The International Living Future Institute tarafından 2010
senesinde başlatılan “Living City Design Competition” kentlerin
geleceği için sürdürülebilir plan ve tasarım
arayışında… map-lab firmasının önerisi ise;
ResilienCity… ResilienCity, yapılaşmış çevreye eklemlenecek
olan yeni bir komşuluk birimi ve yeşil alanlarıyla 300.000 kişiye hizmet verecek
konut ve ticaret alanları yaratarak Boston kentinin
“İnovasyon Bölgesi” için bir gelecek vizyonu kurguluyor.
Bu kapsamda “bütüncül düşünmenin” önemine vurgu yapan Map-lab firması;
“Bireysel fayda odağında yaşamayı bırakmalı ve kültürel anlamda zengin, sağlıklı
ve adil yaşam alanları oluşturabilmek adına toplum olarak nasıl bir araya
gelebileceğimizi keşfetmeye çalışmalıyız. Bunu yapabilmek için ise ‘doğa’ya geri
dönmeliyiz” diyor.
Firmanın Boston İnovasyon Bölgesi için geliştirdiği tasarım; kanallar
aracılığıyla 40 hektarlık bir alanın denize iade edilmesini ve çatı bahçeleri
ile yaşayan duvarların “living walls” süreklilik arz edecek biçimde
kurgulanmasını kapsıyor. Bu tasarım aracılığıyla bölgenin, uzun süre önce
kaybetmiş olduğu ekolojik yapısı yeniden canlanacak ve rekreasyon alanı ile
yeşil çatı kullanımları bölgeye toplam 140 hektarlık yeşil alan
kazandıracak.
Su
Firmanın ‘sıfır karbon’ stratejisi mevcut bir otobüs tünelini 20 milyon
galonluk bölgesel su sarnıcına çevirmeyi de kapsıyor. Bununla birlikte, kanal
bölgesinde yer alan konut gelişim bölgesinin sahil şeridi boyunca yenilemesi ve
mevcut granit dalga kıranların oluşturduğu sert yüzeylerin ortadan kaldırılması
aracılığıyla akiferler, yeniden yapılandırılmış sulak alanlar sayesinde şarj
edilebilir geçirgen bir yüzey oluşturacak.
Enerji
Enerji stratejisi ise bölgenin ihtiyacı olan enerjisinin 4 katı büyüklüğünde
bir enerji teminini mümkün kılacak. Proje bunu çeşitli bileşenleri kullanarak
yapacak: Binaların çatısında ya da yollarda kurulacak fotovoltaik sistemler,
biogaz için kullanılacak organik atıklar ve her bir farklı bina ölçeğinde
uygulanabilecek MicroCHP stratejileri.
Sağlık
ResilienCity bütün ziyaretçilerini, çalışanlarını ve yerel halkını sağlık
konusunda aktif ve eğitimli olmaya teşvik edecek biçimde planlanacak. Araç
trafiği, toplu taşımanın artırımı aracılığıyla büyük ölçüde azaltılmış olacak.
Bununla birlikte proje kapsamında bir takım ‘carfree’ bölgeler oluşturulacak.
Ulaşım, toplu taşım ile birlikte bisiklet yolları ve “Schweeb” adı verilen
inovatif, yerden yüksekte hareket eden bisikletlerle desteklenecek. Bu strateji
kapsamında ayrıca, sanayi araçları yeni bir eko-endüstri bölgesine
taşınacak.
Malzeme
Plana dair stratejinin önemli bir kısmını mevcut binaların yeniden kullanımı
oluşturuyor. ResilienCity’de bulunan tüm binalar kent sakinleri için kullanım
değeri sağlayan bir yapı kullanım etiketi içerecek. Söz konusu etiket; enerji,
su, atık konusunda bilgi sağlayacak ve “kırmızı listede” yer alan malzemeler
konusunda kent sakinlerini uyaracak.
Estetik
Proje; doğa, sağlık, yapılar ve toplum hakkında eğitim fırsatları sağlayacak.
Binalarda bulunacak olan kullanım etiketi ve iş yerlerinde yer alacak işlevsel
ekosistem diyagramları bir taraftan fiziksel işaretleme sağlarken diğer taraftan
sürekli artan talep karşılığı bilgileri saklayacak. Söz konusu bilgiler,
kullanıcıların talepleri doğrultusunda güncellenecek.
Projeye henüz araştırma aşamasında olan “carbon card” da
dahil edilecek. Bu kart aracılığıyla sözleşme ve izleme aktiviteleri için bir
model geliştirilmiş olacak ve hem ekonomik hem de ekolojik anlamda
maliyetlerinin örtük bir sentezini kapsayacak.
Bu haber; arch daily ve map-lab
firmasının resmi internet sitesinden derlenmiştir.
|