2018 Troya Yılı Tanıtım Programları...
Şişli Tiyatrosu Satılıyor!
Reşat Nuri Tiyatro Sahnesi Yenileniyor!
Harbiye Açıkhava Tiyatrosu Yıkılmayacak!
Ege’nin En Büyük Amfitiyatrosu...
Açık Hava Tiyatrosuyla İlgili...
Harbiye Açık Hava Tiyatrosu Yıkılacak
Antik Tiyatronun İçindeki...
Antik Tiyatroyu Otoparka Çevirdiler
Antik Tiyatro Ortaya Çıkıyor
İstanbul'un Antik Tiyatrosu Nerede?
Tarihi Elektrik Binası Tiyatro...
“Tiyatroya ve Özgür Düşünceye Sahip Çıkalım!”
Dünya Tiyatro Günü tam 57 yıldır aralıksız olarak kutlanıyor. Gün boyunca, birçok sanat grubu ve tiyatro sahneleri, kapılarını izleyicilerine ücretsiz olarak açıyor ya da çeşitli etkinlikler gerçekleştiriyorlar. Kutlamaların yanısıra “sansür” konusu da gündemde yerini almayı sürdürüyor.
Dünya Tiyatro Günü'nü kutlama fikri 1961 yılında o dönemki ITI başkanı olan Arvi Kivimaa tarafından önce Finlandiya sonra Avusturya'da yapılan 9. ITI Konferansında ortaya atıldı. Bu fikir İskandinav ülkelerinden gelen desteğin de etkisiyle uygulanmaya başlandı. Dünya Tiyatro Günü kabul edildikten sonra her yıl Paris’te 1962 tarihli Uluslar Tiyatrosu’nun da açılış günü olan 27 Mart günü, ITI’nin dünya çapındaki merkezlerinde çeşitli etkinliklerle kutlanmaya başlandı. Hürriyet’te yer alan habere göre; 27 Mart günü her ülkenin tiyatro sanatçıları tarafından hazırlanan bir bildiri sahnelerde okunur. İlk bildiri 1962’de Jean Cocteau tarafından yazılmıştır. Ülkemizde ise tiyatro ile ilgili ilk ulusal bildiriyi, Türk tiyatrosunun unutulmaz ismi Muhsin Ertuğrul kaleme almıştır. Dünya Tiyatro Günü, tiyatro dünyasındaki insanlar için sahne sanatlarının insanları bir araya getirici gücünü kutlamak, seyirciyle daha iyi bir iletişim kurmak ve insanlar arasındaki anlayış ve barışı arttırmak için bir fırsat olarak görülmektedir. Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan ise, 27 Mart Dünya Tiyatro Günü nedeniyle yaptığı açıklamada; tiyatroda baskı ve sansürün en üst düzeye çıktığı bir dönem yaşandığını, Atatürk’ün ‘Bir millet sanattan ve sanatkardan mahrumsa tam bir hayata malik olamaz. Böyle bir millet bir ayağı topal, bir kolu çolak, sakat ve alil bir kimse gibidir. Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş olur’ sözlerini hatırlatarak bugün millettin hayat damarları koparılmaya çalışıldığını belirtti. Tezcan, “Tiyatro sahnelerinin bir bir kapatıldığı, oyunların yasaklandığı, yargılandığı; sanatçıların baskı altına alındığı ve susturulmaya çalışıldığı, Ankara’da binlerce yıllık tarihi Roma Tiyatrosu'nun bakımsız bırakıldığı, üzerine beton döküldüğü, sanata ve sanatçıya düşman bir ortamda, özgür düşüncenin gelişmesi estetik kaygının toplumsallaşması, mimarlık ortamının da varlık alanıdır. Sanata ve sanatçılara sahip çıkıyor, baskılara boyun eğmeyen tiyatronun özgürleştiği bir Türkiye dileğiyle Dünya Tiyatrolar Günü kutlu olsun” dedi. Tiyatronun insani duyguları aşılayan bir sanat dalı olduğunu unutmayalım. “Dünya Tiyatro Günü" kutlu olsun… Ariane Mnouchkine’in 2005 Dünya Tiyatro Günü’nde kaleme aldığı bildiriyi tiyatrocular Gazete Müstehak için okudular. Bildiri çevirisi: Çiğdem Esmer |