STRONG>Arçelik-LG Genel Müdürü Hakan Bulgurlu,
“10 yıl önce yüzde 50-50 Türk-Kore ortaklığıyla Gebze’de kurulan fabrika
Türkiye’nin yanı sıra çevre ülkelerde de liderlik hedefliyor. 2014 gibi yeni bir
fabrika ihtiyacı doğacak” dedi. Bulgurlu, Ramazan ağustosa denk geldiği için
camilerden yoğun talep beklediklerini, camilerin dokusuna uyumlu özel klimalar
geliştirdiklerini söyledi.
ARÇELİK-LG’nin Genel Müdürü Hakan Bulgurlu,
geçtiğimiz aylarda emekli olarak Koç Holding’deki CEO’luk görevini Turgay
Durak’a devreden Bülent Bulgurlu’nun oğlu. Kariyerinde 13 yıllık bir Çin
tecrübesi bulunan Hakan Bulgurlu, Arçelik’in Koreli LG ile 10 yıl önce yüzde
50-50 ortaklıkla kurduğu Arçelik-LG’yi yönetiyor. Üretiminin yüzde 75’ini ihraç
eden Gebze’deki fabrika tüm Avrupa, Türkiye ve Ortadoğu’nun en büyük klima
üretim tesisi. Bugüne kadar üretilen 5 milyon klimanın 2 milyonu LG markasına
sahip, kalanı ise Arçelik ve Beko. Türkiye’de 15 yıl kadar önce başlayan klima
sektörü 2007’de 1.2 milyon satış adedine ulaşmış ancak krizin ardından 2009’da
600 bin adete kadar gerilemişti. Hakan Bulgurlu ile, 2010 yılında, 2009
rakamlarının üstüne çıkmasını beklediği klima sektörünü, Arçelik-LG’nin çevre
ülkeler planını ve işin dışındaki renkli yaşamını konuştuk.
Cami
dokusuyla uyumlu klima
2007’ye kıyasla yarısı gitmiş bir
pazar. Bu yıl havalar da bir sıcak bir soğuk. Klima satışları nasıl
gidiyor?
Türkiye’de klima çok lüks görüldüğü için pazar,
ekonomik krizde yüzde 50 geriledi. Bu durumdan biz de etkilendik ama bu yıl
ciroda yüzde 20 büyüme bekliyoruz. Pazar şu anda 500 milyon dolar civarında
büyüklüğe sahip. 2007’deki 1.2 milyon adet rakamlarına dönmek elbette zaman
alacak ama Türkiye’de penetrasyon çok düşük; yüzde 9-10 arası.
Ramazan ağustosa denk geliyor. Bu klima atışlarını artırır
mı?
Ramazan ayı yaza denk geliyor ve ağustosta camilerde yoğun
klima satışı bekliyoruz. Türkiye’de 70 bin camii var. Camiler için özel klima
modelleri geliştiriyoruz. Dış üniteleri uzakta olan, dışı ahşap veya çini kaplı,
caminin doğal ortamıyla, dokusuyla uyumlu klimalar üretiyoruz. Ayrıca vakıflarla
da görüşüyoruz ve tarihi binaların, tarihi camilerin klimalarını mümkün
olduğunca gizleyerek, binanın dokusuyla uyumlu, duvarlarını delmeden montaj
yapmaya çalışıyoruz. Bu bizim için bir sosyal sorumluluk. O değerli binaların
zarar görmemesi lazım.
1 milyar dolar ciro hedefi
2015 yılı için 1 milyar dolar ciro hedefi
açıklamıştınız. Burada bir değişiklik var mı?
Bir değişiklik
yok. 2015’te 1 milyar dolar ciro hedefliyoruz. Bunun için yılda yüzde 30-40
artış yakalamamız lazım. Fabrikanın hedefi sadece Türkiye değil; bölgeyi
hedefliyor. 1.500 kişi çalışıyor. Yan sanayide 1000 kişinin çalışmasını
sağlıyor. 60’tan fazla ülkeye ihracat yapıyoruz. Nepal’e de 2 konteyner ihracat
var ama mesele o değil, mesele çevre ülkelerde pazarda yer tutmak.
Yeni fabrika yatırımı
Çevre ülkelerde
nasıl yer tutmayı düşünüyorsunuz?
Sırayla çevre ülkelerde, buna
Doğu Avrupa ve Ukrayna’da dahil pazar liderliği hedefliyoruz. Bu ülkeleri tek
tek ele alıp, her birinde pazar liderliği planlıyoruz. Çevremizde aslında
onlarca Türkiye var. Türk müteahhitler yurtdışında önemli işler yapıyor. Biz de
onların peşinden gidebiliriz. Bu muazzam bir satış yaratır.2014-2015 gibi yeni
bir fabrika ihtiyacı doğacak. Bu Türkiye’de de olabilir; o zaman güçlü olduğumuz
bir pazarda da.
Yelken en büyük hobim
Hobisiz
insandan hayır gelmez. Çok başırılı insanların mutlaka hobileri
vardır. Tarihe, antikaya aileden gelen merakım var. Uzakdoğu’da
porselenler, çok önemli kültür olan çekirge kutuları topladım. En büyük hobim
yelken. Ailemde de deniz merakı var. Ben ilerlettim yarışlara katıldım. Yelkende
hem rekabet var hem de denizdeki açıklık hissi... Haftada bir kitap
okurum. Otel, resort, bir plajda güneşin altında yatma fikri bana çok uzak.
Tatilin bir aktivitesi olmalı.
Yan odaya e-mail atma, git
konuş
Uzakdoğu’da geçirdiğim yıllarda toplantı disiplinini
öğrendim. Zaman sadece sizin değil, birlikte çalıştığınız insanlarla ortak.
Yan odadakine e-mail göndermek anlamsız. Git ve konuş! Uzun toplantı
sevmem, bir saati geçmemeli. Öncesinde konuyu incelerim; ne beklediğimi not
alırım. Karar odaklı olmasına çalışırım. Bilgilendirme toplantısı ise çok
soru sorarım.
Zinde kalmak için yoga
Öğlenleri
fabrikaya yakın bir havuzda yüzüyorum. Seyahatlerimde de otelde havuz var mı
diye önemserim. Kendimi zinde tutmak için haftada 2 veya 4 kez yoga
yaparım. Yoga odaklanma becerimi çok geliştirdi. Yürürüm ve fırsat
buldukça dağ bisikleti.
Kahvemi arabada içer elmamı arabada
yerim
06.30’da kalkıp 15 dakikada evden çıkıyorum. Her sabah
70 km yol yapıyorum. Bu zamanı çok efektif kullanırım. Yolda zaman geçirmekte
uzmanlaştım. Kahvemi arabada içerim, meyve yerim, gazete okurum, yapılıcak
işleri not alırım, Uzakdoğu telefon görüşmelerini yaparım. Sabahki ‘tek
başınalık’ bana iyi gelir. Akşam dönüş yolunda da ufak tefek işleri halleder,
kulaklığımı takar, battaniyemi çeker, göz pedimi takar bir saat uyurum. Böylece
geceleri 6 saat uyku bana yeter.
Vehbi Koç önerdi, Çin’e gidip 13
yıl kaldım
Kariyer çok kolay planlanan bir şey değil.
Yaptığından keyif alıyorsan doğru plandır. Teksas Üniversitesi’nde makine
mühendisliği okudum. Üniversitedeyken de çalıştım. Kapalı Çarşı’dan puzzle
yüzüklerden alıp TV’den sattım. ABD’den de Türkiye’ye lüks otomobil
sattım. Çocukken Büyükada’da balıkçılarla gün doğmadan balığa çıkar,
tuttuklarımızı pazarda satardık. Bir torba balık hediye ederlerdi. 13-15
yaşımda Kapalı Çarşı’da çalışırken, öğrendiklerimi hiçbir yerde öğrenmedim.
Vehbi Bey (Koç) ameliyat için Huston’a geldiğinde ona eşlik ettim. Sonra
onun önerisiyle Çin’e gittim. 13 yıl kaldım. 3 yıl önce Türkiye’ye
döndüm.
Sabah meyve, öğlen salata, akşam
balık
Her gün aynı şeyleri yiyorum. Sabahları meyve, öğlenleri
fabrikada ne çıkarsa ama daha çok salata, akşamları da balık yerim. Mümkünse
et ve tavuk yemem. Çok az, 1-2 kadeh şarap içerim. Japon ağırlıklı
Uzakdoğu mutfağını severim. Balığa giderim ve kendi tutuğum balığı
pişirmekten, yemekten büyük keyif alırım. Çok fazla seyahat ve iş angajmanı
var. İş için Boğaz’daki balık restoranlarını tercih ederim. Sosyal hayatımda
da arkadaşlarımla bir araya geldiğim birkaç mekan var. Lokal mekan ve lokal
yemekler ile gittiğim ülkedeki, şehirdeki insanları daha kolay anlayacağımı
düşünürüm ve öyle yerlere giderim.
|