img src="http://www.yapi.com.tr/Uploads/HaberMedya/2008\haberler\60521.JPG" hspace=5 vspace=5>
Sulukule yenileme projesinin iptali icin mahalle sakinleri tarafından açılan davanın avukatları, müvekilleri adına, Akaretler Sıraevleri'nin açılışında mahalleyi "ucube" diye nitelendiren Başbakan'a açık bir mektup yollayarak, konuya ilişkin üzüntülerini dile getirdiler. Mektup aynı zamanda, Sulukule'de sürdürülen projeye yönelik itirazların sebeplerine dair yeni bir döküm niteliği taşıyor.
Sayın Recep Tayyip Erdoğan,
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı
Konu: Sulukule Projesi beyanatınız hk.
19 Mart 2008 günü Akaretler Sıraevleri’nin restorasyon sonucu açılış konuşmanızda, Sulukule ve Sulukule Kentsel Yenileme Projesi için sarfetmiş olduğunuz sözler, bu projenin iptali için Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Fatih Belediyesi aleyhine, Istanbul 10. İdare Mahkemesinin 2008/44 E.sayısına kayden dava açmış bulunan M. Asım Hallaç, Gülsüm Bitirmiş, Şükrü Pündük. Ve Sulukule Roman Kültürünü Geliştirme ve Dayanışma Derneği mensuplarını gerçekten son derece üzmüştür.
Takdir edersiniz ki, hiç kimse yaşadığı yerlerin, çocukluk anılarının “ucube” olarak nitelendirilmesi karşısında mutluluk duymayacaktır. Bir de sözler, ülkenin başbakanı tarafından sarfedilmişse, ayrıca mevcut otoriteye karşı güvensizlik duygularını da beraberinde getirecektir.
Bu sözleri sarfederken amacınızın incitmek olmadığını düşünüyorum. Onun için size yazıyorum. Zira açış konuşmanızda doğup büyüdüğünüz şehrin sizdeki anılarından sözediyorsunuz. Ben de sizi dinlerken, Akaretler yokuşundan hergün yürüyerek Maçka’daki okuluna, görevine giden annemi düşündüm. Onunla birlikte geçirdiğim, bir daha asla geri gelemeyecek olan, yokuşun hemen üstündeki parkta bıraktığım çocukluk ve gençlik anılarımı.
Eski binalar şiirler gibidir, herkese farklı duygular yaşatır.
Anılar sizin için değerli ise, başka anılar hakkında karar vermeden önce müvekkillerimin bu projeye neden itiraz ettiklerini doğru bilmeniz gerektiğini düşündüm.
1- Öncelikle, müvekkillerim Sulukule’de hiçbirşey yapılmasın, hiç bir proje uygulanmasın demiyor. 2 11 2007 tarihli 20 sayılı Yenileme Kurul kararı ile onaylanan, avan projenin hukuka uygun ve Sulukuleliler yararına olmadığını düşünüyor. Hukuk devletlerinde bu düşüncede olan bireyler dava açarlar. Müvekkillerim de; konuşmanızda ne demek istediğinizi anlayamadığım, ahlaksız yollara başvurmamışlar, projenin iptali için dava açmışlardır. Dava derdesttir.
2- Dava dilekçemi tekrarlayarak zamanınızı almak istemem. Ancak şu kadarını, araştırıp doğru bilgilenmeniz için söylemek isterim: Fatih’te bazı AKP li Meclis üyelerinin, Sulukule’de rant amaçlı taşınmaz alımı gerçekleştirdiği, bu nedenle sözkonusu projenin Fatih Belediyesi Meclisinde tartışıldığı, bu tartışmaların taraflarının basında çıkan beyanatlarından anlaşılmaktadır. Nitekim projeye meclis onayı, oy çokluğu ile olmadığı gibi, projeye karşı oy kullananlar arasında AKP li Meclis Üyeleri de bulunmaktadır.
3- Mahalle için Acele Kamulaştırma Kararı 19 10 2006 tarihinde alınmıştır. Bu güne kadar Belediye tarafından Kamulaştırma Kanunu 10. madde uyarınca, hiç bir parselde mahkemelerden acele elkoyma kararları alınmamıştır. Bu durum için, öncelikle aynı kanunun 8. maddesi uyarınca, rızaen satın alma usulünün denendiği söylenebilir. Ancak hiç bir elkoyma kararı olmamasına rağmen, mahallede yıkımlar sürmektedir. Belediyenin yolladığı tebligatlarda bile boşaltma tarihleri 31 3 2008 olarak belirtilmişken, tescilli binalar dahi bu yıkımdan nasibini almaktadır.
Bu durumda, iki sene boyunca karar almadan uygulama yapmak, mahallede mülkiyet konusunda ister istemez el değişimlerini getireceğinden, bu tür uygulama, sizin hiç istemeyeceğinizi düşündüğüm, Sulukule’yi rantçılara açmak, fiili sonucunu doğurmayacak mıdır? İki yıl boyunca yapılan satışların taraflarını inceletmeniz, düşüncelerimde ne kadar haklı olduğumu anlatacaktır.
4- Mahellede gerçekleşen 13 3 2008 tarihindeki yıkımlar esnasında ise müvekkilem Gülsüm Bitirmiş’in evinin yandaki binanın yıkımı sırasında zarar gördüğü, meydana gelen çatlağın onarımı için yaklaşık 1.000YTL gerektiği, ancak bu onarımın yapı inşa tarzı ve yaşı nazara alınarak, Belediye teknik elemanlarının gözetim ve denetiminde yapılması gerektiği Fatih 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin, 2008/60 D. İşler raporu ile saptanmıştır. Bu gün aldığımız bu rapor gereği için elbette Belediyeye başvurulacaktır. Ancak bu bilgiyi, size çok çağdaş ve modern olduğu, Sulukulelileri koruduğu iddiası ile sunulan projenin, nasıl da Sulukulelilere zarar vererek uygulandığını anlatabilmek için aktarıyorum.
5- Projenin hiç bir aşamasında Sulukule’de yaşayanların Proje hakkındaki düşünceleri alınmadığı gibi, teknik olarak tarihi dokuyu koruyacak farklı mimari projeler arasından bir seçim de yapılmamıştır. Proje bu açıdan da tartışmalıdır. Proje muhellifi şirketi araştırmanız halinde, benim bilemeyeceğim bazı sonuçlara ulaşacağınız hissiyatını taşımaktayım.
7- Sonuçta binalar insan için vardırlar. Sulukule, Sulukuleliye rağmen “çağdaşlaşmamalıdır” Sayın Başbakan. Zayıflar üzerinden iktidar gücü kullanmak, kimseye yakışmaz belki ama en çok da size yakışmaz diye düşünüyorum.
Bir Projeden yana olmadan önce, konunun tarafınızdan etraflıca incelenmesini dilerim.
Saygılarımla.
Av. Hilal Küey
|