Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

Sanayide Üretim Artarken İstihdam Daralıyor

Kriz döneminde çok sayıda işçi işini kaybetti. Üretim artmaya başlayınca sanayide istihdamın da artması bekleniyordu. Ama beklenen olmuyor. Kriz sonunda değişen iç ve dış talep şartlarına uyum arayışına giren sanayiciler maliyeti düşürmek, verimliliği artırmak için üretim tesislerinde yeniden düzenlemeye yöneldi.

Milliyet Gazetesi
Sanayide Üretim Artarken İstihdam Daralıyor

Kriz döneminde çok sayıda işçi işini kaybetti.    Üretim artmaya başlayınca sanayide istihdamın da artması bekleniyordu. Ama beklenen olmuyor. Kriz sonunda değişen iç ve dış talep şartlarına uyum arayışına giren sanayiciler maliyeti düşürmek, verimliliği artırmak için üretim tesislerinde yeniden düzenlemeye yöneldi. Daha az işçiyle daha çok üretim arayışına girdi. İşte bu nedenle sanayide üretim artışının başlamasına rağmen sanayi kuruluşları işçi alımına başlamadı. Tersine, işçi sayısını azaltmayı düşünüyorlar. Çok ters ve de beklenmedik bir tablo ortaya çıktı.

Üretim artınca sanayi kuruluşları işçi alacak diyorduk. Şimdi ise işçi çıkaran sanayi kuruluşları rekabet gücü elde ederek üretimi artırıyor. Bu ise sanayi kuruluşlarının işçi sayılarını azaltacak tedbirler almaya yöneltiyor. Sanayi sektöründeki bu oluşumu iyi değerlendiremezsek, istihdam sorununu çözecek gerçekçi tedbirleri alamayız. Sanayide üretim artırışın hızlanmasına bağlı olarak istihdam sorununun da kendiliğinden çözüleceğini bekler dururuz.

İşsiz sayısı artıyor

TÜİK’in dün açıkladığı Hane Halkı İşgücü Araştırması’na göre, 2009 yılı kasım ayında işsiz sayısı 3 milyon 270 bine ulaşmış. Her ay işgücü istatistikleri yayımlandığında, işsizlik tartışmaları gündemin başına oturuyor. Sonra işsizlik sorununun önemi unutuluyor. Sanayide üretim artışı başlamasına rağmen acaba sanayi kuruluşları işçi alımına neden başlamadı?

-  Kriz öncesi şartlar değişti. İç ve dış talep daraldı. İçerideki ve dışarıdaki alıcılar kaliteli ürünü daha ucuza satın almak arayışına girdi. Talep daraldığı
için de üreticiler arasında büyük rekabet başladı.

-  Kriz sonu oluşan piyasa şartlarına göre;
(1) Sanayici daha düşük kapasiteyle çalışmak zorunda. Eski kapasiteye ulaşması zaman alacak.
(2) Sanayici, daha kaliteli üretim, daha ucuz maliyetle piyasaya sunmak zorunda.
(3) Bunun için öncelikle kâr oranının aşağıya çekmesi, verimliliği artırması gerekiyor.
(4) Verimlilik artışı denilince de bizim sanayicimizin önceliği işçi yükünü azaltmak oluyor.

Sanayici istihdamı kısıyor

Bizim sanayicimiz için işçi yükü neden önemli?

-  Bizim sanayi ürünlerimiz genelde teknolojiye dayalı olmayan basit ürünler. Bizim sanayi ürünlerimiz katma değeri düşük ürünler.

-  Bizim sanayi ürünlerimiz, bizden daha az gelişmiş ülkelerin sanayi ürünleriyle rekabet ediyor. Bizden daha az gelişmiş ülkelerde işçilik maliyeti daha düşük. O nedenle bizden daha az gelişmiş ülkelerin sanayi ürünleriyle aynı maliyeti tutturabilmek, ancak işçi
sayısını azaltarak, verimliliği artırarak mümkün olabiliyor.

-  Örneğin tekstil ve giyim sanayiinde bizim sanayicimiz, İtalya’nın bizimkinden 3-4 kat yüksek işçi ücretiyle üretilen ürünlerle rekabet etmiyor. Bizim sanayicimizin rekabet ettiği ürünler Pakistan’da, Bangladeş’te, Hindistan’da bizim işçi ücretlerinin 3’de biri ücretle üretilen ürünler.
İşte bu nedenlerle kriz sonunda sanayide üretim artışı az da olsa başladı ama sanayi kuruluşları işçi almaya başlayamadı. Daha da kötüsü, verimliliği artırma endişesiyle bazı sanayi kuruluşları işçi sayısını azaltma arayışını sürdürüyor.

http://www.yapi.com.tr/haberler/sanayide-uretim-artarken-istihdam-daraliyor_76674.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!