Kısa adı TOKİ olan Toplu Konut İdaresi
Başkanlığı’nın tüketicilerle yapmış olduğu konut sözleşmelerinde inşaat
süresinin 18 ay olduğu belirtilmiş ve üç yıl geçmiş olmasına karşın, dairelerin
teslim edilmemesi bir tarafa, inşaat sahasında herhangi bir çalışma
yapılmadığına ilişkin Tüketici Hakları Derneği’ne şikâyetler gelmektedir.
Bununla birlikte tamamlanmış ve tüketicilere teslim edilmiş olan konutlarda ve
birçok yönden kalitesizlik ve kusurun olduğu da THD’ye yapılan konuyla ilgili
önemli şikâyetler arasında yer almaktadır.
Diğer yandan, TOKİ’nin düzenlemiş olduğu sözleşmelerde tüketici aleyhine
dengesizliğe neden olan ve olabilecek birçok haksız şart bulunmaktadır. Aşağıda,
konuyla ilgili olarak THD’ye gelen bir şikâyeti okurlarımızın görüşlerine
sunuyoruz.
Bir tüketici mektubu
15.05.2006 tarihinde TOKİ’nin Kocaeli ili Gölcük ilçesinde yaptırmış olduğu
konutlardan ........ Bankası’nın Gölcük ……. Şubesi aracılığıyla K1 tipi 20 blok
1 nolu daireyi 12.09.2007 tarihinde sözleşme imzalayarak satın aldım.
TOKİ ile imzalamış olduğum sözleşmenin 3. maddesinin ilk paragrafında,
“Gayrimenkulün inşaat süresi 18 ay olup, inşaatların bitiminde geçici kabulü
müteakip, gayrimenkulün tesbit ve teslim tutanağı ile idarece önceden teslim
ihbarı ile bildirilmiş olan programa göre teslim edilecektir” denilmektedir.
Sözleşmede yukarıdaki metinden de anlaşılacağı üzere inşaat süresinin 18 ay
olduğu belirtilmiştir. Bu 18 aylık süre de 21.02.2009 tarihinde dolmuş ve şu
anda evlerin ne zaman teslim edileceği meçhuldür ve bu konuda TOKİ’den herhangi
bir açıklama yapılmamıştır. Halen evlerin bulunduğu inşaat sahasında inşaatı
başlanmış fakat öğlece bırakılmış evler bulunmakta ve inşaat sahasında da
herhangi bir çalışma da yoktur. İnşaat alanı tamamen başıboş bırakılmıştır.
Sözleşmenin gayrimenkulün teslimi ve kullanılması başlıklı 3. maddesinin 4.
ve 5. fıkralarında alıcının evi teslim ihbarında belirtilen süre içerisinde
almaktan imtina ederse sözleşmenin idare tarafından fesh edileceği ve bildirilen
teslim tarihinden fesih tarihine kadar geçen süre içersinde tahakkuk eden emsal
kira bedelinin alıcının ödediği paradan düşüldükten sonra kalan parasının iade
edileceği ve alıcının iade devir yetkisi başlıklı 5. maddesinin 1. fıkrasında
alıcının evi teslim ettikten sonra ya da teslim ihbarı gönderildikten sonra iade
etmesi halinde evi iade edenin idareden alacağı paradan kira bedelinin
düşüleceği belirtilmiştir.
Yukarıdaki maddelerden de anlaşılacağı üzere alıcının evi geç teslim alması
veya teslim edildikten sonra anlaşmadan vazgeçmesi halinde TOKİ kira bedeli
konusunda kendisini güvence altına almasına rağmen konutların geç teslimi
halinde hak sahiplerinin durumuyla ilgili herhangi bir açıklayıcı madde
sözleşmeye eklememiştir. 4077 sayılı karar Tüketicinin Korunması Hakkında
Kanun’un 6. maddesinde “Satıcı ve sağlayıcının tüketiciyle müzakere etmeden, tek
taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, tarafların sözleşmeden doğan hak ve
yükümlülüklerinde iyi niyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine
dengesizliğe neden olan sözleşme koşulları haksız şarttır. Taraflardan birini
tüketicinin oluşturduğu her türlü sözleşmede yer alan haksız şartlar tüketici
için bağlayıcı değildir. Eğer bir sözleşme şartı önceden hazırlanmışsa ve
özellikle standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki
edememişse o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilir.
Sözleşmenin bütün olarak değerlendirilmesinden standart sözleşme olduğu sonucuna
varılırsa bu sözleşmedeki bir şartın belirli unsurlarının veya münferit bir
hükmünün müzakere edilmiş olması sözleşmenin kalan kısmına bu maddenin
uygulanmasını engellemez” hükmü amir olduğundan TOKİ’nin hazırladığı bu sözleşme
standart bir sözleşme olup maddelerine etki etmem mümkün değildir. TOKİ
yönetimince hazırlanan sözleşme standart bir sözleşme olduğundan sözleşme
maddelerinde TOKİ sadece kendi menfaatlerini güvence altına almış ve alıcı
lehine hiçbir madde koymamıştır.
4077 sayılı Yasa’nın 7. maddesinde ise; “İlan ve taahhüt edilen konutun
teslimatının hiç, gereği gibi ya da zamanında yapılmaması durumunda 10/B
maddesinin 9. fıkrasına göre kredi veren konut finansmanı kuruluşu, satıcı,
sağlayıcı, bayi, acente, imalatçı-üretici, ithalatçıyla birlikte, kullandırdığı
kredi miktarı kadar müteselsilen sorumludur” denilmektedir. Yani geç teslimatta
tüketicinin uğrayacağı zararın tazmini yasa gereğidir.
Uyarılar ve öneriler
Yukarıdaki şikâyet mektubunda da belirtildiği gibi, TOKİ’nin “kampanyalı
satış” kapsamına giren konut yapım ve satış kampanyasında 4077 sayılı
Tüketicinin Korunması Hakkında Yasa’ya uygun olarak TOKİ’nin sözleşme düzenleme
ve sözleşme koşullarını yerine getirme yükümlülüğü bulunmaktadır.
Buna göre yasada yer alan “Sözleşmelerdeki Haksız Şartlar” başlıklı 6.
maddeye göre sözleşmelerde haksız şart yer alamaz. Haksız şartın sözleşmede yer
alması durumunda bu şart geçersizdir.
Ayrıca, gene mektupta da belirtildiği gibi yasada yer alan “Kampanyalı
Satışlar” başlıklı 7. maddenin 3. fıkrasında, “İlan ve taahhüt edilen mal veya
hizmetin teslimatının veya ifasının hiç ya da gereği gibi yapılmaması durumunda,
satıcı, sağlayıcı, bayi, acente, imalatçı-üretici, ithalatçı ve 10 uncu maddenin
beşinci fıkrasına göre kredi veren müteselsilen sorumludur” denilmektedir.
Buna göre, TOKİ’nin daireleri geç teslim etmesi ve dairelerin kusurlarından,
kısaca ayıplarından dolayı tüketicilere karşı sorumluluğu bulunmaktadır.
TOKİ’nin ayıplı konutları ve hizmetleri nedeniyle, mağdur olan tüketicilerin
THD’ye başvuruda bulunarak hakları için destek ve yardım istemelerini
öneriyoruz.
Turhan ÇAKAR / Tüketici Hakları Derneği Genel
Başkanı
|