Hiç parası olmayan Frank Buckley,
paradan yapılmış bir evde yaşıyor. Şömine, yerler, sandalyeler
ve pencerelerin hepsi eurodan yapılmış. Tedavülden kaldırılan
eurolar İrlanda Merkez Bankası tarafından öğütüldükten sonra
Buckley'in oturduğu evin duvarlarını oluşturmuş. 50 yaşındaki Buckley, buraya
"Milyarlık Ev" adını vermiş. Ev, piyasadan çekilen ve
öğütücüden geçirilerek sıkıştırılan her biri yaklaşık elli bin Euro değerindeki
tuğlalar haline getirilmiş parçalardan oluşuyor. Bu evi oluşturan banknotların
toplam değeri 1.4 milyar euro. "Her şeyin merkezinde euro var. Oysa euro
dediğiniz bir kağıt parçası değil mi? İnsanların o eurolar ile yaptıkları, bizim
onlara verdiğimiz değer, bunların anlamını değiştiriyor" diyor.
Eve girdiğinizde Buckley'in niyeti apaçık ortaya çıkıyor. İrlanda'nın 2010'da
egemenliğini yitirdiğini gösteren irice bir mezar taşı görüyorsunuz. 2010
yılında hükümet, İrlandalıların yıllarca bedelini ödeyeceği ekonomik kurtarma
planını kabul etti. Buckley, başka insanların kibarlığı sayesinde burada
yaşıyor. Evin bulunduğu iş merkezinin sahibi Buckley'e, bir kiracı bulununcaya
kadar para ödemeden burada kalabileceğini söylemiş. Yerel bir mezarlığın
yönetimi, mezar taşını Buckley'e bağışlamış. Merkez Bankası da geçerliliğini
yitiren banknotları ona hibe etmiş. Evde aydınlatma da var. Üst katta faaliyet
gösteren bir işletme de kendi elektrik hattından Buckley'e elektrik sağlamış.
Evde çalışır durumda bir ısıtma sistemi olmamasına karşın sıcaklık yeterli.
Buckley, paranın çok iyi bir yalıtım malzemesi olduğunu söylüyor.
Girişkenliğin ön planda olduğu 1990'larda Buckley müzisyenlerin turnelerini
organize ediyordu. Daha sonra "Avrupa'da Irkçılığa Karşı Spor" adlı bir sivil
toplum örgütü kurdu. Bu girişimi sayesinde devletten 80 bin euro destek aldı.
Sonra da çöküş başladı, para kaynakları kurudu ve Buckley şimdi haftalık 188
euro olan işsizlik maaşıyla yaşıyor. İş bulamayınca resim yapmaya merak salmış.
Parçalanmış euroları boyayarak yarattığı eserleri sergilemiş. "Durgunluğun
Yansımaları" adlı bu sergi, bölgedeki bir otelde sonbahar aylarında görücüye
çıkmış ancak şu ana kadar para kazandırmamış. Ayrıca "Milyarlık Ev" de turist
çekmeye başladı.
Buckley, ziyaretçilerin görüşlerini ifade edebilecekleri bir defter tutuyor.
Ziyaretçilerden biri, "Para sonunda iyi bir işe yaradı" diye yazmış. Bunca
paranın arasında yaşamak ama aynı zamanda çok az parayla geçinmeye çalışmak,
Buckley'nin, kendisinin ve ülkesinin içinde bulunduğu çıkmaz üzerinde kafa
yormasına vesile olmuş. Buckley, "Benim gibi pek çok insan var. Milyonlarca
borcu olan iş adamları gibi değilim. Yine de benim durumumda olmakla milyonlarca
euro borçlu olmak arasında fark yok. Borcunuzu ödeyecek paranız yoksa yoktur"
diyor.
|