TOKİ, Eskişehir'de Güven Kaybetti

OKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar, 644 konutun hak sahibine zamanında teslim edilmemesinin faturasını hakaretlerle müteahhit Abdullah İşçan'a kesti. Oysa bir yıldır duran inşaatları denetlemeye TOKİ'den hiç kimse gelmedi.

Eskişehir’de 644 konutun hak sahiplerine zamanında teslim edilmemesi TOKİ’ye olan güveni sarstı. TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar, Eskişehir’e gelip konutların tamamlanmasından sorumlu tuttuğu müteahhidi hakaret dolu sözlerle suçladı. Bayraktar’ın bu tavrı, hem müteahhit ve taşeronlar hem de hak sahipleri tarafından yadırgandı.

Tepebaşı Belediyesi, 2 yıl önce Şeker Fabrikası arkasında 234’ü villa tipi dubleks daire olmak üzere toplam 644 konut yapımına başladı. TOKİ’nin Eskişehir’de ilk kez yaptıracağı konutlar vatandaşların yoğun talebiyle karşılaştı. Kura çekimini ve açıkartırmayı kazananlar arabasını, altınlarını, bankadaki birikimlerini bu konutlara yatırdılar. Sözleşme gereği konutlar Mayıs 2006’da tamamlanıp hak sahiplerine teslim edilecekti. Bu nedenle bazı hak sahipleri kirada oturdukları evin sahipleri ile kontratlarını yenilemedi, bazıları oturdukları evlerini sattı. Mayıs ayında yeni konutlarına taşınmayı planlayanlar hayal kırıklığına uğradı.

Hak sahipleri aylar sonra sesini duyurabildi
Sıra Evler Toplu Konutları’nda sık sık müteahhit ile taşeronlar arasında gerginlik ve kavgalar çıktı. Aylarca maaşlarını alamayan işçiler isyan etti, inşaat çalışmaları durdu. Hak sahipleri bu gelişmeler karşısında son bir yıldır çalmadık kapı bırakmadı. Tepebaşı Belediyesi kendilerinin inşaat çalışmaları hakkında bilgilerinin olmadığını söyleyip topu TOKİ’ye attı. TOKİ’den de ne gelip konutları inceleyen, ne de hak sahiplerini bilgilendiren oldu.

Seslerini aylar sonra Ankara’ya duyurabilen hak sahipleri sonunda TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar’ın Eskişehir’e gelmesini sağladı. Bayraktar, hak sahipleri ile görüşme yapmadan ayağının tozuyla ilk olarak toplu konut alanını gezdi. Bayraktar, müteahhit Abdullah İşcan ile birlikte gezdiği toplu konut alanında gördüğü manzara karşısında şaşırıp kaldı. Bitmesi gereken evlerin inşaat halinde, inşaatların da perişan durumda olduğunu gördü.

TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar, Gar Düğün Salonu’ndaki toplantıya katıldı. Bayraktar burada hak sahiplerinin tek tek şikâyetlerini dinledi. Kimi Bayraktar’ın istifasını istedi, geniş güvenlik önlemlerinin alınmasını eleştirdi, kimi inşaatlardaki demirlerin, betonun, kiremit ve tuğlaların kalitesiz oluşunu şikâyet etti. Hak sahipleri, TOKİ’ye olan güvenlerini yitirdiklerini, bu kurumun imaj kaybettiğini, zararlarının karşılanmasını ve evlerinin bir an önce teslim edilmesini istedi.

Bayraktar, konutların zamanında bitirilmemesi konusunda hatalı olduklarını kabul etti ancak bu konuda müteahhidin suçlu olduğunu söyledi. Bayraktar sık sık müteahhit Abdullah İşcan’ı gösterip hakaret dolu sözlerle suçlamasını sürdürdü. Müteahhitle olan sözleşmelerini feshedeceklerini, bir komisyon kuracaklarını, konutların da bu yılın sonuna kadar hak sahiplerine teslim edileceğini bildirdi.

Müteahhitler 2 ayda bitireceklerine dair söz vermişlerdi
Müteahhit Abdullah İşcan, hakaretler karşısında terledi ancak tek bir söz söylemedi. İşcan, toplantıda kendisine de söz hakkı verilmesini bekledi ama verilmedi. Toplantıdan sonra açıklama yapan ve Bayraktar’ın sözlerini talihsizlik olarak nitelendiren İşcan, kendilerine 2 ay süre verilmesi halinde yüzde 80’i tamamlanan konutları teslim edeceğini ifade etti.

TOKİ, hak sahiplerine konutları zamanında teslim edemediği için Eskişehirlilerin güvenini kaybetti. TOKİ Başkanı Bayraktar, konutların tamamlanmamasında ve kalitesiz malzeme kullanılmasında tek suçlu olarak müteahhidi gösterip işin içinden sıyrılmaya çalıştı. Oysa bir yıldan fazla süredir inşaat çalışması durmuştu. Neden TOKİ’den bir yetkili gelmedi? Madem kalitesiz malzemeler kullanılmıştı, neden denetlenmedi?

Hak sahipleri, başlattıkları mücadelenin ilk meyvesini TOKİ Başkanı’nı Eskişehir’e getirerek aldı. Bundan sonra da mücadeleleri sürecektir. Ancak kalitesiz malzeme kullanıldığı öne sürülen konutların durumu ne olacak? TOKİ ilk başta işi sıkı tutsaydı bunlar olmazdı.