Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

Sanata Müdahalesiz Bir Destek

Yıllarca İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı’nın genel müdürlüğünü yapmış, ardından pek çok kültür sanat kurumunun danışmanlığı ve yöneticiliğini üstlenmiş Melih Fereli, şimdi de Vehbi Koç Vakfı Kültür-Sanat Danışmanı olarak, geçende “Starter” sergisiyle açılan vakfın yeni mekânı Arter’i anlatırken heyecandan yerinde duramıyor.

Cumhuriyet Gazetesi
Sanata Müdahalesiz Bir Destek

br />
İKSV beni ben yapan yer’

İKSV beni ben yapan en önemli unsurdur. Yurtdışında yaşıyor olmakla beraber, bana sağladığı imkânları hiçbir şekilde edinemezdim. Bir yanınızda Riccardo Mutti, bir tarafınızda Isabella Rossellini, Bob Wilson’ın oturduğunu, Pina Bausch’la proje konuştuğunuz bir ortamı düşünün. Ben orada olmasaydım, onlar benim hayatımdan geçmezdi. Onun için şimdi bu zenginliği başka bir dile çevirmeye çalışıyorum, onun için çok tarakta bezim var ve bugün bu yüzden sanat ortamındaki bu devinimi daha yakından izleyebilme fırsatım var.’

‘Kültür başkenti değil panayır yeri!’

“Öncelikle Avrupa Kültür Başkenti projesinin emekleme sürecindeyken daha anlamlı olduğunu, son yıllarda hedefinden şaştığını ve turistik amaçla kullanılmaya müsait, kültürel alışveriş tarafı ağır basması gerekirken olimpiyatları andırmaya başlayan bir kazanç alanına dönüştüğünü düşünüyorum.

İstanbul ise bu projede önemli bir oyuncu olarak kendini ortaya koyabilecek önemli unsurlara sahipti. Ben projenin ilk danışma kurulu toplantısına katılıp bir konuşma yaptıktan sonra ayrıldım. Çünkü o ilk danışma kurulu toplantısında 50 kişi vardı, hemen söz alıp “Bir sivil proje 50 kişilik bir ekiple yapılamaz, çünkü pratik değildir, çoksesliliği sağlamak için çok sayıda insanın olması şart değildir, burada yapılması gereken şey bir artistik direktör atamak ve onun kendi küratörlerini atamasıdır” dedim.

2010, benden uzak kaldı ama buradan değerlendirirsem, devletin neredeyse gasp ettiği, “Parayı ben veriyorum dolayısıyla benim dediğim, benim istediğim kişilerle olacak” gibi diktatoryal tavır ortaya koyduğu bir projeye dönüştü. Özetle AKB projesi İstanbullular için çok önemli kazanımlar sağlayabilecekken birtakım popülist, içi boş söylemlerle bir panayır havasında ilerlemeye mahkûm.”

Tutukulu bir sanat yöneticisi

“Hayatım boyunca kurumlarda hep tepe kadroda yer aldım ama oralardayken yer silecek kadar küçülmeyi de bildim, izleyicilerimizi gösteri öncesinde kapıda karşılamayı da ve bunlardan çok şey öğrendim. İnsan sanat yöneticiliğini içinden geldiği şekilde ve tutkuyla yaşamalı. Ama bu şu demek: Aile hayatı, uyku yok, enerjiniz yüksek ve kamuoyundan hep önde olmalısınız, kendinizi sürekli geliştirmeli, çok okumalı, çok gezmeli ve insanları hep dinlemelisiniz. Çalıştığım hiçbir yerde hiyerarşiyi görmezlikten gelmedim ama uzak durmaya çalıştım. Kararları alan kişi olmaktan çok uygulamanın peşinde oldum. Taşıyabileceğim yükün altından kalkabileceğimi gösterirken güvenebileceğim bir ekibi oluşturmanın önşartıyla yola çıktım. Bunların hepsinin manzumesi belki de, aile içi paylaşım, yatılı okul hayatı, aldığım eğitim, var olmayan şeyleri yaratırken harcanan çabanın gücü, arkadaş sevgisi... Hepsi üst üste geldiğinde sizi insan yapıyor.”

TÜMÜNÜ GÖSTER HABERİN DEVAMI:   1  |   2  |   3
http://www.yapi.com.tr/haberler/sanata-mudahalesiz-bir-destek_79307.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!