Eston Yapı Genel Müdürü Kaan Yücel, son zamanlarda büyük
rağbet gören 1+0 ve 1+1 gibi çok küçük ölçekli
dairelerin şehir merkezlerinde oldukça iyi değer bulsa da şehir merkezine uzak
noktalardaki bu tip dairelerin gelecekte ciddi hayal kırıklıkları yaratacağını
ileri sürdü.
Aylık iş ve ekonomi dergisi CNBC-e Business, Mortgage özel
ekinde Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) bünyesindeki Eston
Yapı'nın Genel Müdürü Kaan Yücel'in sektöre ilişkin
değerlendirmelerine yer verdi.
Küresel krizin ardından konut satışlarının yeniden hareketlendiğini belirten
Kaan Yücel, "2009 yılında Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık iyi geçti. 2010'dan da
son derece umutluyuz, eldeki verilere göre çok iyi gidiyoruz" dedi.
Türkiye'de konut ihtiyacını belirleyen faktörleri mevcut konut stoğunun
depreme dayanıklılık konusundaki yetersizliği, insanların gelir düzeyleri
yükseldikçe daha kaliteli evlerde oturma isteği ve her yıl on binlerce genç
çiftin evlenmesi olarak sıralayan Yücel, bu nedenle konut talebinin bir
süreklilik taşıdığını ifade etti.
Şimdiki tüketici çok seçici
Bugüne kadar oturmak için konut alanların bile üç beş yıl sonra evlerinin
ciddi şekilde değerlendiğine tanık olduklarını anlatan Yücel, artık bu durumun
değiştiğini savundu. Yücel bu değişikliği şu sözlerle dile getirdi:
"Örneğin 2003'te metrekaresi ortalama bin TL olan gayrimenkul 2008'de 2 bin
500 TL'ye yükseldi. Ancak bunlar önümüzdeki dönemde biraz daha farklı yürüyecek.
Projeler, kalitesi, lokasyonu, güvenliği ve kullanıcıya sunduklarıyla
birbirinden farklılaşacak. Bir yatırım aracı olarak değer artışları da projeden
projeye farklılıklar gösterecek. Dolayısıyla insanlar daha seçici davranacak.
Konutların sadece yatırım avantajları değil, yaşama değer katma yanları da öne
çıkacak. Nerede yapıldığı, nasıl sunulduğu, yaşama nasıl değer kattığı çok
etkili olacak."
Şehre uzak 1+1'ler ev değil, yurt gibi
Kaan Yücel, 10-15 katlı apartman yapılabilecek bir yere, dört beş katlı
binalar yaptıklarını ve bunun Eston Yapı'dan ev alanlara ileride artı değer
olarak döneceğini anlattı. Daha çok ev, daha fazla blok üretmek ilk bakışta
cazip görünse de uzun vadede olumsuz sonuçlara yol açtığı uyarısında bulunan
Yücel şunları söyledi:
"Örneğin şimdi yurt gibi binalar yapıyorlar. 30-40 katlı binayı dikip içini
1+1, 1+0 gibi dairelerle dolduruyorlar. Fakat bunlar bütünsel bir yaşam alanı
değil, bir yurt gibi, sadece barınmayı sağlayan alanlar. Yatırım amaçlı alıma
hitap ediyorlar ama bunların üç dört yıl sonra bir değer de etmeyeceğini
düşünüyorum.
2009'da bu tip projelere yoğunlaşıldı ve epey konut üretildi. Ama tamamlanıp
bittiğinde, bunları alanlar ne yapacak? 1+1 gibi küçük daireler şehir içinde
olsa hiç itirazım yok. Fakat bunlar 30-40 kilometre mesafede yapılıyorsa iş
değişiyor.
Evet genç bir nüfus var ama onlar şehir içinde yaşamak istiyor. Konutu
yaparken ya da alırken 'yakınında üniversite, iş merkezi, çekim merkezi var mı,
kim oturacak buralarda' diye sorup, etrafa şöyle bir bakmak lazım.
Bu evler tamamlanıp teslim edildiğinde birtakım sıkıntılar yaşanacak. Kiracı
bulmakta zorlanacaklar. Bu da fiyatları düşürecek, elden çıkarmakta
zorlanacaklar."
|