Çevre Mücadelesinin Bir Grup...
Eyvah, Tabiat Parkı Olduk!
"Belgrad Ormanı'na Rezidans,...
’Tabiatı Koruma’ Tasarısında Tekbaşlılık!
Çevre Komisyonu Başkanı Erol Kaya, protesto edilen 'tabiatı koruma' tasarısının, biyolojik çeşitliliği korumaya yönelik muhteşem bir düzenleme olduğunu söyledi.Kaya,"Çokbaşlılık yerine tekbaşlılık geliyor, yetki merkezde toplanıyor" dedi. CHP Millletvekili Melda Onur'a göre ise, "Tasarı tüm yetkiyi bakanlıkta topluyor. Dengeleyecek mekanizma yok".
Tabiatı Koruma Kanunu tasarısı Çevre Komisyonu’nda son şeklini aldı. Önümüzdeki hafta oylamaya sunulması bekleniyor. Radikal’in haberine göre, tasarı, son haliyle çevreci sivil toplum kuruluşlarının (STK) sert tepkisine neden oldu. Kampanyalar başlatıldı. Kanunun korunan doğal varlıkları ‘koruma değil, kullanma amacı’ taşıdığını belirten STK’lar bugün de TBMM kapısı önünde bir eylem yapmaya hazırlanırken, tasarı iki isme soruldu.
Tasarıyı ‘biyolojik çeşitliliği korumaya yönelik muhteşem bir düzenleme’ olarak nitelendiren Çevre Komisyonu’nun AK Partili Başkanı Erol Kaya. Ve aynı tasarıya muhalefet şerhi düşen komisyon üyesi CHP ’li milletvekili Melda Onur. Kime soruldu? Başkan Kaya: Her şey konuşuldu Bizden önce 23. dönemde 2010’da Meclis’e geldi. Çevre Komisyonu görüştü. Tüm sivil toplum kuruluşları (STK), meslek odaları dinlendi. Türkiye Belediyeler Birliği, Çevre, Ziraat, Orman Mühendisleri ve Peyzaj Mimarlar Odası ile STK’lardan TEMA ile Tabiat Kanunu İzleme Girişi katıldı. Konuşulacak her şey konuşuldu. Muhalif üye Onur: STK’lar dinlendi, ancak dikkate alınmadı STK’ların görüşleri soruldu ancak dikkate alınmadı. Tasarı 2010’da STK’ların katılımıyla hazırlanan metinden çok farklı hale geldi, yeni metin için STK katılımı olmadı. STK’lar hep ayak bağı olarak görülüyor. Çokbaşlılık yerine ne geliyor? Başkan Kaya: Düzen gelecek Çokbaşlılık yerine tekbaşlılığı getiriyor. Birinin ‘A’ dediğini, diğeri ‘B’ diyordu. Artık bu değiyor, yetki merkezde toplanıyor. Koruma alanlarda gen, tür ve genel biyolojik çeşitlilik ile ilgili alan korumaya yönelik düzenlemeler getiriyor. Bu alanlar içinde mağdur olan insanlar söz konusuydu. Bunların hangi hukuk çerçevesinde çözüleceği hükmünü ve en önemlisi de cezai müeyyideler getiriyor. Bugüne kadar herhangi bir yerde yatırım yapılacaksa ÇED raporu isteniyordu. Bu kanun ayrıca Ekolojik Değerlendirme Raporu istiyor. İdari bir hükümlülük daha getiriyor. Muhalif üye Onur: Dengeleyen yok Yetki bir bakanlığın elinde olduktan sonra bir koruma alanına AVM bile yapılabilir. Tüm yetki bakanlığa bırakılıyor. Dengeleyecek mekanizma yok. Milli Park AVM olur mu? Başkan Kaya: Olmaz (Korunan alanlara) Toplu konut, AVM böyle şey olur mu? Konu ajite ediliyor. Çevre hepimizin önem vermesi gereken değerlerimizden biri. Türkiye’nin korunan alanları yüzde 4.5 olduğu söyleniyor. Korunan alanların bir çoğu bilimsellikten yoksun. Masa başında 2-3 kişinin aldığı karar. Bu kanun bu alanların yeniden gözden geçirilmesini öngörüyor. Belki korunan alanlar yüzde 10’lara çıkarılacak. Belki çoğunun statüsü değişecek. Bir çoğunun normları değişecek. Ve birçok ilaveler yapılacak. Bir koruma alanının yanlış ilan edilmesi yargıya açık olacak. Her türlü işlem yargıya açık olacak. Endişeler yersiz değil ancak hepsinin hukuk sisteminde karşılığı ve çözümü olan şeyler. Bilimsel olarak korunması gereken alan ilan edilen bir alanın koruma statüsünün düşürülmesi ülkeye ihanettir. Muhalif üye Onur: Tehdit büyük (Tasarıda) Koruma hiç yok, hep kullanmadan söz ediliyor. Koruma alanlarını ciddi tehdit altında. Koruma alanlarının statüsü değiştirilerek inşaatlar yapılabilir. Yargı kararları da işlemiyor hukuki denetim de yok. Şimdi ne olacak? Başkan Kaya: Daha olgunlaşacak ‘Üstün kamu yararı’ kavramı ilk kez Türkiye hukuk sistemine giriyor. Bu, Avrupa Birliği direktiflerine uyum noktasında da talep edilen bir husustu. Tartışmaların nasıl bu noktalara geldiğini anlayamıyorum. Tasarı mecliste tartışılacak ve daha da olgunlaşacak. 2007-2012 yılları arasında bu kanunu çıkaracağımıza dair Avrupa Birliği’ne söz verdik. Mevcut mevzuat, habitatlar ve flora-fauna ile ilgili Avrupa Birliği mevzuatlarının gereğini karşılamıyor. Kanunla ilgili olarak ‘Acaba uygulamada nasıl olacak’ endişeleri var. Kelimelerin nasıl yorumlanacağı ile ilgili kaygılar var. Saygı duyuyorum ancak bu kanuna neden ihtiyaç olduğunu iyi anlamak gerekiyor. Muhalif üye Onur: İte kaka... (Tasarı geçerse) Anayasa Mahkemesi’ne gidilecek. Bunu sürekli olarak iptallerle durdurmaya çalışacağız. Çevre örgütleri her yerde mahkemeye başvuracak. Yürütmeyi durdurmalar olacak. İte kaka yapacaklar. Bir delik açıyorlar parmaklarını soka soka büyütüyorlar. |