TEKİRDAĞ’ın Şarkoy İlçesi, eski bir Rum yerleşim merkezi... 1970’lerde
Marmara’nın Bodrum’u olacaktı. İstanbul’un orta sınıf ve alt kesiminin bir tatil
merkezi oldu. Günümüze kadar pek fazla gelişemedi.
İstanbul’a yakınlığı ve ekonomik nedenlerle Ege ve Güney’e gidemeyen yerli
turistleri çekiyor artık. 17 bin yerleşik nüfusuna karşılık yazları 150 bine
yükseliyor nüfusu. Yazları 18 fırın çalışıyor. Çok sayıda ‘marka’ market
açılmış. 1923’te belediye olan Şarköy’de cadde ve sokaklarda komutan isimleri
yer alıyor: Atatürk, İsmet İnönü, Enver Paşa, Kazım Karabekir, Fevzi Çakmak,
Sarıca Paşa gibi... Cumhuriyet ilkelerine bağlı bir topluluk. Sol oylar hep önde
ama sağ ve sol arasında çok katı ayrımlar yok. Yerleşik halkı Balkan ve
Rumeli mübadili ve muhacir... Selanik-Makedonya ağırlıklı. Geçimlerini başta
bağcılık ve zeytincilik olmak üzere sebze ve meyve yetiştiriciliğinden
sağlıyorlar; 2-2.5 ay da turizmden... Pansiyonculuk yerinde sayıyor, otelcilik
ise gelişemiyor.
20 BİN YAZLIK
Çünkü, Şarköy sınırları içinde 25 bin konuttan 20 binini yazlıklar
oluşturuyor. Yazlıkçılarla 8-10 kat artan nüfusun yükü altında haklı olarak
eziliyor belediye... Tüm sahil kentlerinin bu sorununa karşılık, hükümetler
belediyelerin ‘yazlık kaynak’ talebine kulaklarını kapatıyorlar. AKP ise şunu
yapıyormuş. Belediye geçen dönem AKP’nin elindeymiş. İstanbul Büyükşehir
Belediyesi çeşitli yardımlarda bulunmuş Şarköy’e. Ama CHP gelince bu kaynaklar
kesilmiş. O nedenle çoğu İstanbullu olan yazlıkçılar bu duruma tepki
gösteriyorlar. Tatilci bir kadının “Ben İstanbul’da AKP’ye oy vermiştim, Kadir
Topbaş, Tekirdağ ve Şarköy’e yardım yapıyordu. Yardımlarını niye sürdürmüyor?
Başka belde belediyelerine yapıyormuş” demesi dikkatimizi çekti.
BİR İSKELE Kİ...
Bir zamanlar İstanbul’dan vapurun işlediği Şarköy’ün L şeklinde 650 metre
uzunluğundaki iskelesi adeta ‘deniz bulvarı’, insan kaynıyor. Belediye Başkan
Yardımcısı Efrahim Galip, L biçiminde 190 metrelik iskeleyi devralmak
istediklerini, bu gerçekleşirse iskeleyi ilave mimari motiflerle sanat alanına
dönüştürebileceklerini söylüyor. Belediyenin bölgede ünlenen parke taşlarıyla
döşense Şarköy’e çok şey katabilir bu proje. Şarköy’ün havası aynı Altınoluk
gibi; özellikle Akdeniz iklimi özelliği taşıyor. Belediye Başkanı Süleyman
Altınok, “Kentimiz sırtını Işıklar (Ganos) Dağı’na dayadığından 360 günün en az
300 günü poyraz eser. Rutubet yoktur, astım hastalarına iyi gelir, yüksek
tansiyon hastaları burada hap almaz” diyor.
SEKTÖRE BALTA
Bağ ve şarap üreticileri ise dert küpü... İktidarın başının üzüm yeyin
demesinin bir anlamı yok. AKP’nin iktidara gelmesinden bu yana yıllardır buraya
güç veren şarapçılık sektörünün baltalandığı açık. Tekirdağ Bağcılık İstasyonu
bir taraftan köylülere bağ çubuğu dağıtırken, öbür taraftan şarap üreticileri
baskı altında tutuluyor. Yüksek orandaki ÖTV maliyeti yükselttiğinden piyasa
koşullarına bağlı olarak şarap üretimi giderek düşüyor. Ganos (Eski)
şaraplarının üreticisi Füsun Eren “Hatırladınız mı, şarap üretimi yaptığımız
tesislerin bulunduğu arsamız hükümet konağı yapılmak üzere istimlak edilmek
istenen kişiyim” diye hatırlattı. O zaman köşemizde “Şarap üreticisine istimlak
cezası” diye yazı yazmıştık. “Yalçın Bey, baskınlardan bıktık. Sahte bandrolün
olduğunu söyleniyor; bu doğru ama biz küçük üreticilerin hırsız safında
gösterilmesine tepkiliyiz. Büyükler dışında kaç üretici kaldık ki...” diyor
haklı olarak... Şarköy, Mürefte ve Hoşköy’de büyüklerin dışında şarap yapan
beş-altı ailenin kalması çok üzücü. Sirke ve pekmeze dönenler de işlerinden
memnun değil. Üzümünü geçen yıl çay fiyatına satan üreticinin kızgınlığı
nedeniyle bağlarını sökmeleri konunun acı bir tarafı.
Şarköy’ün markası ‘Güler Sabancı’
Bağların yerine başta zeytin olmak üzere kiraz, yenidünya, ceviz ve sofralık
üzüm ekimi başlamış. Zeytin ağaçı sayısı 1 milyonu bulmuş; ancak bu yıl dondan
dörtte birinde ürün kaybı olmuş. Bölgedeki zeytinin Gemlik’e rakip olduğunu
söylemek gerek. Marmarabirlik zaten bölgeden alım yapıyormuş. Güler
Sabancı’nın bölgeye katkıları unutulmuyor. Dayısı Orhan Türker’le Gülor marka
üretim yapan Sabancı “En iyi şarap üretilebilecek toprak ve hava Şarköy’de”
diyormuş. ‘Güler Sabancı’ Şarköy’ün en önemli markası. Oradaki dostlarla
konuşurken Şarköylüler, belediyenin tahsis edeceği bir arsaya yörenin ihtiyacı
olan huzurevi yapılması için sponsor olmasını istiyorlar Güler
Hanım’dan. Şarap evrensel bir gelir kaynağı, Şarköy’ün de yöresel zenginliği.
Şaraba karşı hükümet köstek değil, daha çok destek olmalı.
|