Tarım arazilerine ihale yolu açılıyor. Miras yoluyla
parçalanan tarım arazilerini toplulaştırmak için düğmeye basan Tarım ve
Köyişleri Bakanlığı, tarımda yeni bir döneme imza atmaya hazırlanıyor.
Yeni yönteme göre bakanlık, tarım arazilerinin ihale yöntemi ile alımı, satımı
ve kiralanmasını sağlayacak. Bakanlık bu amaçla, "Tarımsal Arazi
Edindirme Ofisi" adı altında yeni bir yapılanmanın hazırlıklarına da
başladı.
Ofisin örnek modeli ise Fransız Kırsal Alan Gelişimi ve Düzenleme
Fonu (SAFER) oldu. Özünde işletme ölçeğinin büyütülmesini hedefleyen
SAFER, arazi alım, satım, kiracılık ilişkilerini düzenliyor. Fransa dışında da
kullanılan sistemi mercek altına alan bakanlık, Tarımsal Arazi Edindirme
Ofisi'nin oluşumunu en kısa zamanda tamamlamayı hedefliyor. Bakanlığın
bu adımı, toprak ağasından sektör temsilcilerine kadar farklı tepkilere yol
açtı. Türkiye modeli oluşmalı
SAFER'in
mevzuat ve kurumsal yapısının incelendiğini doğrulayan bakanlık yetkilileri,
"mevzuat hazırlıkları sürdürülen oluşum gerçekleştiğinde, kurulacak ofisin tarım
arazileri ile kısıtlı ‘gayrimenkul kıymetler borsası' gibi çalışacağını"
söyledi. Bakanlık, ofisin çalışma alanlarını tarım arazisinin alımı, satımı ve
kiracılık işlemleri ile sınırlı tutmadı. Ofis aynı zamanda, hazine arazileri ile
terk edilmiş, kullanılmayan tarım arazilerini değerlendirmeyi de hedefliyor.
Ofis, bütün bu işlemleri üçüncü özel ya da tüzel kişiler adına da
gerçekleştirebilecek.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) de
SAFER'i yakından tanımak için Fransa yolunu tutanlar arasında. TZOB Başkanı
Şemsi Bayraktar, SAFER modelinin Türk tarımına örnek
olabileceğini ancak modelin Türkiye'ye uyarlanması gerektiğini söyledi.
Ayaklardan biri kredi olacak
Arazi
toplulaştırma çalışmalarının önemli ayaklarından birinin krediler olacağına
dikkat çeken Bayraktar, "SAFER'in işleyişinde kredi ayağı yok. Bu durum Avrupalı
çiftçinin satın alma gücünün Türk çiftçisine göre yüksek olmasından
kaynaklanıyor. Ancak bütün bu çalışmalarla eğer çiftçiye arazi satın alma yolunu
açmayı planlıyorsak, Türkiye'de mutlaka kredi ayağının oluşturulması gerekiyor"
diye konuştu. Araziyi toplu olarak alacak kişiye uzun vadeli kredi imkânı
sağlanmadığı müddetçe bu işin başarılı olma şansının zayıf olacağını söyleyen
Bayraktar, "Bakanlığın ve bankaların bu konuda hazırlıklı olması gerekiyor"
dedi.
Sürecin Türkiye'de sancılı geçeceğini kabul etmek gerektiğini söyleyen
Bayraktar, "Arazinin bölünmüş olması, verimliliğin önünde en büyük
engel. Buna rağmen hâlâ bölünmeyi engelleyecek hukuki altyapı yok. Bu, Avrupa
Birliği (AB) sürecini de olumsuz etkiler" dedi.
İhale yöntemli yanlış olur
Türkiye Ziraatçiler Derneği Başkanı İbrahim Yetkin'e
göre de tarım arazilerinin bölünmesi artık kangren olmuş bir sorun. Bu konuda
ortaya atılan üç farklı yöntemden en uygun olanının arazinin büyük kardeşe devri
olduğunu söyleyen Yetkin, "İhale yöntemi ile satış çok doğru değil. Bu yöntemle
kimlerin toprak sahibi olacağı ortada. Özellikle Doğu ve Güneydoğu illerinde
ihaleye sıradan çiftçi giremeyecek, parası olan kişi araziyi alacaktır" dedi.
Türkiye Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Gökhan Günaydın'a
göre de istihdam bu sorunun en önemli başlığı. "Tarım arazilerini 60 dekardan
250 dekara çıkarırsak buralardan boşalacak kişileri ne yapacağız" diyen
Günaydın, arazilerin kooperatifler aracılığıyla bir araya getirilebileceğini
kaydetti. Söz sahibi aile büyüğüdür
Arazi
toplulaştırma konusu büyük çiftçinin de gündeminde. Gelişmeleri yakından takip
ettiklerini söyleyen Diyarbakırlı Şükrü Boylu, 13 bin dönüm
arazisiyle Şükürlü Köyü'nün en büyük toprak sahibi. Boylu,
Diyarbakır bölgesinde ihale yöntemi ile arazi satışının mümkün olmayacağını
belirtti. Boylu "Bizde söz sahibi büyüktür. Araziyi baba varsa o, yoksa en büyük
kardeş işletir" dedi. Tarımsal arazi edindirme ofisi neler
yapacak
* Tarım arazisinin alımı, satımı, yarıcılık, ortakçılık, kiracılık
işlemlerini düzenlemek. * Alıcı, satıcı, kiracı, ortakçı, yarıcıları
bilgilendirmek ve tarafları birbirleriyle ilişkilendirmek. * Hazine
arazilerini, terk edilmiş, kullanılmayan tarım arazilerini değerlendirmek. *
Ölçek altı işletmeleri uygun organizasyonlar çatısı altında toplayarak ölçek
büyüklüğü sağlamak. * Bir tür tarım arazileri ile kısıtlı, "Gayrimenkul
Kıymetler Borsası" gibi çalışmak. * Gerektiğinde arazi alıp satmak. *
Üçüncü özel ve tüzel kişilerin tarım arazilerini, onlar adına kiralamak, ortakçı
ve/veya yarıcılar eliyle işletilmesini sağlamak ve satışını
gerçekleştirmek. 17 Toplulaştırma projesi
gerçekleştirildi
* Arazi toplulaştırma ve dağıtımı için
hazırlanan tüzük 2009 Haziranı'nda yürürlüğe girdi. * Bu kapsamda bugüne
kadar toplam 179 bin 709 hektar alanda 17 adet toplulaştırma projesi
gerçekleşti. * 2009 içerisinde GAP kapsamında yaklaşık 2.1 milyon hektar
alanda çalışmalar devam ediyor. Proje 2012'de tamamlanacak. * Türkiye'de
işletme büyüklüğü ortalaması 56 dekar. Avrupa'da bu ortalama 140 ile 160 dekara
kadar çıkıyor. * Tarım Bakanlığı, Miras Hukuku üzerinde yaptığı
değişiklikler ile 30 dönüme kadar arazilerin parçalanmasını yasakladı. *
Türkiye'deki işletmelerin yüzde 70'inden fazlası küçük işletmelerden oluşuyor.
Türkiye'de tarımsal arazinin büyüklüğü 17 milyon
hektar.
|