Mersin’de Su Krizine Karşı Önlem
Ege’nin 5 Büyük Su Havzası Tehlikede
Ekimde 1'inci Su Şurası Toplantısı...
Kuraklık Yer Altı ve Yer Üstü...
Ankara’nın Su İhtiyacı 2050...
Gördes Barajı Neden Su Tutmuyor?
Su Stresi 2030’dan İtibaren...
Betonlaşma, Su Sorununu Artırıyor
Su Okur Yazarlığı Dersleri İlköğretim Müfredatına Girecek
Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli, su bilincinin küçük yaştan itibaren kazandırılması amacıyla, su okur yazarlığı dersinin ilköğretim müfredatına girmesi için görüşmelere başlandığını açıkladı.
Tarım ve Orman Bakanlığı, 26 ilde yaptırdığı araştırma ile Türkiye'de su tüketim alışkanlıklarını ortaya koydu. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamaya göre, toplumun su tüketim alışkanlıklarını belirlemek amacıyla Türkiye temsiliyeti gözetilerek 26 ilde 1200 kişiyle gerçekleştirilen ankete katılanların yüzde 89'u gelecekte susuzluk yaşanabileceğini düşünüyor ancak bu endişe su tasarrufuna yansımıyor. Ankete katılanların yüzde 96'sı "Gelecekte susuzluk yaşamamak için ciddi tedbirler alınmalı" görüşünü desteklerken, ankete katılanların yüzde 83'ü su tasarrufuna dikkat ettiğini belirtiyor. Katılımcıların yüzde 31'i "Çok dikkatliyim", yüzde 52'si "Biraz dikkatliyim" görüşünü paylaşıyor. Öte yandan, "Çok dikkatli" olduğunu söyleyenlerin oranı kişi başı su tüketimi düşük olan kesimde yüzde 35'lere yükselirken, tasarruf konusunda en dikkatli olunan dönem 40-44 yaş aralığı olarak öne çıkıyor. Eğitimli ve sosyoekonomik statüsü yüksek bireylerin su tasarrufu konusunda daha az dikkatli oldukları görülürken, bölgesel ayrımda Akdeniz ile Doğu ve Güney Doğu Anadolu bölgesinde yaşayanların su tasarrufu konusunda daha dikkatli olduğu anlaşılıyor. Toplumsal hassasiyet tasarrufa yansımıyor Genç, iyi eğitimli ve çalışan kadınların içinde yer aldığı grup, toplumun susuzluk tehlikesi yaşaması konusunda tereddütlere sahip ama su tasarrufu konusunda yeterli çabayı göstermiyor. Orta yaşlı, daha düşük eğitimli, ev kadını ve kalabalık hanelerin oluşturduğu diğer grup ise toplumsal değil ekonomik kaygılar nedeniyle su tüketimine dikkat ediyor. Araştırmaya katılanların yüzde 40'ı Türkiye'nin su zengini olduğu kanaatinde. Aylık ortalama su faturası 88 lira Ankete katılan her beş haneden dördünde (yüzde 81) bulaşık makinesi bulunuyor. Bulaşıkları makineye dizmeden önce elde yıkamak her üç kişiden birinde alışkanlık haline gelmişken, hanelerin yüzde 33'ü de makineyi tam doldurmadan çalıştırıyor ancak hem elde yıkamak hem makineyi tam doldurmadan çalıştırmak su tüketimini artırıyor. Görüşülen hanelerin yüzde 4'ünde sifon su akıtıyor. Arızalı bir sifonu olan haneler yaklaşık 4 aydır sifonlarının su akıttığını belirtiyor. Hanelerin yüzde 7'sinde damlayan bir musluk bulunuyor. Musluğu damlayan haneler yaklaşık 3 aydır musluklarının damladığını bildiriyor. Hanelerin neredeyse hepsinde (yüzde 98) çamaşır makinesi bulunuyor. Ankete katılanların yüzde 67'si ön yıkamalı program kullanıyor ve bu su tüketimini artırıyor. Aynı şekilde katılımcıların yüzde 43'ü makinesini tam doldurmadan çalıştırdığını ifade ediyor. Görüşülenlerin yüzde 22'si diş fırçalarken, yüzde 52'si el yıkarken suyu açık bıraktığını belirtiyor. Duş almak en yaygın banyo yapma yöntemi olarak belirlenirken, bireyler duşta ortalama 13 dakika kalıyor. Her 20 hanenin yaklaşık biri (yüzde 5) binasında yağmur suyunun kullanımına ilişkin bir sistem, yüzde 3'ü de gri suların arıtılıp tuvalet sifonlarında kullanımına ilişkin bir sistem bulunduğunu belirtiyor. Hanelere aylık ortalama su faturası 88 lira olarak geliyor. Görüşülen kişiler su tasarrufu konusunda en çok televizyondan (yüzde 73) bilgi aldıklarını belirtiyor. Bunu sosyal medya (yüzde 41) ve internet gazeteleri (yüzde 16) takip ediyor. Kamu spotları ve reklamlar, en çok bilgi alınan kanallar olarak öne çıkıyor. "Boşa akan su çocuklarımızın geleceği" İklim değişikliğinin etkileri de göz önüne alındığında suyun kıymetini bilerek hareket etmenin gerekliliğine dikkati çeken Pakdemirli, şunları kaydetti: "Toplumumuza boşa akan suyun çocuklarımızın, hepimizin geleceği olduğunu anlatarak, bu konuda insanımızı harekete geçirecek adımları atmamız gerekiyor. Küresel iklim değişikliğinin etkilerini önümüzdeki yıllarda daha fazla hissedeceğimizi bilerek, su konusunda eğitim seferberliği için düğmeye bastık. Su bilincinin küçük yaşlardan itibaren kazandırılması amacıyla anasınıfları da dahil su okur yazarlığı derslerinin ilköğretim müfredatına girmesi için ilgili kurumlarla görüşmelere başladık. Okulların yanı sıra başta çiftçilerimiz olmak üzere tüm toplumumuzda farkındalık çalışmalarını hayata geçireceğiz. Bu konuyla ilgili tüm kamu kurum ve kuruluşları, STK'ler ve özel sektör temsilcileriyle suyun verimli kullanımına yönelik iş birliklerini değerlendiriyoruz. Toplumumuzu 'Su Vatandır' mottomuz çerçevesinde buluşturarak geleceğimize sahip çıkmaya çağırıyoruz." |