Rize’nin can damarı sayılan dereler üzerine kurulu
Hidroelektrik Santrallara (HES) karşı savaş açan
Derelerin Kardeşliği Platformu’nun mücadelesi peş peşe sonuçlar
verdi. Salarha Vadisi’ndeki Ambarlık 1 ve 2 Regülatörleri ve HES projesi için
Çevre ve Orman Bakanlığı’nın “Çevre Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporu
gerekli değildir” kararının yürütmesi durduruldu. Ayrıca Çayeli’nin
Senoz Vadisi’ndeki HES inşaatının yarattığı tahribat sonrası köylülerin
‘Senoz, Doğal SİT ilan edilsin’ başvurusuna Trabzon Kültür ve Tabiat
Varlıkları Kurulu’nca verilen ‘Çok geç’ kararı da yargıdan döndü.
Rize’de yapımına izin verilen HES’lerden biri, şehir merkeziyle birlikte 10
belediye ve 25 ayrı köyün su ihtiyacını karşılayan Andon İçme Suyu Tesisleri’nin
yer aldığı Salarha Vadisi üzerindeki Ambarlık 1 ve 2
Regülatörleri ve HES projesi... REDAŞ Elektrik
tarafından yapılan proje için Çevre ve Orman Bakanlığı’nca 15 Ekim 2009’da ‘ÇED
gerekli değildir’ kararı verilmişti.
Derelerin Kardeşliği Platformu derhal harekete geçti. Platformun desteklediği
Küçükçayır köylüleri, bu olurun iptali ve yürütmesinin durdurulması için Rize
İdare Mahkemesi’nde dava açmıştı. Mahkeme, 20 Nisan 2010’da, ‘ÇED gerekli
değildir’ kararının uygulanması halinde telafisi imkânsız zararlar
doğabileceğinden oybirliğiyle yürütülmenin durdurulmasına hükmetti.
İkinci gelişme ise Çayeli ilçesine bağlı Senoz Vadisi’ndeki yapımı
süren HES’lerle ilgili. Senozlu 12 köy muhtarından 11’i bu vadinin
doğal SİT alanı ilan edilmesi için 26 Haziran 2008’de Trabzon Kültür ve Tabiat
Varlıklarını Koruma Kurulu’na başvurmuştu. Kurul, kararını 17 ay sonra, 18 Kasım
2009’da açıkladı. Ve kararda, “Taş ocakları ve HES çalışmalarının vadiyi olumsuz
etkilediği için doğal SİT gerektiren özelliklerini yitirdiği” belirtildi. Kurul,
HES’lerin çevreye verdiği tahribatı saptamakla yetiniyor ve ‘müdahale’ için geç
kalındığını savunuyordu. Fakat Rizeliler inatçıydı. Derelerin Kardeşliği
Platformu, kararın iptali için Rize İdare Mahkemesi’nde dava açtı.
‘Yeterli araştırmadınız!’
Mahkeme, 30 Mart 2010’da, Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu
kararının yürütmesini durdururken gerekçede şöyle dedi:
“Görevin hassasiyeti ölçüsünde yeterli araştırma ve incelemeye dayanmadan
kararların alınması, özellik arz eden ve bozulmadan yaşatılması önemli olan
tabii ve kültürel değerler üzerinde geri dönülmez ve telafisi mümkün olmayan
zararlar yaratacağından, bu kararları alan karar vericiler hakkında da hukuki ve
cezai sorumluluklar doğuracaktır.”
|