyla bu anlayışı değiştirmek istiyoruz. Deprem
gibi büyük bir sorun, bir-iki kurumun gayretiyle çözülemez. Deprem konusu,
Türkiye'nin birinci öncelikli sorunları arasında ele alınmalı. Sadece sorunun
varlığından söz etmek ya da eleştirmek yeterli değil. Devlet yapsın deniliyor,
devlet bu işin üstesinden tek başına gelemez. Bu konunun devlet boyutu olacak,
hükümet boyutu olacak, mahalli idareler-belediyeler boyutu olacak, sivil toplum
kuruluşları boyutu olacak, üniversiteler boyutu olacak, TOKİ boyutu olacak, Afet
ve Acil Durum Yönetimi boyutu olacak, Bayındırlık Bakanlığı boyutu olacak, TBMM
Deprem Komisyonu boyutu olacak, mimarlar, şehir planlamacılar, harita
mühendisleri boyutu olacak. Bu işle ilgili tüm aktörlerin yer alacağı geniş bir
yapı işe omuz verecek.'' Bayraktar, TOKİ
olarak, bundan sonra, ''Türkiye genelindeki 7 milyon konutun olası bir depremde
ağır hasar göreceği'' varsayımından hareketle, deprem kuşağındaki dayanıksız
yapıları yıkarak yeniden inşa etmek üzere, yeni yatırımlarını deprem haritasına
göre şekillendireceklerini, alt gelir ve yoksul grubu konut yapımını ara
vermeden sürdüreceklerini vurguladı.
|