A href="http://www.siemens.com.tr"
target=_blank>Siemens, sürdürülebilir bir geleceğe ışık
tutmak amacıyla iş dünyası başta olmak üzere, akademisyenler, sivil toplum
kuruluşları ve yetkili kurumların temsilcilerini biraraya getirdi. 500’ün
üzerinde katılımcının yer aldığı ve farklı sektörlerde sürdürülebilir büyümenin
tartışıldığı 'Siemens Answers: Sustainable Future' konferansı
Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Salonu’nda gerçekleştirildi. Konferansta, 2023 yılı
için 'İstanbul 2023' senaryosu çizilirken, 5 ayrı salonda,
enerji, endüstri, sağlık ve IT sektörlerini kapsayacak şekilde 15 ayrı konuda
panel ve sunumlar gerçekleştirildi. Tartışılan konular arasında; verimli enerji
üretimi ve tüketimi, etkin sağlık hizmetleri, atık su dönüşümü, çevre dostu
akıllı trafik sistemleri, şehir güvenlik sistemleri gibi konular yer aldı.
'Carbon free' bir etkinlik olarak düzenlenen buluşma boyunca
atmosfere salınacak olan karbon emisyonu, Gönüllü Karbon
Kredileri satın alınmak suretiyle dengelendi.
Siemens AG
Dünya Başkanı ve CEO’su Peter Löscher ile Siemens A.Ş. CEO’su
Hüseyin Gelis’in ev sahipliği yaptığı konferansta, dünyanın en
etkili 20 düşünüründen birisi olarak kabul edilen ünlü fütürist Patrick
Dixon 'Sustainagility' başlıklı bir konuşma yaparken, DESERTEC Girişimi
CEO’su Paul Von Son başta olmak üzere Siemens AG’den gelen üst
düzey yöneticiler sunumlar yaparak konferansta farklı konuların tartışılmasını
sağladı.
Siemens AŞ CEO’su
Hüseyin Gelis yaptığı açılış konuşmasında, günümüzde
sürdürülebilirlik kavramının herkes tarafından önemsenmesinin altında, gelecek
kuşaklara yönelik sorumluluklarımız olduğunu ve artık 'sorumlu büyümenin' tek
geçerli anahtar olduğunu ifade etti. Gelis, sürdürülebilir gelecek için
öncelikle düşünce şeklinin ve buna bağlı olarak davranışlardaki değişimin ilk
koşul olduğunu, ardından yenilkçi çözümler ile daha yaşanabilir bir dünya
yaratılabileceğini ifade etti.
Siemens
AG Dünya Başkanı ve CEO’su Peter Löscher ise konuşmasında, uzun
dönemde ülkelerin ve dünyanın geleceğini etkileyecek 3 megatrend olduğunu,
bunların yaratacağı gelişmelere yönelik olarak uzun dönemli değer yaratmanın
şart olduğunu, bunun ise cevabının sürdürülebilirlikte yattığını ifade etti.
Siemens için sürdürülebilirliğin ekonomi, ekoloji ve toplumsal sorumluluk
boyutları ile bir bütün olarak anlam ifade ettiğini söyleyen Löscher, “Bugün
sadece yenilikçi ürün ve hizmetler üretmenin değil aynı zamanda çevreye duyarlı
ürünler geliştirmenin ve sunmanın zamanıdır. Hatta bunların yanına Siemens
olarak bir de şunu eklemekteyiz: Biz sadece daha yeşil ve çevreci ürünler
sunmuyor aynı zamanda şirketimiz bünyesinde bu uygulamaları bizzat
gerçekleştiriyoruz. Buna dünya çapında bir örnek, şimdiye kadar enerjide %25, su
konusunda %50’ye varan oranda tasarruf ettiğimiz LEED sertifikalı Gebze
tesislerimizdir“ diye konuştu.
Etkinlikte, hem ulaşım alanında çevre
dostu olan hem de yenilenebilir enerji konusundaki özelliği ile dikkat çeken
elektrikli otomobilin tanıtımı da yapıldı. Elektrikli otomobil 'e-car',
kullanmadığı enerjinin fazlasını sisteme geri verebilecek şekilde tasarlandığı
için bir anlamda mobil enerji kaynağı olarak görev yapıyor.
|