Foto: Ramazan Demir (AA)
Polat Enerji ve Demirer Enerji, 75 milyon
Avroluk yatırımla Balıkesir'in Kepsut ilçesinde ''Poyraz Rüzgar Enerjisi
Santrali'' kuracak. Santral projesinin tanıtımı, Polat Enerji Yönetim
Kurulu Başkanı Adnan Polat ve Demirer Enerji Yönetim Kurulu
Başkanı Erol Demirer'in katılımıyla Balıkesir Asya Termal
Otel'de gerçekleştirildi. Adnan Polat, burada yaptığı konuşmada, rüzgar
enerjisinin yerli ve sürdürülebilir bir kaynak olması nedeniyle enerjide dışa
bağımlılığın önlenmesi için önemli olduğunu vurguladı.
Polat, 2010 yılı sonu itibariyle dünyadaki
rüzgar enerjisi gücünün 194 bin megavata (MW) ulaştığını, bu gücün bölgelere
dağılımında Avrupa, Asya ve Kuzey Amerika ülkelerinin ilk üç sırayı paylaştığını
kaydederek, Çin'in geçen yıl gerçekleştirdiği yatırımlarla dünyanın en büyük
Rüzgar Enerjisi Santrali (RES) kurulu gücüne ulaştığına dikkati çekti. Rüzgar
potansiyeli açısından Türkiye'nin dünyadaki en şanslı ülkeler arasında
bulunduğuna işaret eden Polat, ''Türkiye'nin karada ve denizlerdeki rüzgar
enerjisi potansiyeli 48 bin megawat. Ülkemizde rüzgar enerjisi alanında son
yıllardaki gelişmeler sevindirici olsa da gerçekleşen RES kurulu gücümüze
baktığımızda henüz 1300 MW ulaşabildiğimizi görüyoruz. Bu açıdan önümüzde
aşmamız gereken daha çok yol var'' dedi. Polat, hızla kentleşen, güçlü ekonomik
büyüme gösteren Türkiye'nin dünyadaki en önemli enerji pazarlarından biri
konumunda olduğunu belirterek, enerji politikasının belirlenmesinde en önemli
konunun öngörülebilirlik ve sürdürülebilirlik olduğunu söyledi. Polat, şunları
belirtti: ''Sürdürülebilirlik kavramı eskiden
olduğu gibi artık sadece arz güvenliğini değil çevre güvenliğini de içinde
barındırıyor. Öngörülebilir ve sürdürülebilir bir enerji politikası
oluşturabilmek için yerli ve yenilebilir enerji kaynakları en etkin şekilde
kullanılmalı. Türkiye şu anda enerji ithalatçısı konumundadır. Ülkemiz enerji
tüketiminin yüzde 70'inden fazlası ithalat ile karşılaşmaktadır ve bu durum
mevcut cari açığımızın en büyük nedenidir. Yenilebilir enerji kaynakları başta
olmak üzere tüm yerli kaynak potansiyelimizi kullanmamız şarttır.''
''Nükleer enerjinin önemini biliyoruz,
ancak...'' Nükleer enerjinin ucuz ve
ekonomik olması nedeniyle Türkiye'nin enerji güvenliği açısından büyük önem
taşıdığına değinen Polat, Japonya'da deprem sonrasında dünyanın en güvenli
nükleer santralleri arasında gösterilen Fukuşima Nükleer Santrali'nde meydana
gelen sızıntıya dikkati çekti. Polat, bu enerji kaynağını geliştirirken
risklerin dikkatli şekilde değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, ''Polat
Enerji olarak nükleer enerjinin ülkemiz için önemini biliyor, ancak bu konuda
planlamanın iyi yapılması gerektiğini ifade ediyoruz. Bu tür enerji
kaynaklarının geliştirilmesinin yanı sıra ülkemizin temiz, çevreci ve
sürdürülebilir yenilenebilir enerji potansiyelinin sonuna kadar kullanılması bu
nedenle büyük önem arz ediyor'' diye konuştu. Avrupa Birliği'nin 2050 yılı için
yüzde yüz yenilenebilir enerji vizyonunu tartıştığını hatırlatan Adnan Polat, bu
gerçeklerin ışığında Türkiye'nin de rüzgar enerjisi için büyük hedefler ortaya
koyduğunu ifade etti. Rüzgar
enerjisinde üretim hedefi Polat, Enerji
ve Tabi Kaynaklar Bakanlığının hazırladığı ''Elektrik Enerjisi Piyasası ve Arz
Güvenliği Stratejisi Belgesi''ne göre, yenilenebilir enerjide temel hedefin,
elektrik enerjisi üretimi içindeki payının 2023 yılında en az yüzde 30 olarak
belirlendiğini hatırlattı. Polat, şöyle devam etti:
''Bu hedef doğrultusunda rüzgar enerjisi kurulu gücümüzün 2023 yılına kadar
20 bin MW olması hedeflendi. 2023 yılına kadar Türkiye'de 20 bin MW rüzgar
kurulu gücüne ulaşılması durumunda ulusal enerji talebinin yaklaşık yüzde
20-25'i karşılanırken, 26 milyon ton CO2 emisyonu da önlenebilecek. Ayrıca bu
kurulu güce ulaşılabilmesi için 240 bin kişilik istihdama ihtiyaç olacak. Diğer
tüm doğal kaynaklarımız gibi, rüzgar enerjisi de ekonomik büyüme ve
sürdürülebilir kalkınmanın bir parçası olarak değerlendirilmeli, tüm
potansiyelin gerçekleştirilmesi milli enerji politikamızın kritik kilometre
taşlarından birisi olmalıdır. Bu hedefe ulaşabilmek için yapılması gereken en
önemli iş, ülkemizdeki rüzgar enerji yatırımlarını hazlandırmak noktasında
gerekli tedbirleri almaktır. Rüzgar enerjisi, yatırım maliyetlerinin yüksek
olması nedeniyle tüm dünyada devlet tarafından verilen teşviklerle
desteklenmektedir. Rüzgar enerjisi yatırım süreci tamamlandıktan sonra elektrik
fiyatlarını ucuzlatıcı etkiye sahiptir.''
Rüzgar enerjisi yatırımlarına,
yeterli alım garantisi verilmesi gerektiğini ifade eden Polat, ayrıca bu konuda
doğrudan ve dolaylı teşvik mekanizmalarının devreye sokulmasını istedi.
75 milyon avroluk
yatırım Polat, 2000 yılında kurulan
şirketlerinin, uluslararası yenilenebilir enerji sektörünün en büyük
şirketlerinden biri konumundaki EDF-EN'in yanı sıra, Türkiye'nin rüzgar enerjisi
alanında en eski firması olan Demirer enerji ile de Türkiye'nin en büyük
ortaklıklarını kurduklarını kaydetti. İki şirketin tek başına sahip bulundukları
santraller dışında kurdukları iştiraklerle 214 MW gücünde 6 rüzgar enerjisi
santraline sahip olduğunu belirten Polat, bunlardan birinin Türkiye'nin en
rüzgarlı şehirlerinden biri durumundaki Balıkesir'e ''Poyraz Rüzgar Enerji
Santrali'' adı altında yapılacağını bildirdi. Polat, Balıkesir'deki yatırımla
ilgili şu bilgileri verdi: ''Kepsut ilçesinde
yapımına başlanan santral tamamlandığında 28 adet rüzgar türbiniyle 54,9 MW
kurulu güce sahip olacak. 2011 sonunda üretime geçirilmesi hedeflenen Poyraz
RES, yaklaşık 75 milyon Avro yatırım bedeliyle Polat-Demirer ortaklığının en
büyük kurulu güce sahip olan santralidir. Poyraz RES tamamlandığında yılda 150
milyon kilovatsaat elektrik üretecek ve 75 bin kişinin tüm elektrik ihtiyacını
karşılayabilecek. Santralimiz yılda toplam 95 bin 250 ton karbondioksit azaltımı
gerçekleştirecektir.''
Toplantıya, Balıkesir Valisi Yılmaz Arslan ve
Belediye Başkanı İsmail Ok ile Kepsut Kaymakamı Serkan Şeker ve Belediye Başkanı
İsmail Cankul da katıldı.
|