nadolu’nun “kimlik” zengini illerinden Kütahya, aynı
birikimleri paylaşan ilçeleriyle de gurur duyar. Bunlar arasındaki
Simav, “6 bin yıldır yerleşme” merkezi olmanın uygarlık
kazanımlarıyla övünüyor. Simav’ın ilk sakinleri Frigler... Bugünkü yerleşimin
altında MÖ 4. bini yaşamış olan ve adını aldığı “Synaus” kenti var. Lidyalılar,
Persler, Romalılar ve Bizanslılardan sonra 11. yy’da kente egemen olan
Selçuklular döneminde Germiyanoğlularını ağırlayan Simav, 1429’da da Kütahya ile
birlikte Osmanlı’ya katılır.
Fatih döneminde Abdullah-i İlahi, Emir
Buhari gibi ünlü din bilginlerinin ders verdiği Simav medreseleri 20. yy
başlarına kadar bilim merkezi olur.. Daha 1867’de belediyesine kavuşan kent,
1868’ten bu yana da ilçe merkezi. Kurtuluş Savaşımızda adı “Kuvayı Milliye”ye
dönüştürülen “Reddi İlhak” adlı “Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” örgütlenmesine
“önder”lik etmesi; TBMM’nin kurucu milletvekilleri arasında “Simavlı Yusuf Cemil
Bey”i göndermiş olması da Cumhuriyet tarihimizdeki övünç
kaynaklarıdır.
Kollar sıvanıyor
Evliya Çelebi’nin
1671’de “Böylesi yeryüzünde yoktur” dediği ünlü Eynal kaplıcalarıyla da ün yapan
Simav’da son yerel seçimlerden bu yana “farklı” bir heyecan var; çünkü İç
Anadolu ile Ege’nin adeta buluşma coşkusu yaşanan bu uygarlık merkezinde yeni
yerel yönetimin temel hedefi “tarih ve kültür kenti Simav’ı geçmişiyle
yaşatmak”...
Belediye Başkanı Kasım Karahan, bu hedefi
“bilinçli” ve “birikimli” çalışmalarla yaşama geçirebilmek amacıyla bir
“Kültür Danışmanlığı” oluşturdu. Simavlıların “tarih kurdu”
dedikleri emekli öğretmen Hamdi Türk ile genç arkeolog
Şerife Demir, bu birimin öncü üyeleri oldular. İlk adım olarak
ilçenin binlerce yıllık tarihindeki “sosyal ve kültürel yaşanmışlıkların
belgelenmesi”ni başlatan uygarlık neferlerinin öngördükleri “proje konuları” ise
restorasyonlardan yeni müzelere kadar geniş bir yelpaze oluşturuluyor. Başkan
Karahan, hedeflenen çalışmalar için diyor ki: “Hazırlanan projeleri hayata
geçirmede sabırsızlanıyoruz; havalar düzelir düzelmez kollar sıvanacak; Simav
geçmişiyle kucaklaşacak...”
İşte
bazı proje alanları hakkında kısa
bilgiler;
Yukarı Hamam: Osmanlı veziri de olan
Germiyanoğlu Babik Bey’in 15 yy’da yaptırdığı hamam metruk ve yıkık durumda.
Restore edilerek sergi salonu ve sanat atölyesi olarak
kullanılacak.
Kent Müzesi: Simav’ı Yunanlılardan
kurtaran Osman Bey’in adını yaşatan ve 1926’da halkın imeceyle yaptığı okul
depremde ağır hasar görmüştü. Koruma Kurulu kararıyla belediyeye tahsis edilen
bina “Kent Müzesi” işleviyle yaşatılacak...
Ankyra:
Simav’ın 15 km. kuzeybatısında halkın “Asar” tepedeki Frig yerleşiminde
arkeolojik araştırmalar başlatılarak, Roma döneminde “kendi parası”nı basan
antik kent, kültür turizmine kazandırılacak.
Hisar (Asar)
Düzenlemesi: İskender döneminden kalma “Simav Kalesi”ndeki betonarme
bina yıkılarak peyzaj düzenlemeleri yapılacak...
Mozaikli
Ev: Karuz Ailesi’ne ait tarihî evin zeminindeki MS 3. yy’dan kalma
mozaiklerde, efsanelerdeki sfenks resmi de yer almaktadır. Bu eşsiz miras
korunarak geleceğe aktarılacak...
Dokuzgözler Köprüsü:
Eski Simav ırmağında 650 yaşında ve Germiyan Beyliği’nden kalma köprünün 9
kemeri, gökyüzünün dokuz katı ile yeryüzündeki dokuz yönü ve iklimi simgeliyor.
Nitekim Türklerdeki kutsal Hayat Ağacı da 9 dallıdır. Köprü onarılarak bir park
ve mesire yeri içinde anıt eser olarak yaşatılacak...
Geleneksel
Çarşı: Tarihsel Yukarı Çarşı (Şadırvanlar Çarşısı) özgün mimarisiyle
yeniden düzenlenecek; terk edilen geleneksel meslekler tekrar
canlandırılacak...
İnçal ve Kocain Mağaraları: Örencik
köyündeki mağaralar 5 milyon yaşındaki sarkıt ve dikitleriyle doğal anıt...
yolları, aydınlatılma ve basamaklandırması yapılarak turizmde değerlendirilecek
Köy Evleri: Kalkan ve Çaysimav köylerindeki tescilli kültür varlığı evler
restore edilerek pansiyon turizmiyle yaşatılacaklar.
Belediye
Kültür Evi: İl Özel İdaresi’nin restore etmekte olduğu Hacı Mustafa
Veral Evi belediye tarafından Simav kültürünün yaşatıldığı bir işleve
kavuşturulacak. Geleneksel yaren toplantıları da burada
sürdürülecek...
Bütün bu “heyecan verici” hazırlıklar için sözü yine
“Tarih Kurdu”na bırakalım: “Simav yöresinde Geç Tunç Çağı’nda 2 muhkem kale
vardı: Siynaos ve Ankyra. İşte biz Simavlılar Luwilerden beri yerleşime açık
olan bir kentin mirasçılarıyız. Ama gelin görün ki, vahşi kapitalizmin, rant
sermayesinin gözü paradan başka hiçbir şey görmüyor. Bu nedenle Simav da
yıllarca tahrip edildi. Yeni Belediye Başkanımızla, elimizde kalan ne varsa
kurtarmaya ve yaşatmaya kararlıyız...”
Anadolu’nun bu duyarlı
“yaren”lerine başarılar diliyoruz; Simav’da yaratılan kültürel coşkuyu
kutluyoruz...
|