İçme suyu ve doğalgaz vanalarında Avrupa Birliği vizesini
almayı başaran ilk Türk şirketi olan Adell Armatür, geçtiğimiz
yıl İzlanda, Belçika, İsviçre, Fransa, Yunanistan, Bulgaristan, Macaristan,
Romanya, Makedonya, Suriye, Irak, İran, S.Arabistan, Afganistan, Lübnan, Libya,
Fas, Tanzanya, Nijerya, Rusya, Ukrayna, Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan,
Ermenistan ve Gürcistan’a ihracat gerçekleştirdi. 2011 yılında ihracat
rakamlarını ve ihracat yapılan ülke sayısını arttırmayı hedefleyen Adell
Armatür, İstanbul İkitelli’deki 20 bin metrekare kapalı alandaki entegre
tesislerinde modern sistem ve teknolojiyle üretim yapıyor; kendi mühendis ve
tasarımcılarının gerçekleştirdiği Ar-Ge çalışmalarıyla ürün yelpazesini
geliştiriyor.
Adell Armatür Yönetim Kurulu Başkanı R. Ali Topçu, 2011
yılında da özellikle A grubu projelerde, zincir market kanalında ve ihracatta
büyümeye devam edeceklerini söyledi. Topçu, insan ve makine kaynaklarına, bilgi
teknolojilerine, lojistik sistemlerine yaptıkları yatırımlar ve iyileştirmelerle
güçlendiklerini, kurumsallaştıklarını ve büyüyen Türkiye’nin büyüyen fabrikası
olacaklarını belirtti. TS EN 13828 sertifikalı içme suyu ve TS EN 331
sertifikalı doğalgaz vana sertifikalarını alarak kendi alanında Avrupa
Birliği’ne ihracat yapmayı başaran ilk Türk firması olduklarını hatırlatan R.Ali
Topçu, “AB ülkeleriyle yeni işbirliği görüşmeleri sürüyor. 45 ülkede ürün
tescili yaptırdık. Hızlı gelişen rekabete ayak uydurabilen bir marka haline
geldik. Daha özel, daha çok tercih edilen ve daha avantajlı olma yolunda
çalışıyoruz. Trend tasarımlar geliştirdik; tasarruflu ve çevreye duyarlı ürünler
ürettik. Şu anda Türkiye’de 6 yıl garantili satılan ilk ve tek Türk armatür
markasıyız. 4 adet patent ve 13 adet de TSE belgemiz var. Su, yakıt ve enerji
tasarrufu sağlayan inovatif ürünlerimizi daha ileri noktalara getirmek için
kendi teknik kadromuz Ar-Ge çalışmalarını sürdürüyor. Ayrıca bir uzman
endüstriyel tasarım ofisi ile yeni ürün tasarımları konusunda sözleşme
imzaladık” şeklinde konuştu. Su Müzesi ve Su Akademisi
kuruyor
Su kültürünün yaşatılması ve su bilincinin geliştirilmesi için Su Müzesi ve
Su Akademisi kurmaya hazırlanan Adell Armatür, firma yöneticilerine ve
çalışanlarına suyla ilgili eğitimler verecek. Ali Topçu, su yönetimiyle ilgili
çeşitli kuruluşlar tarafından konferans vermek için çağırılıyor. Geçmişte Hema
Endüstri A.Ş. tesislerinde çevre birimi ile birlikte yapılan eğitim çalışması
ile su tüketiminde yüzde 10'lara varan tasarruf sağlanmıştı.
2025’de 3 milyar insan susuz kalacak
Su kaynaklarının artmadığına, aksine küresel ısınma ve nüfus artışları
karşısında yetersiz hale geldiğine dikkat çeken Topçu, gelecek yıllarda beyaz
petrol olarak kabul edilen suyun değerinin daha iyi anlaşılacağını söyledi.
Topçu, “2025 yılında 3 milyar insan susuz kalacak. 2032 yılında OD’nin yüzde
95'i su sıkıntısı çekecek. Artık su hakkında yeniden düşünme zamanı; daha çok
tasarruf etmeli, bilinçlenmeli ve bilinçlendirmeliyiz” diye konuştu.
Su endüstrisi 1 trilyon doları buldu
Topçu şöyle devam etti:
“Su endüstrisinin yıllık kârı, dünya üzerinde yaklaşık 1 trilyon USD ile
petrol sanayinin kârının %40'ına ulaşmıştır ve şimdiden ilaç sektörünün kârını
geçmiştir. Dünya sularının henüz yüzde 5'inin özelleştirildiğini düşünürsek, ne
kadar büyük bir kâr potansiyeli olduğu anlaşılabilir. Dolayısıyla yeryüzündeki
canlılara hediye ve büyük bir nimet olarak gönderilmiş olan suyun geç kalmadan
kişisel olarak, aile olarak, tarımla meşgul olan çiftçiler olarak, devlet
olarak, yapabileceklerimizi yapmak, kısa, orta ve uzun vadeli politikaları
gündemimize ve uygulamamıza almak zorundayız. Çünkü temiz suya sahip olma ve
yaşama hakkı her canlının en temel ve doğuştan gelen bir hakkıdır. Etkin su
yönetimi su tasarrufu yanında enerji verimliliğini ve zamandan tasarrufu da
beraberinde getirecektir. Su kullanımı için ayıracağımız kaynaklarda ve işletme
giderlerinde de hatırı sayılır iyileşmeler sağlayacaktır. Ayrıca güzel ifadeler
ve sevgiyle arınmış su ile gönül dünyamız rafine hale gelecek, iletişimizin
gelişmesi ile kişiler arası iletişim güçlenecek, hayat daha yaşanılır ve çekilir
hale gelecektir. Çünkü su içinde büyük bir iyileştirici enerji taşımakta,
kendisine gösterilen iletişimin kalitesine ve tarzına göre şekil
almaktadır”.
|