u fabrikada çıkan gürültüyü dinleyip Çin'de rüzgâr
türbini sektörünü yaratan bu İspanyol firmasında işlerin iyi gittiğini
düşünebilirsiniz. Ancak Gamesa, dev Çin pazarında iş yapmanın
yerel firmalar lehine işleyen kurallara göre hareket etmek anlamına geldiğini
son derece olumsuz bir şekilde öğrendi. Örnek olarak Gamesa'nın burada ürettiği
milyon dolarlık rüzgâr türbinlerinin neredeyse tüm parçaları yerel tedarikçiler
tarafından üretiliyor. Gamesa, Çin'in Pazar kurallarına uymak için bu
tedarikçileri eğitiyor. Ancak tedarikçiler ürettikleri parçaları aynı zamanda
yerel rüzgâr türbini üreticilerine satıp Gamesa'ya zarar veriyor. Gamesa 2005
yılında Çin rüzgâr türbini piyasasının üçte birine sahipti. Ancak şimdi
türbinlerin yüzde 85'i yerel firmalarca üretiliyor. Ayrıca bu yerel firmalar,
devlet tarafından verilen düşük faizli krediler ve ucuz araziler sayesinde
büyürken, en büyük alıcı olan devlet tarafından öncelikli satıcı konumuna
getirildiler. Gamesa'nın pazar payı bugün yalnızca yüzde 3. Devlet destekli Çin
şirketleri şimdi 45 milyar dolarlık dünya rüzgâr türbini pazarının yaklaşık
yarısını sahip. Bu şirketlerin en büyükleri şimdi General Electric'in lider
olduğu ABD başta olmak üzere birçok yurtdışı pazara göz dikmiş durumda.
Gamesa'nın Çin
tecrübesi, ülkedeki masaüstü bilgisayar ve güneş paneli pazarlarına giren
yabancı şirketlerinkine benziyor. Çinli şirketler çeşitli yöntemlerle en modern
teknolojileri alıp, devlet desteğiyle dünyanın en baskın, ucuz tedarikçileri
oluyor. Birçok iktisatçıya göre, Çin bu teknoloji geliştirme anlayışını
değiştirmezse benzer gelişmeler hızlı tren ve nükleer reaktör sektörlerinde de
görülebilir. Yabancı şirketler dev Çin pazarına girmeye o kadar istekli ki,
Pekin'in kurallarını kabul etmekle kalmıyor, olumsuz gelişmelere maruz kalınca
kendi hükümetlerine şikâyette bulunmayı bile reddediyor. Gamesa şimdi bile isyan
etmiyor. Şirketin Çin'deki pazar payı çökmüş olsa da, rüzgar türbini piyasası o
kadar büyüdü ki pazar lideri olduğu döneme kıyasla satışları iki kat arttı.
Rüzgâr türbini sektörüne 1994'te giriş yapan Gamesa, yıllardır
dünya lideri olan Danimarkalı Vestas ve G.
E.'nin ardından dünyanın en büyük üçüncü türbin üreticisi. Gamesa,
Çin'deki satış ve onarım faaliyetlerini arttırmak için elini çabuk tutup agresif
davrandı ve 2005 yılında pazarın yüzde 35'ine sahip oldu. Ancak 4 Temmuz 2005'te
Çin'in en önemli ekonomi politikaları kuruluşu Ulusal Kalkınma ve Reform
Komisyonu, rüzgâr çiftliklerinin en az yüzde 70'i yerli üreticiler
tarafından üretilmiş ekipmanlar satın almak zorunda olduğunu açıklayan bir
direktif yayımladı. Ticaret hukuku uzmanları, şirketleri özellikle bu derece
yüksek bir oranda yerel malzeme kullanmak zorunda bırakmanın Çin'in dört yıl
önce katıldığı Dünya Ticaret Örgütü'nün kurallarını ihlal etmek
anlamına geldiğini söylüyor. Ancak Çin, haklı olarak, Gamesa ve G.E. gibi diğer
çok uluslu şirketlerin kendi ülkelerindeki ticaret makamlarına şikâyette
bulunarak Çin'in büyüyen rüzgâr türbini sektöründeki paylarını kaybetme riskine
girmeyeceklerini tahmin ediyor.
2009 yazında, ABD'li yetkililer
Amerikalı temiz enerji firmalarının yurt dışında karşı karşıya kaldığı engelleri
araştırmaya başladı. Çin'e yapılan baskılar sonucu yerli katkı kuralını 2 ay
içinde kalktı. Ancak zaten bu kural görevini tamamlamıştı. Gamesa'nın ürettiği
rüzgâr türbinlerinin yerel içeriği yüzde 95'i geçmişti. Gelişmeler, iklim
değişikliği tartışmalarını da zorlaştıracak gibi görünüyor. Batılı ülkeler,
temiz enerjiye kaymanın kendi ülkelerine bir kazanç getirmeyip Çin'de istihdam
yarattığını düşünürse, yenilenebilir enerji kaynaklarını teşvik etme konusunda
daha az istekli olabilir.
|