Magnesia Antik Kenti'ndeki...
Metropolis Antik Kenti 2021...
Knidos Ziyaretçilerini Ağırlamaya...
Aizanoi’de Alışveriş Merkezine...
Aigai'deki 3 Bin Mezar Belgelendi
Baraj Suyu Çekilince Roma...
Niğde'de Hitit Antik Kenti...
Troya ve Aizanoi'deki Kazılar...
Bilecik'te 9 Bin Yıl Öncesine...
Tarlada Bulunan 'Hermes Heykelciği'...
Tarihi Kaleye Taş Ocağı Tehdidi
Elazığ'da Urartu Dönemine...
Laodikya Antik Tiyatrosu,...
“Çayımızı, Doğamızı Madene...
Bodrum'da 3 Bin Yıllık Antik...
Kagrai Antik Kenti'nin Turizme...
Uzuncaburç Antik Kenti'nin...
Hierapolis Antik Kenti Tehlikede
3 Bin 500 Yıllık Antik Kenti...
Ordu’da Antik Kentin Dibine Taş Ocağı
Myrleia Antik Kenti’ne “Kamulaştırma”...
Roma Dönemine Ait Antik Taş Ocağı Bulundu
İzmir'in Karabağlar ilçesine bağlı Tırazlı Köyü'nde Helenistik ve Roma dönemlerinde kullanıldığı düşünülen bir taş ocağı bulundu.
Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın izni ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle İzmir Katip Çelebi Üniversitesi tarafından yürütülen yüzey araştırması 2019'da sona erdi. Tırazlı-Kesikkaya Antik Taş Ocağı’nın, Helenistik ve Roma dönemlerinde yoğun olarak kullanıldığı düşünülüyor. Sözcü’den Batuhan Serim’in haberine göre; Smyrna Antik Kenti Kazı Başkanı Doç. Dr. Akın Ersoy, bu ocaktan çıkarılan kabaca işlenmiş taş blokların, mevcut dere yatakları da kullanılarak kızaklarla denize indirildiğini ve deniz yoluyla mavnalarla Smyrna/İzmir Limanı’na nakledildiğini söyledi. Aynı zamanda İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Türk-İslam Arkeolojisi Bölümü'nde öğretim üyesi olarak çalışan Doç. Dr. Ersoy, taş malzemeyi ocaktan çıkarmanın ve inşaat alanına nakletmenin oldukça emek isteyen ve maliyetli bir iş olduğunu dile getirerek, “Antik Çağ'da günümüzdeki Kemeraltı ile örtüşen antik limana ulaştırılan taş bloklar olasılıkla uygun bir alanda, günümüz konteyner depolama alanları gibi bir alanda depolanır ve sonrasında kağnılarla inşaat alanına taşınırdı. Örneğin Smyrna Agorası'na ulaştırılır ve ince işçilikleri yapıldıktan sonra yapının mimari projesinde belirlenen yerde kullanılır veya yerleştirilirdi.” dedi. Ersoy, Antik Çağ'da kentlerin yer seçiminde önemli bazı kriterler göz önüne alındığını hatırlatarak, “Örneğin kentin inşasında gerekli olan kil, kum ve kereste ihtiyacının nerelerden ve nasıl karşılanacağına ilişkin analizler yapılır, aynı zamanda kentin surlarının, tiyatro, tapınak, agora gibi anıtsal yapıların inşasında gerekli olacak mermer ve benzeri taş ocaklarının yerleri de belirlenirdi. Dönemin şehir plancıları, mimarları ve taş ustaları kentin ihtiyaçlarını ve tedarik noktalarını tek tek tespit ederlerdi.” açıklamasında bulundu. Antik Çağ'ın anıtsal yapılarında taş ocaklarının önemli olduğunu vurgulayan Ersoy, “Tırazlı-Kesikkaya Taş Ocağı'nın da Helenistik Dönem’in başında, Smyrna Kenti’nin Kadifekale-Kemeraltı ekseninde kuruluşundan itibaren kullanılmış olan bir taş ocağı olduğu anlaşılıyor. Ele geçen seramik buluntular ve yerinde kesilmiş halde korunmuş olan blok ve sütunlar özellikle Roma Dönemi'nde giderek büyüyen ve zenginleşen Smyrna’nın, bu durumuna paralel olarak sayıları artan görkemli anıtsal yapılarının ihtiyacını karşılamak üzere bu taş ocağının daha da aktif olarak kullanıldığı anlaşılıyor.” ifadelerini kullandı. Ersoy tek bir ocağın, büyük bir kentin yapılarının taş ihtiyacını karşılayamayacağını, bunun dışında başka ocakların da varlığını bildiklerinin altını çizerek “Ancak Smyrna Agorası’nda tespit edilen breşik rekristalize kireçtaşı birçok sütunun bu ocaktan geldiği anlaşılıyor.” diye konuştu. Haberin tamamına linkten ulaşılabilir. |