Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.

Taksim'in İhtiyacı Olan Cesur Bir Karar

Her ne kadar trafiğin yer altına alınmasının doğuracağı sakıncalar da dillendirilse de, Taksim Meydanı Yayalaştırma Projesi tartışmasında daha çok yüzeyde yapılması / yapılmaması öngörülen düzenlemelere odaklanıldı. İstanbul Teknik Ünüversitesi İnşaat Fakültesi Ulaştırma Anabilim Dalı'ndan Prof. Dr. Haluk Gerçek'e ulaşım ayağını sorduk.

Mesut Tufan
1 Taksim'in İhtiyacı Olan Cesur Bir Karar

Kent yöneticileri neden ‘tünel’leri bu kadar çok seviyor, tercihlerini onlardan yana kullanıyorlar?

Sanıyorum bazı kişiler kent yöneticilerine, “Bakın, şöyle bir çözüm var” diye gidiyorlar ve bunlar çoğunlukla meslek olarak da ‘karayolu’ çıkışlı kişiler oluyorlar. Gördüğüm kadarıyla dünyadaki çağdaş örnekleri çok fazla izleme gereği de duymuyorlar. Bu kolaycı bir uygulama. Karayolcu bir bakış açısıyla bakarsanız; trafik akımları arasında bir  çatışma varsa (bu akımlar yaya ve motorlu araç trafiği de olabilir), birini alta diğerini de üste alarak çözmeye çalışırsınız. Ama karayolunu ya da kavşağı yer altına almanın yarattığı çirkinlik, kabalık, mekansal engeller, kirlenme ve benzeri kent sorunları pek irdelenmiyor. Yerin altında kocaman bir kavşak inşa etmek, yol ağı kurmak hem çok pahalı, hem de mevcut trafik sorununu çözmeyecek.

Bu ve benzeri tünel projelerinin genel kent trafiği içindeki yeri yeterince iyi analiz ediliyor mu? Çünkü en önemli eleştirilerden biri, ‘noktasal’ bir çözüm önerisi olması…

Evet, Taksim de noktasal bir müdahale. Daha önce de söylediğim gibi, meydanda trafik tıkanıklığı açısından bir sorun yok. İstanbul’da birçok noktada, plan bütünlüğü içinde incelenmeyen, parçacı proje önerileri geliştiriliyor. Karayolcu ve noktasal yaklaşım öyle bir bakış açısıdır ki, bir yerdeki düğümü çözmek demek, oradaki sorunu bir sonraki kavşağa aktarmak demektir. Bu anlayışı değiştirmek gerek. Ne kadar yol, kavşak, alt- üst geçit, tünel yaparsanız yapın, artan motorlu araç sayısına yetecek kadar kapasite sağlamanız hem fiziksel hem de ekonomik olarak mümkün değildir. Bu durumda yapılması gereken tek şey, otomobile ayrılmış mekanları planlı biçimde azaltmak, kısıtlamaktır. Kısıtlamayı, yasaklamak anlamında değil, ama otomobil kullanımını caydırıcı önlemler almak, politakalar uygulamak anlamında kullanıyorum. Ayrıca toplu taşıma, bisiklet gibi alternatif ulaşım olanakları da sağlanmalı. Karayolcu anlayışta olanlar bunu bir ütopya gibi görüyorlar, ama dünyada pek çok güzel örnekler var. Daha önce de sık sık belirttiğim bir noktayı bir kez daha yinelemek istiyorum. Kentlerimizi otomobile uydurmaya çalışmaktan vaz geçip otomobili kente uydurmamız gerek.

TÜMÜNÜ GÖSTER HABERİN DEVAMI:   1  |   2  |   3  |   4
http://www.yapi.com.tr/haberler/taksimin-ihtiyaci-olan-cesur-bir-karar_91033.html

Read Comment Section
1 Yorum Yorum Yaz
  • Hocama katılmamak mümkün değil, geleceğimizi ve gelecek kuşaklara bırakılacak kentsel mekanları bu güne kadar hep günlük veya bir takım çıkar çevrelerinin menfaatleri doğrultusunda yok ettik. Taksim meydanının da yok edilmesine, bu kentte yaşayan bir vatandaş olarak, gelecek kuşaklar tarafından duyarsız bireyler olarak anılmamak için, izin vermemeliyiz. Bu konuda düşünen, davranan her kişi ve kuruluşa minnettar kalacağım. Saygılar YANITLA
1 yorumdan 1 tanesi gösteriliyor. 
Yorumunuzu ekleyin
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!