Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

"Osmanlı Kiliseleri" için Son İki Gün

İstanbullu sanatseverler, “İstanbul’da Tanzimat Öncesi Rum Ortodoks Kiliseleri’’sergisini, 10 Mart 2010 tarihine dek, Yunanistan Başkonsolosluğu’nun Sismanoglio Megaro (Şişmanoğlu Köşkü) binasında görebilirler. Sergilenen 53 fotoğraf, izleyicilere İstanbul’daki Rum Ortodoks kiliselerinin kapılarını açıyor.

CNN Türk
"Osmanlı Kiliseleri" için Son İki Gün

İstanbullu sanatseverler, “İstanbul’da Tanzimat Öncesi Rum Ortodoks Kiliseleri’’sergisini, 10 Mart 2010 tarihine dek, Yunanistan Başkonsolosluğu’nun Sismanoglio Megaro (Şişmanoğlu Köşkü) binasında görebilirler. Sergilenen 53 fotoğraf, izleyicilere İstanbul’daki Rum Ortodoks kiliselerinin kapılarını açıyor. 20 yıla yakın bir çalışmanın ürünü olan sergiyi hazırlayan Zafer Karaca’yla sergisi üzerine söyleştik.

Çalışmalarınızın temelinde Rum kiliselerinin olmasının belli bir nedeni var mı?

Hacettepe Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü’nden mezun olduktan sonra sanat tarihi arkeolojiden daha cazip geldi ve bu bölümü seçtim. Çalışmalarımda ise, Bizans’ın etkilerinin Osmanlı’da ne yönde yaşandığı ve Osmanlı tarafından fethedilince Bizans’a ne olduğu sorularının yanıtlarını aradım. Cevabın Rum cemaatinde olduğunu fark ettim. Bana göre Rum ortodoks kiliseleri bir anlamda ‘Osmanlı’daki Bizans’tır. Bu nedenle çalışmalarımı kiliseler üzerine yaptım.

Bu kiliselere neden ‘Osmanlı kiliseleri’ de diyoruz?

Osmanlı Devleti, İstanbul’u fethettiği zaman mimari açıdan gayrimüslim cemaatine belirli sınırlamalar getirdi. Kiliselerin çevreleri duvarlarla örülerek yeni ve kubbeli kilise yapılması, kiliselerin dışına çan, haç gibi Hıristiyanlığa ilişkin unsurların konulması yasaklandı. Fakat bunun yanında Osmanlı, kiliselerin iç mimarisine (ritüel, litürji)  karışmayarak eskiden kilise olan yapıların, aynı plan tipinde eski malzeme kullanılarak inşa edilmesine izin verdi.    
Osmanlı Devleti’nin bu politikası o döneme ait kiliselerin Bizans etkisini kaybetmeyerek günümüze ulaşmasını sağlamıştır. Dolayısıyla bu dönem kiliselerine, Bizans temelleri üzerine kurulmuş, fakat Osmanlı kurallarıyla şekillenmiş Osmanlı Kiliseleri de diyebiliriz.

Bu sergiyi açarken ya da açtıktan sonra ne gibi tepkilerle karşılaştınız?
 
Öncelikle bu sergiyi açarken hiçbir olumsuz tepkiyle karşılaşmadığımı belirtmek isterim. Bunun dışında sergiyi ziyarete gelen vatandaşlarımızın görüşleri olumlu yönde. Gerek İstanbul’a tatile gelmiş, gerekse burada yaşayan Rum cemaati ise böyle bir serginin açılmış olmasından ve hatırlanmaktan dolayı gurur ve mutluluk duydu.

Zafer Karaca kimdir?

Karaca 1953 Ankara, Yenimahalle doğumlu.1972-1973’te İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Latince ve Eski Yunanca, 1974-1979’da Ankara Üniversitesi Basın Meslek Yüksekokulu ve 1985-1989’da Hacettepe Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi bölümlerinde lisans eğitimini tamamladı. Hacettepe Üniversitesi’nde Bizans Sanatı dalında sürdürdüğü lisansüstü eğitimini, ‘’İstanbul’ da 1453 Sonrası İnşa Edilen Kiliseler’’ adlı yüksek lisans tezi ve ‘’İstanbul’da Tanzimat Öncesi Rum Ortodoks Kiliseleri’’adlı doktora tezi ile tamamladı.
    
Zafer Karaca’nın Yapı Kredi yayınları tarafından 1995 yılında, ‘’İstanbul’da Osmanlı Dönemi Rum Kiliseleri’’ ve 2008 yılında, ‘’İstanbul’da Tanzimat Öncesi Rum Ortodoks Kiliseleri’’ adlı yayımlanmış iki kitabı bulunuyor.

http://www.yapi.com.tr/haberler/osmanli-kiliseleri-icin-son-iki-gun_77406.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!