Tasarım Öğrencilerine Yeni Bir “Kapı” Açılıyor!

Biraz da ihracat faaliyetleriniz hakkında bilgi verir misiniz?

2016 yılında üretimimizin yüzde 10’unu ihraç ettik. Son yıllarda ihracat çalışmalarına ağırlık verdik. 15 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Ağırlıklı olarak ihracat gerçekleştirdiğimiz ülkeler: Macaristan, İran, Irak, Gürcistan, Suudi Arabistan, Libya, Azerbaycan. Bu yıl ilk defa temsilcimiz vasıtasıyla ABD’ye ürünlerimizi ihraç ettik. Macaristan’da diğer pazarlardan farklı olarak otel işlerimiz ağırlıkta bulunuyor. Hedeflerimiz arasında ise ABD pazarına yoğunlaşmak var. Artella markamızla kapı ihraç ettiğimiz ABD pazarında, Tresette mutfak markamızla da yer almayı hedefliyoruz. Yılsonuna kadar ise üretimimizin yüzde 30’unu ihraç etmeyi öngörüyoruz. Fabrika yatırımları konusunda da yurt dışından çok ciddi talepler alıyoruz. Örneğin, Suudi Arabistan’dan fabrika yatırımı teklifinde bulundular. Önümüzdeki yıllarda yurt dışında bir fabrika kurmayı düşünüyoruz. Yüzde 50-50 ortaklık yapısına sahip; ancak yönetimi biz de olmak şartıyla bu tarz bir sermaye girişi sağlayabiliriz.

Türkiye’deki satış yapılanmanızdan da bahseder misiniz?

Bütün satışlar, direkt firma üzerinden yapılıyor. Bursa, Trabzon, Rize ve Eskişehir’de bayilerimiz var. Bu illerde bayi üzerinden faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Bayilerimizi de bölge olarak ayırdık. İstanbul’da ise Caddebostan’da kendi showroom’umumuz bulunuyor. Burada da ürünlerimizi tamamen kendimiz satıyoruz.

“Bağdat Caddesi’nde kentsel dönüşüm 25 yıl devam edecek”

Özellikle Bağdat Caddesi aksında çalışıyorsunuz. Son dönemde de bu alanda kentsel dönüşüm projeleri arttı ve büyük müteahhit firmalar caddenin ara sokaklarına girdi. Bütün bu gelişmelerin Artella’ya yansıması nasıl oldu?

2005 yılına kadar daha çok alt segmente yönelik kapılar yapıyorduk. 12 sene önce tamamen Amerikan kapı üretiyorken, sektördeki gelişmelere paralel olarak üretim yapımımızın değişmesi, tasarımın ön plana çıkması ve Ar-Ge, Ür-Ge faaliyetlerimizle birlikte Amerikan kapı üretimini bıraktık. Günümüzde markalı büyük konut ve kentsel dönüşüm projelerinin yanı sıra perakendeye yönelik olarak da üretim yapıyoruz. Orta segmentte çok az müşterimiz bulunuyor. Bağdat Caddesi’ndeki projelerin yüzde 60’ında Artella ürünleri kullanılıyor. Bostancı-Kadıköy hattında kentsel dönüşüme girecek 25 bine yakın bina bulunuyor ve her sene bin tane binanın yenilendiğini düşünürsek, kentsel dönüşümün 25 yıl daha süreceğini öngörüyoruz. Tabii, bu süreçte önceden yapılan binalar yeniden yapılmaya başlayacak. Bu da Bağdat Caddesi’nin bizim açımızdan hiç bitmeyecek bir pazar olduğu anlamına geliyor. 

"Kapı Tasarlıyorum” yarışması bu yıl ilk kez mi yapılıyor? Neden böyle bir yarışma yapma gereği hissettiniz? Bize kısaca yarışmadan bahseder misiniz?

12 sene önce Artella markası oluşmaya başladığında, loguyu tasarlarken beyaz yakalı çalışanlarımız arasında bir yarışma yaptık ve loguyu kendi içimizdeki bu yarışmayla oluşturduk. Biz ekip arkadaşlarımızın fikirlerine değer veren, gerektiğinde anket çalışmalarıyla, yarışmalarla onların da yönetime dahil olmasını sağlayan bir şirketiz. Her sene yeni model çıkartmamız gerektiği için ekip arkadaşlarımızdan birisi “Tasarımcı bulalım ki bizi sektörde hep ön plana çıkaran, ihracatımızı artıracak kapılar tasarlasın” deyince, önce mimar ve mühendislerden oluşan 20 kişilik beyaz yakalı ekibimizin içinde bir yarışma yaptık. Güzel tasarımlar ortaya çıkınca, 5-6 yıldır aklımızda olan yarışmayı üniversite öğrencileri arasında yapmaya karar verdik. İtalya başta olmak üzere, diğer Avrupa ülkelerine bakıldığında bir ürünü bir liraya satarken, aynı ürünü 5 liraya satabiliyorlar. Bu da tasarımın gücüyle alakalı. Günümüzde markaları ön plana çıkaran en önemli dinamik: Tasarım. Bugün bir kapı da üretseniz, bir arabada üretseniz tasarımınız ne kadar farklı ve iddialıysa ancak o zaman ön plana çıkabilirsiniz. Biz de önce sektöre bir şeyler katmak, sonra da kapı sektöründeki tasarım açığını kapatmak istedik. Türkiye’de ilk kez üniversitelerin mimarlık, iç mimarlık ve endüstri ürünleri tasarım bölümlerinde okuyan öğrencilerin katılabileceği yarışmanın amacı ise iç mekan kapılarının tasarımsal önemine vurgu yapmak, yapı kültürüne ve eğitimine katkıda bulunmak, yaratıcı fikirleri desteklemek, kapı ihracatında tasarım açısından güçlü, üretilebilir, katma değeri yüksek, çevreye duyarlı ve sürdürülebilir ürünler geliştirmek. Türkiye’nin dört bir yanındaki üniversitelerin ilgili bölümlerinde okuyan öğrencilerinin 15 Mart’a kadar başvuruda yarışmamızın kazananlarını ise 30 Mart Perşembe günü açıklayacağız.  Bugün itibariyle yaklaşık bin başvuru kabul ederek, gözardı edilen bir sektörde rekor bir başvuru kabul ettik. Modern kapı ve klasik kapı olmak üzere 2 kategoriden oluşan yarışmamızda, her 2 kategoride de birinciye 5 bin TL, ikinciye 3 bin TL, üçüncüye 2 bin TL ve mansiyon olarak bin TL’lik para ödülü vereceğiz.

Bu tür yarışmaların sektöre katkısı ne olur peki?

Yarışmada kazanan kişinin kapısını yapıp, Yapı Fuarı’nda sergileyeceğiz. Bu hem sektörün geleceği açısından bize kazanç sağlayacak hem de o öğrenciyi motive edip, etkileyecek. Kapı Tasarlıyorum yarışmasını yapmadan önce biz sektörü desteklemeye Yakacık Endüstri Meslek Lisesi’nde kurduğumuz Artella atölyesi ile başladık. Öğrencilerle, haftanın belli günlerinde fabrikada birebir çalışıyoruz. Sektörün nitelikli eleman sorununa çare olmak için öğrencilere bugün destek olursanız, onların kafasında bir marka algısı oluşur, zamanı geldiğinde mutlaka geri dönüşü olur.