üresel ısınma dolayısıyla kurak geçen kışın ardından su kıtlığı yaşayan ülkemizde 20 bin yeni taşocağı açılması için ruhsat başvurusu yapılması çevrecileri harekete geçirdi. 'Her taşocağı doğadaki bir su kaynağını yok ediyor.' uyarısı yapan Doğa Savaşçıları Örgütü Başkanı Zafer Murat Çetintaş, Çevresel Etki Değerlendirmesi'nden (ÇED) muaf olan taşocaklarının bir an önce ÇED kapsamına alınmasını istedi. İstanbul Çevre Konseyi Başkanı Türksen Başer Kafaoğlu da taşocaklarının maden kapsamından çıkarılarak yeniden çevre yasasına konularak denetim altına alınmasını ve çevreye zarar verenlerin kapatılmasını istedi.
Küresel ısınma ve kuraklık Türkiye'de de su sıkıntısı yaşanmasına sebep oluyor. Kuraklık tehdidi altındaki mevcut su kaynakları da gelişigüzel açılan taş ve maden ocakları tarafından kirletiliyor veya kaynağı kurutuluyor. Bu olumsuzluklara rağmen halihazırda çalışan 5 bin taşocağına ilave 20 bin yeni taşocağı açma başvurusu, çevrecilerin tepkisine sebep oldu.
Doğa Savaşçıları Örgütü Başkanı Zafer Murat Çetintaş, açılan her yeni taşocağının çevre ve su kaynakları için tehdit oluşturduğunu ifade etti. Taş ve kum ocakları yüzünden su kaynaklarının kuruduğunu belirten Çetintaş, "Çevre tahrip ediliyor, köyler, beldeler oturulamaz duruma geldi. Buna izin verilmemeli. Su kaynakları birer birer yok ediliyor. Bütün dünya küresel ısınmadan dolayı su sorununu tartışırken, bizim su havzalarının yok olmasına seyirci kalmamız ihanet olur." dedi. Su kaynağı olan yere taşocağı açılmaması gerektiğini kaydeden Çetintaş, taş kırmak için patlatılan dinamitlerin 3-6 şiddetinde deprem etkisi oluşturduğunu ve bu sarsıntıdan dolayı su kaynaklarının yer değiştirdiğini söyledi.
İstanbul Çevre Konseyi Başkanı Türksen Başer Kafaoğlu ise taşocaklarının maden kapsamından çıkarılmasını ve bundan böyle çevre yasasına göre izin verilmesini istiyor. Bodrum'da maden kapsamında verilen bir taşocağı için kesilecek 210 bin çam ağacını son anda kurtardıklarını ifade eden Kafaoğlu, "Doğal alanlar ve su kaynaklarının korunması gereken bölgede açılan bir taşocağının yapacağı tahribatı düşünmek bile istemiyorum. Taşocağı açılan yerler toz altında kalıyor, derelerinden bulanık çamurlu sular akıyor ve doğa tahribatı had safhaya ulaşan bir yer haline geliyor." dedi.
|