Sultan 3. Selim'in annesi Mihrişah Sultan
için yaptırdığı, ancak daha çok II. Abdülhamid'in 33 yıl
Osmanlı İmparatorluğu'nu yönettiği bina olan Yıldız Sarayı
Müzesi'ndeki bazı tarihi eşyaların, müzedeki görevliler tarafından
hurda fiyatına satıldığı ortaya çıktı. Kültür ve Turizm
Bakanlığı olayı soruşturmak üzere müfettiş görevlendirirken, savcılık
da soruşturma açtı. İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Emre
Bilgili, "Ankara'dan müfettiş istedik. Konu bütün yönleriyle
soruşturuluyor" dedi.
İddiaya göre, 16 Ocak'ta sabah saat 09.00'da, müzede, şoför Mehmet
Ali Meral, 34 YM 0031 plakalı kamyonuna beş adet işlemeli kalorifer
peteği, 10 adet işlemeli pencere korkuluğu ve sarayın tavanından sökülen 260
kilogram çinkoyu yükledi. Müzeden çıkışı yasak olan bu tarihi eserlerin ayniyat
memuru Ahmet Özhan'ın koordinesinde, eksik belge ile demir
iskelelerinin arasına karıştırılarak hurdalığa gönderildiği öne sürüldü. Müzede
çalışan arkeolog Hande İrfan Tüzemen'in, "Tarihi değeri var"
dediği eşyaların, uyarıya rağmen Kayabaşı'ndaki Kırklar Metal
adlı hurdacıya yok pahasına satıldığı iddia edildi.
Yıldız Sarayı Müzesi Müdür Vekili Belkıs Buket Bayoğlu,
olaydan 2 gün sonra malzemelerin bilgisi ve talimatı dışında gönderildiğini
iddia ederek geri getirilmeleri için şoför Mehmet Ali Meral'i çağırdı. Ancak
Meral'in, "O malzemeler kesilerek hurda oldu. İstiyorsanız aynı miktarda demir
getireyim" dediği öğrenildi. Müzede memur olarak çalışan Mevlüt Mahir, tarihi
eserleri hurdacıya ayniyat memuru Özhan'ın gönderdiğini, Belkıs Buket
Bayoğlu'nun da olayda sorumluluğu olduğunu öne sürdü. Mahir, 2009'da emekli olan
Hayrettin Çakır adlı personelin kurumdaki arkeolog Hande İrfan Tüzemen'e, "Yirmi
kamyon hurdayı satan Ahmet Özhan'a neden engel olmadınız?" diye sorduğunu da
anlattı. Mahir, arkeologun, "Satmışsa satmış, yarısını yemiş, yarısıyla da içki
içmiş" dediğini iddia etti.
'Yasal bir işlem'
Sabah'ın sorularını yanıtlayan Yıldız Sarayı Müzesi Müdür Vekili
Belkıs Buket Bayoğlu, malzemelerin tarihi eser olmadığını öne
sürerek "Yapılan yasal bir işlemdi. Bunları zaten Milli Emlak Müdürlüğü satar,
biz satmayız" dedi. Ancak Bayoğlu'nun, polise verdiği ifadede şunları söylediği
öğrenildi:
"Ben ayniyat memuru Ahmet Özhan'ı sadece çinko ile ilgili görevlendirdim.
Ancak daha sonra öğrendiğime göre araç ikinci sefer kurumumuza girmiş ve bilgim
ve talimatım dışında Harem kısmında kapalı alanda bulunan 5 adet işlemeli
malzeme ile 10 adet işlemeli korkuluğun kurumdan çıkışını yapmışlar. Bu olayı
öğrendikten sonra ayniyat memuru Ahmet Özhan'ı çağırarak kendisine çıkan
malzemelerle ilgili bilgimin ve talimatının olmadığını, bu konuyla ilgili idari
soruşturma açtığımı, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü'ne konuyu bildirdiğimi
söyleyerek savunmasını hazırlamasını istedim. Şikâyetçi, görevi kötüye kullanmak
suretiyle menfaat temin ettiğimi ve Ahmet Özhan'ı koruduğumu iddia etmiş. Benim
böyle bir eylemim söz konusu olamaz."
Ayniyat memuru Ahmet Özhan'ın ise Yıldız Sarayı
Müzesi Kaskat Köşkü'nün tadilat geçirdiğini, çıkan malzemenin de köşkün
çatısındaki kurşunlar olduğunu söylediği öğrenildi. Özhan, kurşunlar haricindeki
işlemeli kalorifer petekleri ile korkulukları neden izinsiz gönderdiğini ise
açıklayamadı. Olay, polis tutanaklarına görevi kötüye kullanarak haksız menfaat
temin etme iddiası olarak geçti.
'Demir getireyim'
Tarihi eşyaları hurdalığa taşıyan kamyon şoförü Mehmet Ali
Meral polisteki ifadesinde olayı şöyle anlattı: "Ahmet Özhan'ın verdiği
malzemeleri İkitelli Kayabaşı semtindeki Kırklar Metal isimli hurda alım yerine
indirdim. 18 Ocak 2010 günü Belkıs Buket Bayoğlu ve Ahmet Özhan ile görüştük.
Benden 16 Ocak 2010 günü götürdüğüm malzemelerden geri getirmemi istediler. Ben
de bunların oksijen cihazı ile kesilerek hurdaya karıştırıldığını, isterlerse
karşılığı kilogram kadar hurda demiri getirebileceğimi söyledim."
|