Futaba, hayalet kasabaların günümüz
versiyonu. Refah içindeyken bir anda iflas etmiş bir kasaba değil.
Japonya'nın kuzeydoğu kıyısının diğer bölümlerini yerle bir
eden yıkıcı depremin ve tsunaminin kurbanı bile denemez tam olarak. Kentin
boşaltılmasının temel nedeni, yakınlardaki nükleer santralde meydana gelen
patlama. Mart'ta terk edilen kasabadaki geleneksel ahşap evler bel verip
yıkılmaya başladı bile. Futaba'dan kaçanlar, Fukuşima Daiçi
nükleer santralinin etrafında 19 kilometre yarıçaplı alandan ve bir başka
bölgeden tahliye edilen yaklaşık 90 bin kişi arasında. Kaçma nedeni tesisten
sızan radyoaktif sezyum ve iyot bulutu.
Japon hükümeti yerlerinden olanların evlerine dönebilmeleri umuduyla devasa
bir temizlik planı devreye sokmuş durumda. Deneme niteliğindeki ön temizlik
faaliyetinin etkili olması halinde insanların bölgeye yeniden yerleştirilip
yerleştirilmeyeceğine yönelik tartışma, Japonya'nın geleceğine dair daha geniş
çaplı bir tartışmaya yol açmış durumda. Planlara destek verenler, bölgenin
temizlenmesini, ülkenin sarsılmaz kararlılığını ve üst düzey teknik becerilerini
göstermek, yani Japonya'nın hâlâ büyük bir güç olduğunu kanıtlamak için bir
fırsat olarak görüyor. Nükleer kazadan beri hükümet aynı stratejiyi izliyor.
Önce tehlikenin boyutu küçümseniyor ve sonra da felaket meydana gelince zararın
asgariye indirilmesine çalışılıyor. Deneme niteliğindeki temizlik faaliyetleri
bir süredir durmuş halde. Belli ki kirlenmiş arazilerden ve bölgelerden
çıkarılan tonlarca toprağın depolanması noktasında halkın itiraz edeceği veya
itirazın boyutu küçümsenmişti.
Yakınlardaki bir kentte yapılan kapsamlı yerel temizliğin sonuçlarını test
eden bir radyasyon uzmanı, radyasyon seviyesinin uluslararası güvenlik
standartlarının hâlâ üzerinde olduğunu ve bölgenin daha uzun süre yaşanabilecek
seviyeye gelmeyeceğini keşfetti. Tokyo Üniversitesi Radyoizotop
Merkezi'nin yöneticisi olan ve planlara destek veren Tatsuhiko
Kodama, "Fukuşima'nın kurtarılması
mümkün değil. Tahliye edilen insanların çoğunun bir daha bölgeye
dönemeyeceklerini kabul etmeleri gerekiyor" diyor. Uzmanlar, bölge sakinlerinin
ancak binlerce binadaki radyoaktif parçacıkların fırçayla temizlenmesinin ve
toprağın üst tabakasının büyük bölümünün başka yere taşınmasının ardından
evlerine güvenli bir şekilde geri dönebileceklerini belirtiyor.
Sovyetler Birliği, Fukuşima Daiçi'dekinden büyük tek nükleer
kaza olan 1986'daki Çernobil kazasından sonra böyle bir
temizlik çabasına girişmedi. Yönetim bunun yerine, uçsuz bucaksız tarım
alanlarını terk ederek, yaklaşık 300 bin insanı başka bölgelere yerleştirdi. Ama
Japonya'daki tahliye bölgesi bu kalabalık ülkenin karasal alanının yüzde 3'ünden
fazlasını kapsıyor. Tahliye edilen iki şehirden biri olan
Okuma'nın 64 yaşındaki Belediye Başkanı Toshitsuna
Watanabe, "Geri dönmeye kararlıyız" diyor. Ama yerlerinden edilenler ve
milyarlarca doları temizlik çalışmalarına gömmek istemeyenler hükümetin planına
itiraz ediyor. Tahliye edilen alan içinde radyasyon seviyesi bazı yerlerde yılda
neredeyse 510 milisieverte ulaşıyor. Bu, tahliyenin başlatıldığı seviyenin 25
katı. Nihai amaç, seviyeyi yılda yaklaşık 1 milisievert düşürebilmek.
Geri dönüş önerisi, evinden olanlar arasında şimdiden çatlağa yol açmış
durumda. Okuma'nın çoğu şimdi denizden 95 kilometre uzakta yaşayan 11 bin 500
eski sakini, şimdi bu tür bir bölünme yaşıyor. Watanabe, Okuma'nın daha az
kirlenmiş batı kıyısındaki tarım arazisine yeni bir şehir inşa ederek şehrin
eski konumuna üç ila beş yıl içinde dönmesini sağlama planlarının başını
çekiyor. Eski sakinlerden Mitsue Ikeda ise, bilhassa testlerin 8 yaşındaki oğlu
Yuma'nın sezyum yuttuğunu göstermesinin ardından asla eve dönmeyeceğini
söylüyor. 47 yaşındaki Ikeda, "Bu çok tehlikeli. Sürekli yüz maskeleri takarak
mı yaşayacağız?" diye soruyor.
Martin FACKLER
|