CE İşareti’nin önemine, işaretleme sürecine ve performans
değerlerine dikkat çekmek isteyen XPS Isı Yalıtımı Sanayicileri
Derneği ve BİTÜDER (Bitümlü Su Yalıtımı Üreticileri
Derneği), “Su ve Isı Yalıtım Malzemelerinde CE İşaretleme
Süreci ve Performans Değerleri Eğitimi” konulu toplantı dizisinin
ilkini İstanbul Bayındırlık İl Müdürlüğü’nde 02 Şubat 2011
tarihinde gerçekleştirdi. Öncelikli olarak Bayındırlık Bakanlığı İl
Müdürlüklerinde çalışan ve piyasa denetiminden sorumlu
personellere yönelik planlanan bu toplantılarının ilkinde,
İstanbul, Kocaeli, Sakarya, Kırklareli, Tekirdağ, Edirne ve Trabzon
olmak üzere 7 ilin ilgili personelleri bir araya geldi.
Toplantıda açılış
konuşmasını yapan İstanbul Bayındırlık ve İskan Müdürü Kasım Kayıhan, 2010
senesinde toplam 118 piyasa denetim faaliyeti yürüttüklerini, bu faaliyetlerin
büyük bir kısmının beton malzemeleri denetimi üzerine olduğuna dikkat çekerek
konuşmasına başladı. Gerçekleştirilen toplantı sonucunda, yapılan sunumlar
aracılığıyla, katılımcıların su yalıtımı konusunda daha kıdemli olacaklarına
dikkat çeken Kayıhan, bu bağlamda temel amaçlarının merdiven altı ve kalitesiz
üretim ile kaliteli üretimi birbirinden ayırmak olduğunu
vurguladı.
Su yalıtımı ve polimer bitümlü örtülerde CE süreci ve
piyasa denetimi
Bayındırlık ve İskan Müdürü Kayıhan’dan sonra
söz alan ve toplantının ilk konuşmacısı olan Bitüder Teknik Komisyon Üyesi Ali
Eryiğit, “Bitümlü Örtülerde CE Süreci ve Piyasa Denetimi” başlıklı sunumuna ‘su
yalıtımı’ ile ilgili detaylı bilgi vererek başladı. Su yalıtımı ve deprem
ilişkisi konusunu korozyon bağlamında aktaran Eryiğit, Türkiye gibi bir deprem
ülkesinin su yalıtımı konusunda daha hassas olması gerektiğini
belirtti.
Eryiğit, korozyon oluşumu hakkında tanımlara yer verdiği
sunumunda, ayrıca korozyonun zararlarını ve oluşum nedenlerini anlattı. Korozyon
nedeni ile yapının zayıfladığını ifade eden Eryiğit, bir yapının ekonomik ömrü
boyunca depreme karşı güvenli olabilmesinin su yalıtımı ile mümkün olduğunu
belirtti. Eryiğit, söz konusu meselenin özel ve büyük projeler ile kamu
binalarında ele alındığını ancak konut projelerinde göz ardı edildiğini söyledi.
Sunumunun ilerleyen bölümünde ‘polimer bitümlü örtüler’ hakkında bilgi
veren Eryiğit, bina temelleri, çatılar, tüneller, viyadükler, havuzlar ve arıtma
tesisleri gibi su ile karşılaşılan her yerde polimer bitümlü örtülerin
kullanılabileceğini anlattı.
Ülkemizde polimer bitümlü örtülere dair uygulama standardının (TS 11758-1)
ilk olarak 1995 senesinde hazırlandığını, Nisan 2002’de ise revize edildiğini
anlatan Eryiğit, sunumunda ayrıca bina temeli (TS EN 13969) ve çatı
uygulamalarına (TS EN 13707) yönelik standartları paylaştı. Eyiğit, söz konusu
standartlar kapsamında belirlenen görev dağılımları hakkında bilgi vererek
üretim aşamasında dikkat edilmesi gereken değerler ve imalatçı laboratuarlarında
olması gereken cihazlar hakkında açıklamalar yaptı.
Eryiğit, ürünün
standarda uygunluğunun tespiti için yapılan TİP deneyleri, Fabrika İmalat
Kontrolü hakkında önemli bilgiler paylaştıktan sonra bir ‘CE Etiket’in nasıl
olması gerektiğini anlattı. Söz konusu etiketin nasıl hazırlanması gerektiğini
ve etikette nelerin yer alması gerektiğini belirten Eryiğit, CE belgeli
ürünlerde aranması gereken asgari sertifikaların; EC Uygunluk Beyanı ve CE
belgesi olduğunu ifade etti. Fabrika Üretim Kontrol Belgesi’nin EC Uygunluk
Beyanı olmadığı zaman yeterli bir CE belgesi olmadığını belirten Eryiğit, ürün
alımında bu ayrıma dikkat edilmesinin önemli olduğunu vurguladı.
|