yapi.com.tr'nin sorularını yanıtlayan Silikal Türkiye Satış ve Pazarlama Müdürü Mehmet Emin Akça ve Silikal GmbH Uygulama Teknolojileri ve Satış Yetkilisi Rainer Kolbert, pazar lideri oldukları 'reaktif reçine'nin üretim alanları ile avantajlarını aktararak; Türkiye'ye ilişkin gelecek planlarını paylaştılar.
Silikal’in Türkiye’deki faaliyetleri hakkında bilgi alabilir miyiz?
Mehmet Emin Akça: 1951 yılında Almanya’da kurulan Silikal, endüstriyel zemin kaplama sistemleri üzerine reaktif reçine üretimi yapıyor. Bu, Türkiye’de çok fazla tanınmayan, metil metakrilat esaslı yani hızlı kürlenen metakrlik ve akrilik esterlerden oluşan bir reçine türü. Gıda endüstrisi olsun, ağır sanayi olsun endüstriyel tesislerin her kolunda farklı çözümler sunuyoruz. Ürünlerimiz, hastane, okul gibi hijyen faktörünün önde olduğu zeminlerde de özellikle tercih ediliyor. Uzun vadeli, sağlıklı çözümler sunuyoruz. Metil metakrilat, diş dolgusu ya da vücuda aplike edilen protez malzemeleriyle birebir aynı; sağlığa zararlı en ufak bir etkisi yok. Hatta, “Zemini temizlediğiniz sürece üzerinde yemek yiyebilirsiniz” sloganını kullanıyoruz.
Bu alanda dünyanın önde gelen firmalardan biri olarak, yaklaşık 12 yıldır Türkiye’ye çözüm ortaklarımız yoluyla ürün temini sağlıyoruz. Diğer ülkelere sunduğumuz hizmeti Türkiye’ye de aynı kalitede sunabilmek adına, artan talepler doğrultusunda, geçtiğimiz Mayıs ayında burada bir irtibat bürosu kurduk. Yapı Fuarı İzmir, kendimizi tanıtmak adına Türkiye’de ciddi anlamda katıldığımız ilk fuar.
Silikal’in Türkiye’deki faaliyetlerine ilişkin gelecek planlarınız neler?
Türkiye’ye çok ciddi bir bakış açısı söz konusu. Silikal’in faaliyette bulunduğu diğer Avrupa ülkelerinde oluşan krizi göz önünde bulundurursak, Türkiye ekonomisinin gayet iyi olduğunu görüyoruz. İnşaat sektörü Türkiye’de çok revaçta.
Aslında Avrupa’nın birçok yerinde krizden söz etsek bile, 42 ülkeye ihracat yaptığımız için bundan olumsuz etkilendiğimiz pek söylenemez. Ama Türkiye’nin güvenli bir liman olduğunu sık sık vurguluyoruz.
Şu anda ürünlerimizi aplike edebilecek uygulamacı ağını genişletmeye çalışıyoruz. Dolayısıyla bizimle çözüm ortaklığına gidecek uygulamacı arayışındayız.
Uygulamacılara eğitim olanağı da sağlıyor musunuz?
Tabi, eğitimi Almanya’daki merkezimizde verebildiğimiz gibi, gruplar halinde yerinde eğitim olanağı da sunuyoruz. Bizimle çalışmak isteyen kişi ve kurumları, ürün ve firma tanıtımından tutun da uygulama safhalarına varıncaya dek kapsamlı bir eğitim sürecine tabi tutuyoruz. Türk yapı sektörüne uzun vadeli çözümlerle girmeyi amaçladığımız için, bu ciddi yatırımı geniş bir zaman dilimine yayıp, emin adımlarla yavaş yavaş ilerliyoruz.
Tanıtım ağımızın çok güçlü olduğuna inanıyorum. Her sektöre yönelik farklı tanıtım broşürlerimiz var. Özellikle uygulama sahalarına verdiğimiz örneklerle sektörlere yönelik ciddi tanıtımlar yapıyoruz. Firmaları ziyaret edip yerinde çözümler sunuyoruz. Firma olarak direkt bilgi akışını sağlıyoruz.
Sayın Rainer Kolbert, Uygulama Teknolojileri ve Satış Yetkilisi olarak, Almanya’daki deneyiminizi aktarabilir misiniz?
Rainer Kolbert: Almanya’da 60 yıllık bir deneyime sahip olan Silikal, çok erken bir dönemde metil metakrilat esaslı reçine üretimine başlıyor. Bugün her ülkede yer almasak da irtibat ofislerimizle tüm dünyaya hizmet vermekteyiz.
Kataloglarda da görebileceğiniz üzere, malzememizi sanayinin her alanında kullanmak mümkün. Bu reçinenin en önemli avantajlarından biri uygulama kolaylığı. İş yerlerine ciddi zaman tasarrufu sağlayan malzemeyi, bir gecede bile uygulamak mümkün... Hızlı uygulama, özellikle soğuk coğrafyalarda önemli avantaj sağlıyor.
Silikal’in 60 yıllık serüvenini değerlendirdiğimizde, kendi alanında pazar lideri olduğunu söyleyebilirim, çünkü bu özellikli malzemeyi üreten çok fazla firma yok. Öte yandan Silikal, müşteri hizmetleri ile de öne çıkan bir marka. Ürünü sattıktan sonra da müşteriyi tek başına bırakmıyoruz. Neredeyse her ülkede bir temsilcimiz var ve büyük ölçekli firmalar göre problem çözmede çok daha esnek davranabiliyoruz.
Türkiye pazarı uluslararası bayileriniz arasında nasıl bir konuma sahip?
Türk müşterilerimizle uzun süredir çalışıyoruz. Bu süreçre Türk pazarının her alanda yükselişte olduğunu gözlemledik. Dolayısıyla buradaki ticari varlığımızı güçlendirmek adına, geçtiğimiz Mayıs ayında ilk irtibat büromuzu açtık. Henüz işin başındayız ama doğru yolda olduğumuzu söyleyebilirim.
Son olarak Yapı Fuarı İzmir’e ilişkin görüşlerinizi paylaşabilir misiniz?
Gerek lokasyon, gerek fuar binası, gerekse organizasyon son derece tatmin edici buldum.
|