Tayyip Bey Bu Binayı Sevmiyor
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Yürütme Kurulu Başkanı Nuri Çolakoğlu, 2 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu Başkanı Mete Tapan, yenileme projesinin sorumluluğunu alan mimar Murat Tabanlıoğlu, Tiyatro Oyuncuları Meslek Birliği’nden Orhan Kurtuldu, Nâzım Hikmet Kültür Merkezi adına Orhan Aydın, Mimarlar Odası İstanbul Şube
/P> “Rant peşindeler” demek yanlış... Nuri Çolakoğlu öncelikle AKM yıkılsın, yıkılmasın tartışmaları süresince abesle iştigal edildiğini ve çok zaman kaybedildiğini ancak o konuların geride kaldığından bahsetti. Hatta bir gazetecinin kendisine “AKM yerine alışveriş merkezi yapacaklarmış” dediğinde hayretler içinde kaldığını söyledi. Nitekim Mete Tapan da geçmişte AKM yıkılsın laflarının dolaştığını ancak yerine cami ya da alışveriş merkezi yapılacağının sadece bir varsayımdan ibaret olduğunu vurguladı ve şu anda yıkım konusunun gündemden kalktığını ekledi. AKM’nin yenilenme sürecini yöneten Çolakoğlu, Anıtlar Kurulu kararları doğrultusunda binaya büyük bir müdahale yapma olanağı olmadığını ve binanın restorasyon ve renovasyonu için son noktaların konulduğunun da altını çizdi. Çolakoğlu, şu sıralarda maliyet hesaplarının çıkartıldığını, mart ayı içerisinde ihalenin yapılıp, yenilemeyi yapacak şirketin belirleneceğini de söyledi. AKM’nin 2010’a kadar yetiştirilmesinden yana olduğunu belirten Mete Tapan, kültür ve sanat çevrelerindeki karşı çıkışların süreci yavaşlattığını, bu projeyi ‘rant peşindeler’ şeklinde görmenin doğru olmadığını söyledi ve şunları ekledi: “AKM’nin içine lokanta yaparak ‘rant peşindeler’ dersek doğru olmaz. Benim AKP ile ilgim yok. Ama doğru yapılan ve yanlış yapılan şeyleri ayırmak gerekir. Bu her iktidarda böyle olmuştur. Şu an AKM’yi en iyi hale nasıl getireceğimizin üzerine odaklanmak gerekir. Bu projeyi AKP’nin politikasının bir parçası olarak görmek pek sağlıklı değil.”
|
-
İstanbul Operası 1960 yıllarının mimari anlayışına uygun olarak sayın hocamız Hayati Tabanlıoğlu'nun projesi ile inşa ettirilmiş olarak bazı Avrupa mimari mecmualarında örnek çağdaş opera olarak tanıtılmıştır. Devamlı yapılıp yıkılan binalar kentleri şahşiyetsizlendirmekten alıkoyamamaktadir. Şunu unutmamak gerekmektedir: Operası olmayan bir kent asla Dünya Kültür Başkenti seçilemez. Ülkemizde sadeliği ve çok sesli müziği içine sindiremeyen bazı gruplar maalesef mevcuttur. Çok sesli düşünen bir toplumdan mı korkanlar var? YANITLA