Terör nedeniyle köyünden kopan binlerce kişi, 'Köye Dönüş ve
Rehabilitasyon Projesi' kapsamında evine geri dönmenin mutluluğunu
yaşıyor. 1992 yılında boşaltılan Tepecik ve Akdiken
köylerinin sakinleri, bunlardan sadece küçük bir kısmı. İçişleri
Bakanlığı'nın 2009 verilerine göre, terör nedeniyle yaşadığı
yerden ayrılan 386 bin 360 kişiden 151 bin
469'u memleketine geri döndü. Güneşli bir bahar havası...
Çiçekler rengârenk, etraf yemyeşil. Dağların eteğine kadar uzanan meralarda
koyunlar, kuzular otluyor. Herkes kendi işinde; kimi bağ buduyor kimi hayvan
güdüyor. Burası bir zamanlar terör bölgesi ilan edilerek
boşaltılan Diyarbakır'ın Tepecik köyü. Köylerine geri dönen
aileler hayata yeniden sımsıkı sarıldı, kötü günlerin izini silmeye çalışıyor.
Şehirlerin varoşlarında yıllarca sıkıntı çeken aileler, şimdi
geri döndükleri köylerinde sebze ve meyve yetiştiriyor. Tek gözlü
gecekondularda yaşamaktan kurtulmanın sevincini yaşıyorlar. Terör
nedeniyle sayısız acılar çektiklerini belirten Sait Tanrıverdi,
"Bu köyün havasını şehirdeki bütün apartmanlara değişmem. Artık silah sesine
değil huzura ihtiyaç var." diyor.
Terör nedeniyle köyünden kopan binlerce kişi, 'Köye Dönüş ve
Rehabilitasyon Projesi' kapsamında evine geri döndü. 1992 yılında
boşaltılan Tepecik ve Akdiken, yeniden doğan köylerden sadece ikisi.
Kaymakamlığın desteğiyle ev ve müştemilatını yeniden inşa eden köylüler, 18 yıl
önceki hayatlarına kaldığı yerden devam ediyor. Yıllarca Diyarbakır'da yaşamak
zorunda kalan Sait Tanrıverdi, köyüne kavuştuğu için çok mutlu. Tepecik
köyündeki evlerinin önünde eşi ve çocuklarıyla birlikte üzüm bağlarını budayan
Tanrıverdi, "Bugünleri de görmek varmış. Şükürler olsun." diyor. Tanrıverdi,
1992 yılında yaşadığı acıyı bir türlü unutamıyor. Köylerine gelen bir komutan,
halkı meydana toplayarak köylerini terk etmeleri için bir hafta süre vermiş.
Herkes, ağır kış şartlarına rağmen bir hafta içinde göç etmek zorunda kalmış. 7
kardeşi, annesi ve babasıyla Diyarbakır'ın Fiskaya Mahallesi'ndeki bir odaya
yerleştiklerini anlatan Tanrıverdi, "Bir anda hayatımız değişti. Onlarca
hayvanımız vardı. Çok ucuza satmak zorunda kaldık. Şehirde büyük sıkıntılar
çektik. Buradaki havayı Diyarbakır'daki bütün apartmanlara değişmem. Bugün çok
mutluyuz." diye konuşuyor. Tanrıverdi, köye dönüş yaptıktan sonra evlenmiş. Eşi
Fatma Hanım'la mutlu bir yuva kurduklarını söylerken, eski günleri bir daha
yaşamak istemediklerini dile getiriyor.
Şehirde 11 nüfus tek odada yaşamış
Sebahattin Kaydaş da 1992 yılında Akdiken köyünden göç
ederek Diyarbakır'ın Seyrantepe Mahallesi'nde bir gecekonduya yerleşmiş. Bir
yıla yakın burada kalan Kaydaş, Olağanüstü Hal Valiliği'nin izniyle birkaç
aileyle birlikte köyüne geri dönmüş. 1994 yılında köy tekrar boşaltılmış. Kaydaş
bu kez, Sur ilçesindeki Fiskaya semtine göç etmiş. "11 nüfusumla tek gözlü odada
kalıyordum. İşsizdim ve hiçbir gelirim yoktu. Akşama kadar pazarda bekliyorduk
eve bir iki ekmek götürebilmek için." diyen Kaydaş, 'Köye Dönüş ve
Rehabilitasyon Projesi'nden ilk yararlanan kişilerden biri olmuş. Şimdi
inanılmaz mutlu: "Geri döndüğümde evim harabe olmuştu ama buna razıydım. Şehir
hayatı bize göre değilmiş. Sıkıntılarımız var ama bugün çok huzurluyuz."
Sait Turan da yıllarca şehrin varoşlarında kaldıktan sonra
döndüğü köyünde çok huzurlu olduğunu söylüyor. 8 çocuğu ve eşiyle birlikte
şehirde aç kalmanın nasıl bir duygu olduğunu yaşadığını aktaran Turan, şöyle
konuşuyor: "Orada bir kuru ekmeğe muhtaçtık. Köyümüze döndük, şimdi aylardır
çalışıyorum. Bağ, bahçe budayarak geçimimi sağlıyorum. Bir inek evin bütün
ihtiyaçlarını aşağı yukarı karşılıyor."
151 bin kişi geri döndü
İçişleri Bakanlığı'nın 2009 verilerine göre, terör nedeniyle yaşadığı yerden
ayrılan 386 bin 360 kişiden 151 bin 469'u geri döndü. Boşalan 945 köyün
altyapısı için şimdiye kadar 80 milyon TL'ye yakın
para harcandı. Resmi belgelerde, Adıyaman'da 6, Ağrı'da 8, Bingöl'de 137,
Bitlis'te 125, Elazığ'da 3, Hakkari'de 45, Muş'ta 31, Tunceli'de 100, Van'da 33,
Batman'da 37, Diyarbakır'da 134, Mardin'de 129, Siirt'te 96 ve Şırnak'ta 61
olmak üzere toplam 945 köyün boşaltıldığı belirtiliyor. Türkiye İnsan
Hakları Vakfı, boşaltılan ve yakılan köy-mezra sayısının 3 bin 500
civarında olduğunu savunuyor. İnsan Hakları Derneği ise bu
sayıyı 3 bin 246 olarak belirtiyor. TBMM Göç Araştırma
Komisyonu'nun belirlediği sayı ise 2 bin 663.
|